Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İsviçre, Yeşiller (Grüne Schweiz) ve BastA! Basel kentinde “Quo Vadis Türkiye? / Türkiye Nereye?” konulu panel düzenledi. Panele HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları, İsviçre Federal Parlamento Milletvekili Sibel Arslan ve SYKP kurucu eş başkanı Tuncay Yılmaz panelist olarak katıldı.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İsviçre, Yeşiller (Grüne Schweiz) ve BastA! Basel kentinde “Quo Vadis Türkiye? / Türkiye Nereye?” konulu panel düzenledi. Panele HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları, İsviçre Federal Parlamento Milletvekili Sibel Arslan ve SYKP kurucu eş başkanı Tuncay Yılmaz panelist olarak katıldı.
Can TV’ den Abidin Çetin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen geniş katılımlı oturumda konuşmacılar Türkiye’deki siyasal gelişmeler, kayyum atamaları, sınır ötesi operasyon ihtimali, göçmenlik, ırkçılık, Avrupa’da-İsviçre’de gelişen sağcı politikalar, iklim eylemleri ve tüm bunlara ilişkin çözüm önerileri ile ilgili açıklamalarda bulundular.
Hatimoğulları: Direniş Cumhur İttifakı’nı geriletiyor
Adana HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları AKP-MHP iktidarının demokratik yollardan iktidarda kalmayı sürdüremeyeceklerini anladıklarından antidemokratik uygulamalara hız verdiğini aktardı. 31 Mart ve 23 Haziran İstanbul seçimlerinde büyük hezimet yaşayan Cumhur İttifakı’nın yenilginin üstünü kapatmak ve yeniden psikolojik hegemonya sağlamak için 19 Ağustos kayyum darbesine başvurduğunu ancak ortaya çıkan direniş dolayısıyla bu hedefinde başarılı olamadığını belirtti.
Hatimoğulları başta HDP olmak üzere tek adam diktatörlüğüne karşı olanların direnişi dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın gerilemekte olduğunu belirterek, bu gerilemeye rağmen Erdoğan diktatörlüğünün kendiliğinden gitmeyeceğini vurguladı. Sürece ilişkin iki yanlış yaklaşım olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, bunlardan birincisinin “Erdoğan artık gitti, sonrasına bakalım” anlayışı olduğunu belirtti. Erdoğan diktatörlüğünün gerilemede olsa da ancak sürekli ve güçlü bir mücadeleyle iktidardan uzaklaştırılabileceğine ve faşizmin kurumsallaşmasının bu şekilde engellenebileceğini söyledi. Diğer hatalı yaklaşımın ise “AKP/Erdoğan gitmez” anlayışı olduğunu belirten Hatimoğulları, AKP’nin düşüş sürecinde olduğunu, 31 Mart ve 23 Haziran İstanbul seçim sonuçlarının ve sonrasındaki gelişmelerin de doğru taktik ve pratikle sonuç alınabileceğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.
Tülay Hatimoğulları HDP’nin Erdoğan diktatörlüğüne karşı demokrasi ittifakını güçlendirmeye ve buradan alacağı sonuçla da demokratik bir anayasa hareketi oluşturmaya çabaladığını belirtti. Bu konuda Avrupa’da gerçekleştirilen konferansın da çok önemli olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, Uluslararası örgütlerin, devletlerin ve en önemlisi Avrupalı demokrasi güçlerinin Türkiye’de faşizmin kurumsallaşmasına karşı verilen mücadeleye destek olması gerektiğini vurguladı.
Aslan: Türkiye’deki gidişat durdurulmalı
İsviçre Federal Parlamento Yeşiller Milletvekili Sibel Arslan da Türkiye’deki gelişmeleri endişeyle izlediklerini belirtti. Erdoğan iktidarının sadece Türkiye için değil, bölge ve Avrupa ülkeleri için de tehdit unsuru olduğuna dikkat çekti. Suriye savaşında Türkiye’ye sığınan milyonlarca Suriyelinin Erdoğan iktidarı tarafından bir şantaj unsuru olarak kullanılmak istendiğini belirten Arslan, göçmen ve sığınmacıların yaşam mücadelelerinin siyasal çıkar konusu edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İsviçre’deki tek Türkiyeli parlamenter olarak Türkiye’deki anti demokratik gidişata karşı daha fazla duyarlılık ve somut tutum ortaya çıkarmaya çalıştığını söyleyen Arslan, bu çabanın sonuç alıcı olması için hem Türkiye kökenlilerden hem de İsviçrelilerden daha fazla sol, sosyalist, demokrat, ekolojist ve feminist temsilcinin 20 Ekim’de gerçekleşecek seçimlerde parlamentoya gönderilmesi gerektiğini belirtti. Arslan HDP’nin mücadelesinin yanında olduklarını belirterek, İsviçre’de yaşayan Türkiyelileri de seçimlerde eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasini mücadelesini büyütecek adaylar için çaba sarf etmeye çağırdı.
Yılmaz: Kapitalizm her yerde saldırıyor
Bir süredir siyasi sürgün olarak yurtdışında yaşamak zorunda kalan SYKP Kurucu Eş Başkanı Tuncay Yılmaz ise kapitalistlerin krizlerini dünyanın her yerinde daha da sağcılaşarak atlatmaya çalıştığına dikkat çekti. Yılmaz bu sağcılaşmadan Türkiye’nin payında faşist bir iktidar düştüğünü vurgulayarak dünyanın pek çok ülkesinde ve İsviçre’de de sağcı, muhafazakâr iktidarların yükselişte olduğunu belirtti.
HDP’nin yerel seçimlere ilişkin geliştirdiği tutumun çok isabetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, faşizmin kurumsallaşmasını ve kalıcılaşmasını engellemek için en esnek ve geniş birliktelikleri kurmaktan kaçınmamak gerektiğini söyledi. Faşizmi engellemek için yapılacak iş birlikleriyle demokratik ve sosyal bir cumhuriyet için yapılacak güç birliklerinin aynı şey olmadığına dikkat çeken Yılmaz, önemli olanın faşizmi geriletmek için yapılan işbirlikleri içerisinde inisiyatifi gerçek demokrasi güçlerinin alması olduğunu vurguladı.
İsviçre seçimleri üzerine de konuşan Yılmaz, yurtdışında yaşayan Türkiyeliler olarak yüklerinin iki kat olduğunu belirterek Türkiye politikasını takip etmek kadar İsviçre politikasına da dahil olunması gerektiğini vurguladı. İsviçre’de emek, ekoloji, kadın mücadelesi, ırkçılık ve göçmen politikaları açısından kritik gelişmeler olduğunu belirten Yılmaz, SYKP İsviçre olarak İsviçreli ya da Türkiyeli ayrımı yapmaksızın bu konularda doğru tutumu alanları desteklediklerini ve desteklemeye davet ettiklerini vurguladı.
(Basel / Avrupa Forum)