Arsuz’da yapılmak istenen krom ocağının yöre halkına ve doğaya ciddi zararlar vereceğini belirten Hatimoğulları, “Krom maden ocaklarının yol açacağı tüm zararlar ele alındığında, nasıl bir kamu yararı elde edilmek istenmektedir?” diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi(HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Hüyük Mahallesinde yapılmak istenen krom maden ocağı projelerini yöre halkının istememesine rağmen tekrardan başlatılmaya çalışılmasını, Çevresel etki değerlendirmesi(ÇED) toplantısını ve süreci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sordu.
Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Hüyük Mahallesinde “Krommer Madencilik Mermer Nakliye İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” tarafından yapılması planlanan “20066936 Ruhsat Nolu ve 20068401 Nolu Krom Ocağı” projeleri ile ilgili ÇED süreci başlatılmıştır. 12 ve 13 Ocak 2022 tarihlerinde “Halkın Katılımı Toplantısı” yapılacağı duyurulmuştur. Daha önce iptal edilen toplantının 18 Mart 2021 tarihinde yapılacağı duyurulmuş ancak yöre halkının tepkisi üzerine yapılamamıştı.
1.820 hektarlık alanı kaplayacak krom ocağı sahasının köyde yaşayan 5 bin kişi ile yöredeki orman ve tarım alanını olumsuz etkileyeceğini, geçim kaynakları olan tarım arazilerinin kullanılamaz hale geleceğini belirten yöre sakinleri, “Ormanlık arazinin taşlanarak, ağaçların ve yaban hayatının talan edilmesine hayır diyoruz. Fay hattı üzerinde bulunan deprem bölgesinde günde 16 dinamitin patlatılmasına hayır diyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
Ayrıca Arsuz ilçesindeki tüm mahallelerin muhtarları Haziran ayında birlikte yaptıkları açıklama da “Herhangi bir maden arama, çıkarma, krom ocağı genişletme çalışmaları yapılmamasını, bu konudaki taleplerimizin yetkili kurum ve kuruluşlarca dikkate alınarak gereğinin yapılmasını talep ediyor; taleplerimiz gerçekleşene kadar sürecin ısrarlı takipçileri olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Krom madeninin yaşam alanlarına yakınlığı ve yaban hayatı geliştirme sahasının olumsuz etkilenmesi başlıca itiraz nedenleridir. Krom madeni öğütülürken çıkan toz nedeni ile yerleşim yerlerinde yaşayan insanların sağlığına ve doğaya ciddi zararlar vermektedir. Maden aynı zamanda tarım üretimine zarar verirken, ağaçları da kurutmaktadır. Maden atıkları denizi ve yeraltı su kaynaklarını kirletmektedir. Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın etkilenme alanında olan bu madenle yörenin özel flora ve faunasını koruma imkanı da ortadan kalkacak, Amanos’lardaki endemik bitki çeşitliliği olumsuz etkilenecektir.
Hatimoğulları’nın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması için TBMM’ye verdiği soru önergesi:
“Krom madeni öğütülürken ortaya çıkan aşırı miktarda tozun akciğer ve bronş kanserleri riskini artırması ve doğaya verdiği ciddi zararlar açıkça ortada iken; bölgede neden krom ocağı projeleri için ÇED süreci başlatılmıştır?
Dinamitle patlatmanın yapılacağı bir projenin turistik potansiyele sahip ve yerleşim alanlarına yakın bir yerde planlanması doğru mudur? İşletme ömrü boyunca kullanılacak toplam dinamit miktarı ne kadardır?
Krom maden ocaklarının yol açacağı tüm zararlar ele alındığında, nasıl bir kamu yararı elde edilmek istenmektedir?
Projeye karşı üç ayrı dava açıldığı ve mahkeme kararının köylüler lehinde olduğu ve şirketin mahkeme kararına itiraz ettiği iddiası doğru mudur?
Henüz yargı süreci devam eden ve geçen yıl birkaç defa iptal olan, halkın yoğun itirazlarına rağmen toplantı neden yapılmak istenmektedir?
Yaban hayatı geliştirme sahasına zarar verecek bir projeyle ilgili ÇED sürecinin başlatılmış olması, Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi’ne aykırı değil midir?
İlçedeki tüm muhtarların ve halkın karşı olduğu krom madeni projeleri iptal edilecek midir?”