Diyarbakır Cezaevi’nde tutulan; ‘cezaevinde kalamaz’, ‘yüzde 96 ağır özür’ raporları bulunan ve tüm girişimlere rağmen tahliye edilmeyen hasta tutsak Celal Şeker’in hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yapan HDP Milletvekili Burcu Çelik Özkan, Şeker’in ihmaller sebbiyle göz göre göre hayatını kaybettiğini belirtti.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan yüzde 96 ağır özür raporu bulunan hasta tutuklu Celal Şeker, bu sabah kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. 19 Ocak günü cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonrasında Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen ve o günden bu yana Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşam mücadelesi veren Celal Şeker, “Cezaevi’nde kalamaz” ve “yüzde 96 ağır özür” raporlarına rağmen tahliye edilmiyordu.
‘Cezaevinde kalamaz’ ve ‘yüzde 96 ağır özür’ raporları bulunan hasta tutsak Celal Şeker, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. 19 Ocak tarihinde geçirdiği kalp krizinin ardından Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Şeker’in ölümü üzerine HDP Muş Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Burcu Çelik Özkan, son iki yıl içinde yazılan onlarca soru önergesi ve dilekçeye rağmen Şeker’in göz göre göre hayatını kaybettiğini belirtti.
Özkan, “Bu yaşanan ayıbın herkesin ayıbı olduğunu bir canın kaybedilmesi sorumluğunun kurum, kuruluş ve kişiler olmak üzere herkesin üzerinde olduğunu vurguluyorum” dedi.
Burcu Çelik Özkan’ın açıklaması şöyle:
Seçilmiş siyasetçilerin öncelikli görevi halkın sorunlarına çözüm üretmektir. Bu çözüm üretme anlayışı içerisinde cezaevlerinde yaşanan yüzlerce insan hakları ihlalini HDP Muş milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi olmam hasebiyle başta İnsan Haklarını Komisyonuna, Adalet Bakanlığını ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne ilettim, cezaevinde de olsam iletmeye de devam ediyorum. Yine benim gibi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda olan milletvekillerimiz ihlalleri iletmeye devam ediyor.
İlettiğimiz ve durumunu takip ettiğimiz ihlal durumlarından birisi de; iki gün önce hayatını kaybeden Celal Şeker’in, sağlık durumundaki kötüleşmeden dolayı tedavisi için tahliye edilmemesiydi. Celal Şeker son iki yıl içinde yazdığım onlarca soru önergeleri ve onlarca dilekçelere rağmen ihmaller sebebiyle göz göre göre hayatını kaybetmiştir. Bu yaşanan ayıbın herkesin ayıbı olduğunu bir canın kaybedilmesi sorumluğunun kurum, kuruluş ve kişiler olmak üzere herkesin üzerinde olduğunu vurguluyorum.
Muşlu hemşerim olan Celal Şeker’in başta ailesi olmak üzere bütün yakınlarına ve halkımıza baş sağlığı dileklerimi iletiyorum.