HDP Konferansı, HDP’nin öncelikli görevini belirginleştirdi: “‘Mızrağın sivri ucu’nu AKP-MHP iktidarına yönlendirmek, yeni bir siyasal sürecin yolunu açmak ve bu siyasi iktidardan kurtulmak önümüzdeki dönemin öncelikli stratejik görevi olmalıdır”.
SiyasiHaber
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Daha güçlü HDP, daha güçlü mücadele” şiarıyla düzenlenlediği konferans 600 delegenin katılımıyla sürüyor. HDP’nin konferansta yürüttüğü tartışmalar ve karar tasarıları Şubat ayında gerçekleşecek Genel Kurul’a yol gösterecek. HDP, konferans ve kongre sürecinde, Üçüncü Yol siyaseti ve Demokratik Cumhuriyet fikriyatının kadrolarını oluşturmayı amaçlıyor.
HDP’nin bütün milletvekilleri, yetkili organları ve bileşen yapısının katılım gösterdiği Konferansta, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, HDK Eş Sözcüleri Sedat Şenoğlu ve İdil Uğurlu, SYKP EŞ Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğur, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, DTK Eş Genel Başkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk, İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder, ESP Eş Başkanı Şahin Tümüklü, Devrimci Parti Başkanı Elif Torun yer alıyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski milletvekili Abdullah Zeydan’ın mesajlarının okunduğu Konferans’ta HDP EŞ Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin konuşmalarının ardından, Şubat ayında gerçekleşecek HDP Genel Konferansı’na ışık tutacak, ‘HDP 3. Büyük Konferans Perspektif Metni’ sunumuna ve tartışılmasına geçildi.
Konferans Divanı’nda yer alan HDP MYK fahri üyesi Kenan Kalyon tarafından sunulan ‘perspektif metni’nde 3. Yol siyaseti ve demokratik cumhuriyet fikrine ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
AKP-MHP iktidarının HDP’nin varlığına yönelik çok yönlü bir saldırı dalgasını aralıksız sürdürdüğü belirtilen perspektif metninde, iktidarın bu saldırılarının ‘siyasi intikam almak’ olduğu kadar, ‘iktidardan düşüş korkusu’ olarak da değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Metinde, AKP-MHP iktidarının sorunları demokratik siyaset zeminlerinde çözebilecek siyasi perspektiften ve programdan yoksun olduğuna dikkat çekilerek “‘Mızrağın sivri ucu’nu AKP-MHP iktidarına yönlendirmek, yeni bir siyasal sürecin yolunu açmak ve bu siyasi iktidardan kurtulmak önümüzdeki dönemin öncelikli stratejik görevi olmalıdır” denildi.
Demokrasi ittifakı çağrısnın yinelendiği perspektif metninde “Demokrasi İttifakı, siyasi iktidarın barışçı bir biçimde el değiştireceği, yurttaşların kendi geleceklerini ve içinde yaşayacakları siyasi ve ekonomik koşulları kendilerinin belirlemelerine imkan veren bir siyasi rejimin tesis edilmesi hedefiyle hareket eden bütün güçlerin birlikte siyasal mücadele zeminidir.” ifadelerine yer verildi.
Perspektif Metni’de ‘3. Yolun İnşası’, ‘HDP açısından 3. Yol’ ve ‘En Acil Görev Demokrasi İttifakı” başlıklarının yer aldığı bölüm şöyle:
“3. Yolun inşası
AKP-MHP iktidarı henüz kurumsallaşma aşamasındaki saray rejiminin önünde en büyük engel gördüğü ve ‘inşa sürecini’ kesintiye uğratma potansiyeli taşıdığı için HDP’nin varlığına yönelik çok yönlü bir saldırı dalgasını aralıksız sürdürüyor. İktidarın sürekli ve sistemli biçimde süren saldırıları HDP’den ‘siyasi intikam almak’ olduğu kadar, kendi varlığını, HDP’nin yokluğuna bağlamış bir iktidarın ‘iktidardan düşüş korkusu’ olarak da değerlendirmek gerekir.
AKP-MHP iktidarı sorunları demokratik siyaset zeminlerinde çözebilecek siyasi perspektiften ve programdan yoksundur ve bir çözüm dinamiği olmaktan çıkmıştır. ‘Mızrağın sivri ucu’nu AKP-MHP iktidarına yönlendirmek, yeni bir siyasal sürecin yolunu açmak ve bu siyasi iktidardan kurtulmak önümüzdeki dönemin öncelikli stratejik görevi olmalıdır.
Türkiye’nin görünür geleceğine projeksiyon tutacak, yeni bir demokratik siyasal sürecin inşasına ve toplumun beklentilerine yanıt verebilecek demokratik bir değişim, dönüşüm sürecine öncülük edebilecek programa sahip yegane parti HDP’dir, HDP’ye yön verecek üçüncü yol çizgisidir.
Halkların ve toplulukların düşmanlığında; emekçi, ezilen, yoksulların taleplerine kulak tıkamakta ortaklaşan bu anlayışlara karşı bizler Üçüncü Yolu inşa etmeye devam ediyoruz. Üçüncü Yol, ulusal ve inançsal farklılıkları eşitlik içerisinde değerlendiren, ekonomik adaleti toplumsal barışın temeline yerleştiren yegâne çözüm yoludur.
HDP Açısından Üçüncü Yol
· Emekçilerin ve ezilenlerin tarihsel ittifakına dayanan, egemen güçlerin şu ya da bu ad altındaki tarihsel blokunun dışında, devletten, sermayeden ve patriyarkadan bağımsız bir mücadele çizgisi ve yeni yaşam modelidir.
