Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti yangın bölgesinde incelemelerde bulundu. Bölgede açıklama yapan heyet, “Buradan bütün Türkiye’ye, HDP olarak bu doğa katliamlarının sorumlularından hesap soracağımızı ilan ediyoruz” dedi.
SiyasiHaber
Hatay'ın Belen ilçesinde 9 Ekim’de ormanlık alanda başlayıp, 3 ilçenin yerleşim yerlerine sıçrayan ve 33 saat sonra kontrol altına alınıp söndürülen yangının bilançosu ağır oldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti yangın bölgesinde incelemelerde bulundu. Heyet yangın çıkan bölgede bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Buradan bütün Türkiye’ye, HDP olarak bu doğa katliamlarının sorumlularından hesap soracağımızı ilan ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
HDP Genel Merkez tarafından oluşturulmuş heyet, bölgede incelemeler yaptı ve yurttaşlarla sohbet etti.
Heyetteki isimler şöyle: HDP Adana Milletvekili Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Naci Sönmez, Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, HDP PM üyeleri Faruk Sağlam, Hüseyin Dağ, Bestami Çorapçı, HDP İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, HDP İlçe Eş Başkanları Hülya Ateş, Nevzat Güzel, SYKP İl Eş Başkanı Belgin Ayrancı.
Tülay Hatimoğulları: Bu yangınlar tesadüfi değildir
"Genel Merkezimizin oluşturduğu heyetle buradayız" diyen Tülay Hatimoğulları, "Yapılan açıklamalara da çıkan haberlere de yansıdı, yüzlerce hektarlık alanın bu bölgede yandığına, onlarca evin, iş yerinin, fabrikanın zarar gördüğüne burada yaptığımız incelemelerde de tanıklık ettik. Yine hatırlatayacaksınız Amanos Dağları eteklerinde çok büyük ve günlerce devam eden bir yangın vardı." dedi.
'Doğaya zarar vererek maden şirketlerine alan açmaya çalışanlar ciğerlerimizi yakıyor'
Hatimoğulları son olarak şunları söyledi: "Bu sorunları Meclis'e taşımıştık ve özellikle bu yangınların çıkarılma sebeplerinin ciddi bir biçimde araştırılması gerektiğini ifade etmiştik. Türkiye’nin dört bir tarafında ormanları sabote ederek yakanlar şunu bilmeli ki, bu topraklar bu ormanlar ağaçlar, kuşlar, toprak, su… Onlara zarar vererek maden şirketlerine yer açmaya çalışanlar bizim ciğerlerimizi yakıyor. İnsanlığın, doğanın, canlıların ciğerlerini yakıyor. Zaten Arsus’ta ve az önce bahsettiğim bölgelerde maden şirketlerinin ruhsat almaya çalışmasının arifesinde bu işlerin yapılması da tesadüf değildir. Bu yangınların çıkması tesadüf değildir. Dün Höyük’te ÇED raporu için bir toplantı olacaktı ancak aslında halkın ve buradaki demokrasi güçlerinin tepkisi nedeniyle ama sözüm ona pandemi gerekçesiyle iptal edildi. Oysa bu ÇED toplantısı için karar alındığında pandeminin olduğundan herkesin haberi vardı."
Naci Sönmez: Maden şirketleri ve inşaat firmaları için alan açıyorlar
"Sıradan yangınlar olmadığını düşünüyoruz" diyen Naci Sönmez, "Bugün Hatay’daki dün Cudi’deki, Dersim’deki yurdun değişik yerlerindeki bu orman yangınlarının sıradan yangınlar olmadığını düşünüyoruz. Kapitalist şirketler, maden şirketleri, doğayı tahrip eden şirket ve onlara hizmet eden hükümetler bizim ülkemizde de ne yazık ki dereleri, havayı yok ettikleri gibi bütün ekosistemi yok ettikleri gibi bu yangınlarla da yeni rant alanları açmayı hedefliyorlar. Maden şirketleri için, inşaat şirketleri için alan açıyorlar. Bunu büyük bir manipülasyon olarak da yapıyorlar. Sanki burada başka bir müdahale varmış gibi bir algı yaratarak, “bir terör eylemi” algısı yaratarak Türkiye kamuoyunun dikkatini başka yere çekmeye çalışıyorlar. Evet, bu ormanların yok edilmesine göz yumanlar bir terör eylemi gerçekleştiriyorlar. Doğaya karşı gerçekleşen de bir terör eylemidir. Burayı koruyamayan, gerekli önlemleri almayan, özellikle de bu imarlaşma olayına engel olmayanlar bugün doğan sonucun, bu katliamın sorumlularıdır" dedi.
'HDP olarak olayın peşini bırakmıyoruz'
Sözmez son olarak şunları söyledi: "Havaalanından buraya gelene kadar gördüm o ormanlık alanın içerisinde yerleşim yerlerine, konutlara müsaade edilmiş, dev dev inşaatlar, apartmanlar dikilmiş. Bunun sonucu belli. En ufak bir kıvılcımda şu gördüğünüz ev gibi bir sürü evin yanıp kül olması kaçınılmazdır. HDP olarak bu olayın peşinde olacağız. Gerek sokak ayağında gerekse Meclis ayağında işin takipçisi olacağız. Yaşamımıza sahip çıkacağız, yüreği yanan insanların yoksullukla pençeleşirken bir de böyle bir yok oluşla karşı karşıya kalmalarına seyirci kalmayacağız. Dayanışma duygularımızı paylaştığımız gibi desteklerimizi de sunacağız. Buradan bütün Türkiye’ye, HDP olarak bu doğa katliamlarının sorumlularından hesap soracağımızı ilan ediyoruz."