Pervin Buldan, konuşmasında İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’ın tüm kadınlara ve Van halkına özel selamlarını ilettiğini belirtti. Buldan, Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın kadınlar için bir milat ve rönesans niteliğinde olduğunu vurguladı. Bu çağrının, kadınların geleceğini şekillendirmede büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Demokratik siyasetin önünün açılması gerekiyor
Buldan, yıllardır bu coğrafyada büyük acılar yaşandığını ve artık toprağa yeni canların verilmemesi gerektiğini söyledi. Demokratik siyasetin önünün açılması gerektiğini belirterek, illerin iradesinin gasp edilmesi, belediye eş başkanlarının görevden alınması ve kayyum atanması gibi uygulamaların kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Toplumun beklentileri doğrultusunda acilen yasaların çıkarılması ve reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Barış Annelerine özel selam
Konuşmasının sonunda Buldan, yıllardır barış mücadelesi veren barış annelerine özel selamlarını iletti ve bu 8 Mart’ı onlara atfettiğini söyledi. Barış annelerinin mücadelesinin değerli olduğunu ve onların barış çabalarının desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
DEM Parti’nin 8 Mart mitingi, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Hatimoğulları ve Buldan’ın mesajları, demokratikleşme ve barış sürecine olan inancı pekiştirdi.
Hatimoğulları: Suriye’deki Alevilerle dayanışma içindeyiz
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise şunları söyledi:
“Erkek egemen sistem kadınları toplumsal hayatın dışına itmeye çalıştı. Erkek egemen sistem kadına yönelik her şiddeti mubah gördü. Evimizde en sevdiğimiz erkeklerin şiddetine maruz kalıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan işlenen kadın cinayetleriyle ilgili ‘Kadınları, aşık olduğunu söyleyen erkekler katlediyor. Böyle sevgi böyle aşk olur mu?’ diyor. Buradan bir kez daha ‘Öldüren sevgi değil, yaşatan sevgi istiyoruz’ diyoruz.
Türkiye bir an önce çekilmiş olduğu İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmelidir. Türkiye’de kadınları ve çocukları şiddetten koruyan 6284 sayılı kanunun en aktif şekilde uygulanmasını talep ettik. Kadınlar olarak mücadelemizle kazandığımız haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.
Suriye’deki Aleviler, tarihin gördüğü en büyük katliamla karşı karşıya. Van’dan Kürt kadınlarıyla, Türk kadınlarıyla beraber Suriye’de yaşayan bütün Alevi canlarımızla dayanışma içindeyiz. Suriye’de hala sınır ötesi operasyonlar devam ediyor. Rojava’da Kobanê’ye yakın köylerin bombalandığı haberlerini alıyoruz. Tişrîn Barajı’na dönük yapılan operasyonların haberlerini alıyoruz, sivillerin katledildiği haberleri hala geliyor. Bir an önce demokratik Suriye Cumhuriyeti’nin alt yapısı sağlanmalıdır. Orada oluşan Özerk Yönetim tüm Ortadoğu’ya model olması gerekir. Savaşın ve çatışmanın bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde Sayın Abdullah Öcalan, tarihi bir çıkışa imza atmıştır. Sayın Öcalan, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısında savaşlara karşı önemli bir reçete sunmuştur. Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir zeminde çözülmesi için mesajını vermiştir. Buradan hep beraber ‘Sayın Öcalan çağrın baş göz üstünedir’ diyoruz. Bu çağrı kadınlar için Rönesans’tır. “
Kadınlar alanı coşkuyla doldurdu
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gerçekleştirilen miting için kadınlar sabahın erken saatlerinde Musa Anter Barış Parkı’nda bir araya geldi. “Kadın kırımına isyan ediyor, özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen mitinge, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan katıldı. Miting alanından sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları yükseldi. (MA)