· Türkiye halklarının eşit haklar temelinde birlikte yaşamlarını eksen alan, bütün sömürü ve eşitsizlik biçimlerine, bütün egemenlik ilişkilerine son verme amacı taşıyan alternatif eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojik ve demokratik bir toplumun inşasının ve yeni yaşam idealinin sembolik ifadesidir.
· Kürt halkının yanı sıra bütün halkların, işçilerin, emekçilerin, ekolojistlerin, kadınların, gençlerin, inanç gruplarının, hak, hukuk, adalet arayışı içinde olanların farklı alanlarda süregiden mücadelelerini demokratik politik bir programda birleştirmek ve demokratik halk iktidarı hedefine yönlendirmektir.
· Kimlik siyaseti ile sınıf siyasetini ortaklaştırmak, demokratik ulus anlayışıyla içselleşmiş, yerel demokrasiyle şekillenmiş, yeni bir toplumsal sözleşmeyle bağıtlanmış bir ‘Demokratik Cumhuriyet’in inşasının önünü açmaktır.
· Bu bağlamda HDP’nin üçüncü yol çizgisi bir yandan Kürt halkınının özgürlük mücadelesini Türkiye’de süregiden toplumsal kurtuluş mücadelelerinden ve demokratik ve sosyalist güçlerden uzaklaştırmaya ve radikal bir kurtuluş programının önünü kapatmaya çabalayan ilkel milliyetçi eğilimlere; öte yandan Kürtlerin özgürleşmesine eşlik etmeksizin bir demokratik gelecek inşa edilebileceği yanılsamasını besleyerek, toplumsal ve demokratik muhalefet güçlerini Kürt özgürlük güçleriyle “arasına mesafe koymaya” çağıran sosyal şoven eğilimlere yönelik bir itirazdır.
· HDP’yi her iki düzeyde çekip çekiştiren bu eğilimlere karşı üçüncü yol çizgisi ‘iki ülke realitesi ışığında özgürlükler temelinde Türkiye’nin yeniden kuruluş’ sürecinin adıdır. Bu topraklara özgü enternasyonalist bir perspektifle biçimlenmiş bir Parti’nin bağımsız, devrimci, demokratik, meşru mücadele zeminidir. HDP, bu bakımdan çoğulcu yapısı, radikal demokrasi anlayışı ve üçüncü yol çizgisiyle farklı ve özgün politik bir partidir.
En Acil Görev Demokrasi İttifakı
HDP’nin 31 Mart yerel seçim sürecinin akabinde bütün emekçilerin ve ezilenlerin, bütün demokrasi güçlerinin demokrasi ortak paydasında buluşması ve birleşik bir mücadele sürecine girmesi yönünde yaptığı ‘demokrasi ittifakı’ çağrılarını önümüzdeki dönemde ete kemiğe büründürmek bakımından çok yönlü bir çalışmanın yürütülmesi yakıcı bir ihtiyaçtır.
Demokrasi ittifakı, bütün toplumsal muhalefet ve demokrasi güçlerini kapsamakla birlikte, bu güçlerle sınırlanamaz. Bu güçlerle birlikte Türkiye halklarının ortak bir demokrasi programı etrafında birleşmesini, kendi demokratik halk iktidar seçeneğini inşa etme sürecini ifade eder.
Bunun için ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle, işyeri işyeri bütün yaşam ve üretim birimlerini kapsayan bir demokratik siyaset tarzını geliştirmek, demokrasi ittifakını ilmek ilmek örmek stratejik öncelikli temel hedefler arasında yer almalıdır.
Uzunca Bir Süredir Dile Getirdiğimiz Demokrasi İttifakı Çağrımızı Yineliyoruz.
Demokrasi İttifakı, siyasi iktidarın barışçı bir biçimde el değiştireceği, yurttaşların kendi geleceklerini ve içinde yaşayacakları siyasi ve ekonomik koşulları kendilerinin belirlemelerine imkan veren bir siyasi rejimin tesis edilmesi hedefiyle hareket eden bütün güçlerin birlikte siyasal mücadele zeminidir.
Demokrasi ittifakı, işçileri, yoksulları, kadınları, Kürtleri ve bütün ezilenleri kendi tarihsel amaçlarına ve çıkarlarına ulaşmak için açık bir yoldan ilerleyebilecekleri bir yeni rejimin de kurucu gücü olacaklardır. Kürtlerin kurucu ortağı olacakları böyle bir yeni düzende faşizm ve ırkçılık devletin cephaneliğinden tasfiye edilecek, toplum gerçek ihtiyaçları ve sorunları etrafında tartışma ve örgütlenme özgürlüğüne kavuşacak ve büyük çoğunluğun ekonomik ve toplumsal kurtuluşuna doğru açık sınıf mücadelesi yolundan ilerleyecektir.
Bu yeni siyasi rejim biçimi HDP’nin “üçüncü yol”unun kapsayıcı, kuşatıcı niteliğini toplumun tamamı için görünür kılacak, kitlelerin siyasal eğitimini gerçekleştirecek, halkı kendi kendisini yönetmeye hazırlayacaktır. HDP’nin “üçüncü yol” önerisi ancak büyük toplumsal güçler demokrasi yolundan geçip kendi öz çıkarlarının bilincine vardıkça anlam kazanacağı için, HDP hem Demokrasi İttifakının en enerjik bileşeni hem de bütün politik güçler arasında bu ittifaka en çok ihtiyaç duyan biricik sahici demokratik dinamiktir.”