SiyasiHaber – Video Röportaj: Resmi Hayvan Hakları Yürüşü’nden sonra Ekoloji Topluluğu’ndan Deniz Şener ile bir araya geldik. Şener, ”Hayvan barınaklarının Nazi toplama kamplarından hiçbir farkı yok. Her biri kafeste, her biri tecrit altında ve yaşam alanlarından koparılmış durumda. Tüm canlılar bulundukları yaşam alanlarında yaşamalıdır.’
Siyasi Haber – Esra Üşüdür – Orhan Koç
Türkiye’de ilk kez dün gerçekleşen ”Resmi Hayvan Hakları Yürüyüşü”nden sonra Ekoloji Topluluğu’ndan Deniz Şener ile bir araya geldik. Yürüyüşe, hayvan barınaklarına ve Türkiye’de gerçekkeşen ekolojik katliamlara dair konuştuk.
Şener yürüyüşü şöyle değerlendirdi: ”Türkiye’ye Hayvan Özgürlüğü Hareketi çok geç geldi. Yurtdışında 50, 60 yıldır var olan Hayvan Özgürlüğü Hareketi, Türkiye’de 8,9 yıldır var. 2010 sonrası cılız sesler duymaya başladık harekete dair. 50 yıllık fark 2 yıla düşmüş durumda, iyiye doğru gidiyoruz.”
‘Tüm canlılar bulundukları yaşam alanlarında yaşamalıdır‘
”Hayvan barınaklarının Nazi toplama kamplarından hiçbir farkı yok” diyen Şener şöyle devam ediyor, ”Hayvanların her biri kafeste, her biri tecrit altında. Nazi toplama kamplarından hiçbir farkı yok. Her biri yaşam alanlarından koparılmış durumda. Tüm canlılar bulundukları yaşam alanlarında yaşamalıdır.”
‘Uzlaşmacı bir hareketi doğru bulmuyorum’
Son olarak Kaz Dağlarına dair konuşan Şener, ”Kaz Dağları yeni bir olay değil, çok eskiye dayanıyor. Madenler için 5 yıl önce orada kamp kurduğumuzu hatırlıyorum. Şu sıralar popüler oldu. Bölge halkının direnişi yükseldi. Ana akım medyada görünen insanların dikkatini çekti ancak Kaz Dağları sadece Kirazlı değil, koca bir alan. Bir sürü başka ekolojik yıkım yaratan projeler var. Bu alanda böyle bir muhalefetin yükselmesi çok güzel ancak dikkat etmek gerekiyor. Uzlaşmacı bir muhalefeti doğru bulmuyorum.” ifadelerini kullandı.