29 Aralık’ta Batman’da sokağa çıkma yasağının protesto eyleminde HDP Batman milletvekili Mehmet Ali Aslan ile sivil polisler arasında çıkan tartışma sırasında Aslan polis tarafından itildi ve havaya ateş açıldı. SiyasiHaber olarak Milletvekili Mehmet Ali Aslan’a bölgedeki son durumu ve olayların nasıl geliştiğini sorduk.
Röportaj: Yusuf Kimyon
29 Aralık’ta Batman'da sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla yapılan sendikaların bir günlük iş bırakma eylemi sırasında, polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine gerginlik çıktı. HDP Batman milletvekili Mehmet Ali Aslan ile sivil polisler arasında çıkan tartışma sırasında Aslan polis tarafından itildi ve havaya ateş açıldı. SiyasiHaber olarak Milletvekili Mehmet Ali Aslan’a bölgedeki son durumu ve olayların nasıl geliştiğini, ayrıca polis ile yaşanan gergin anları sorduk.
Mehmet Ali Aslan açıklamasında “İktidar ülkeyi büyük bir kaosa savaşa sürükledi. Halkımızın bu ölümler karşısında durması ve iktidarın savaş politikasını durduracak demokratik eylemler geliştirmesi gerekiyor” dedi.
Batman milletvekili Mehmet Ali Aslan’la yaptığımız tele-röportajı sunuyoruz:
Bölgedeki son durum hakkında bilgi verir misiniz?
Bölgede tek taraflı savaş hali var. Bir tarafta tanklar, toplar, zırhlı araçlar ve ağır silahlı güvenlik mensupları; diğer tarafta evlerine hapsedilmiş, kafalarını pencereden dışarı çıkaramayan bir halk. Sokağa çıkan zaten vuruluyor. Onun dışında evlerinde oturanlar da bazen top tank mermisiyle, şarapnel parçalarıyla ölüyor. Zaten son dönemdeki ölümlerin çoğu bu şekilde.
Polislerin sizi ittiği ve havaya ateş açtığı anlarda neler yaşandı?
Hak hukuk hiçbir şey kalmamış. Suriye, Libya, Mısır, Irak görüntüleri şu anda bizim bölgede yaşanıyor. Ama biz bu ülkelerde devletin kolluk kuvvetlerinin kendi milletvekillerine müdahale ettiklerini, silah çektiklerini görmedik. Türkiye’de artık bunu görüyoruz.
Sendikaların çağrısıyla tüm Türkiye’de basın açıklaması yapılıyordu. Batman’da da basın açıklamasında 5000’in üzerinde de bir kitle vardı. Basın açıklamasından sonra kitle dağıldı. Kitle kalabalık olduğu için, anons yapılmadan, sırf bir an önce kitle sokakların arasına dalıp gözden kaybolsun diye polis biber gazı ve gerçek mermilerle müdahale etti. Öyle olunca insanlar kaçışmaya başladı. Bu sırada bir genci 4 polis (ikisi erkek, ikisi kadın) aralarına almış yumrukluyorlardı. Ben yanlarına gidip “İşkence yapamazsınız, bırakın” diye müdahale ettim. Kadın polis hemen anons etti ve polis müdürü ve ekipler geldi. Orada polis müdürü ile beraber saç sakal bir birine karışmış IŞİD görünümlü biri gelip beni iteledi. Polis müdürüyle aramda şöyle bir konuşma geçti:
M. Ali Aslan: Kimdir bu sakallı? Kimlik göstersin!
Polis Müdürü: O devlettir.
M. Ali Aslan: Devlet benim.
Polis Müdürü: Devlet biziz sen vekilsin.
Bu konuşmalardan hemen sonra beni itelediler, geri dönüp silahlarını çekip, havaya doğru ateş ettiler. Ben sonradan görüntülerde gördüm, bir polis bana silahı doğrultmuş. Polis Müdürü ve oradaki polisler diyorlar ki; “Devlet biziz, biz vekil dahil istediğimize istediğimiz hukuksuzluğu yaparız.” Ve bunu da gösterdiler maalesef. Ayrıca olaylar sırasındaki kullandıkları gaz kapsüllerinin de bir kısmını topladım hepsinin tarihi geçmiş. Bu hukuksuzlukların hepsini Meclis’e de taşıyacağım. En kısa sürede de görüntülerdeki şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunacağım.
Genel durum hakkında son olarak ne söylersiniz?
İktidar ülkeyi büyük bir kaosa, savaşa sürükledi. Halkımızın bu ölümler karşısında durması ve iktidarın savaş politikasını durduracak demokratik eylemler geliştirmesi gerekiyor. Özellikle batı illerimizin bilmesi gerekiyor: Havuz medyası Suriye ve Irak’ı gösteriyor orada yaşanan katliamlar gibi hatta daha fazlası bir katliam ve vahşet söz konusu. Git gide savaş daha ağırlaşıyor ve dönülmez yola doğru ilerliyor.
Hükümetin de aklını başına alması lazım, iktidarını halkın kanı üzerinden muhafaza etmemesi lazım.