Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan tiroid kanseri Zeynep Kayra, Nükleer tıp bölümünde yapılması gereken kontrollerinin revirde yapıldığını belirterek, “Sağlıklı tedavi olma hakkım elimden alınıyor” dedi.
Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tiroid kanseri hastası Zeynep Kayra’nın sağlık durumu giderek kötüleşiyor. 28 Eylül 2017’de gözaltına alınarak “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Kayra’nın iddianamesi 22 Şubat 2018’de kabul edildi. Kayra'nın da aralarında bulunduğu 20 kişi, 10 Mayıs'ta ilk defa hakim karşısına çıkacak. Tutuklu bulunduğu Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden Mezopotamya Ajansı'na (MA) mektup gönderen Kayra, maruz kaldığı hak ihlalleri ve sorunları anlattı.
‘Çıplak arama yapılıyor’
Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin başında sağlık sorunu olduğunu belirten Kayra, revire çıkmak için bir önceki revirin üzerinden bir ay geçmesi gerektiğini söyledi. Kan tahlililerinin revirde yapıldığını ifade eden Kayra, “Her nedense hepimizin tahlil sonuçları aynı çıkıyor. Genel tetkikler yapılmadan ilaç veriyorlar. Bazı arkadaşlarımız gerekli olmadığı halde ilaç kullanmış oluyor. Revir doktoru hastaneye sevk etmememe konusunda çok ısrarlı oluyor. Hastaneye sevkler çok geç yapılıyor. Hastalar küçük ringlerle götürülüyor. Acil hasta olduğunda kesinlikle acilin çağrılmasına izin verilmiyor. Doktorların çoğu kelepçeyi açtırmıyor. Açtırmak isteyenlere de askerler müsaade etmiyor. Hastalara sorular sorularak bekletiliyor. Kapıda çıplak arama yapılıyor. Asker muayene sırasında odadan çıkmıyor. Bu nedenle tedavi olunmadan geri geliniyor” diye konuştu.
‘Tedavi olma hakkım engelleniyor’
Kötü huylu tiroid kanserine yakalanan Kayra, kanserin diğer organlarına dağılma riskinin olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinde bulunduğum cezaevi koşulları hastalığımın ilerlemesine çok müsait. Beslenme koşulları çok kötü. Hastalığımdan dolayı her yemeği yiyemiyorum. Moral düşüklüğü de olumsuz etkiliyor. En başta sağlıklı tedavi olma hakkım ihlal ediliyor. 2 ayda bir nükleer tıp bölümünde yapılması gereken kontrollerim revirde yapılıyor. En son hastaneye gittiğimde doktor acilen endoskopi yapması gerektiği halde komutanların talimatlarına uyup hipokrat yeminini hiçe sayarak tedavi olmama engel oldu.”
‘Kırtasiye malzemesi, medikal ürünler yasak’
Görüş sürelerinin 35 dakika ile sınırlandırıldığını dile getiren Kayra, “Ailelerimiz uzak yerlerden geliyor ve iki ayda bir açık görüş oluyor. Girişte yakınlarımıza uygunsuz davranışlar sergileniyor. İtiraz etmeleri halinde ‘görüş cezası veririz’ diye tehdit ediliyor. 2016’dan bu yana kesinlikle fotoğraf çektirmemize izin verilmiyor. Kıyafetler sınırlı olarak veriliyor. Yakınlarımızın getirmiş olduğu kıyafetlerin renkleri baskılarından dolayı alınmıyor. Dışarıdan içeriye hiçbir kırtasiye malzemesi ya da medikal ürünler kabul edilmiyor. Kantinden ihtiyaç duyduğumuz malzemeyi de ya bulamıyoruz ya da çok fahiş fiyatlara almak zorunda kalıyoruz. Kendi yaptığımız süs ve hediye eşyalarına el konuluyor” diye devam etti.
‘Adli tutuklulardan fiziksel saldırı’
Gardiyan ve askerlerle yaşanan en küçük tartışmada kendilerine disiplin soruşturması açıldığına dikkat çeken Kayra, “Bizim onlar hakkında yaptığımız suç duyurularının hepsi sonuçsuz kalıyor. Bize ise disiplin cezaları veriliyor. Hastaneye her gidişimizde kelepçe dayatması, komutanların kışkırtıcı, provoke edici konuşmaları, adli tutukluların sözlü ve fiziksel saldırılarıyla karşılaşıyoruz. En son bir arkadaşımız askerin gözü önünde kelepçeli bir şekilde mahkumlar tarafından darp edildi” şeklinde konuştu.
’10 ve 11 yaşındaki çocuklarım çok zorlanıyor’
5 sene önce boşandığını kaydeden Kayra, “Hastalığıma rağmen çocuklarımın maddi ve manevi ihtiyaçlarını hep ben karşıladım. Çocuklarım hep mağdur oluyorlar hem de psikolojik açıdan etkileniyorlar. Özellikle 10 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğum cezaevine girdiğimden bu yana çok zorlanmaktadır. Cezaevinin olumsuz koşulları, görüş süresinin çok kısa olması, mektupların çok geç gidip gelmesi de onlarla olan iletişimimi çok zorluyor” dedi. Kayra, “Hastaneye rahatça gidip gelerek tedavi olmak ve cezaevinde yaşadığımız hak ihlallerine ve askerlerin keyfi uygulamalarına son verilmesini istiyoruz” diye belirtti.