Harita denince aklınıza ne geliyor? Okul duvarına asılan büyük ve renkli kâğıtlar mı? Yoksa cep telefonunuzdaki uygulamalar mı?
Bir haritaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Dağlar, denizler ve ülke sınırları mı? Yoksa caddeler, sokaklar ve meydanlar mı?
Haritalar bize yalnızca yön göstermez. Bazen yönlendirir, hatta yanıltır. Harita, bir bilgiyi (daha doğrusu bir iddiayı) inandırıcı kılmanın yollarından biridir.
Hangi kıta ortada yer alacak, hangi ülke kenarda kalacak? Buna haritayı çizen karar verir.

Cep telefonu uygulamanız sizi paralı bir yola ya da alışveriş yapacağınız bir sokağa yönlendirebilir.
Avrupa’da hazırlanan dünya haritalarında Akdeniz tam ortadadır. Ama Japonya’da ya da Çin’de merkez Asya’dır. Hangi ülke haritasının eğri veya ters görünmesini ister?
Harita çizmek sadece teknik değil, aynı zamanda politik bir iştir.
Mercator ve alternatifler
En yaygın kullanılan dünya haritası, Mercator projeksiyonudur. 16. yüzyılda Hollandalı kartograf Gerardus Mercator tarafından pusula kullanan denizciler için tasarlanmıştır. Açılar korunduğu için yön bulmak kolaydır. Ama yüzey alanları ciddi biçimde bozulur. Ekvatora yakın bölgeler küçülür, kutuplara yakın olanlar büyür. Grönland, Afrika kadar büyük görünür; oysa Afrika, 14 kat büyüktür.
Mercator tek seçenek değildir. Gall-Peters projeksiyonu, kara parçalarını yüzölçümlerine uygun biçimde gösterir. Böylece Afrika gibi bölgeler haritada gerçek boyutunda görünür. Şekiller bozulur; kıtalar uzamış veya basık görünür. Buna rağmen, daha adil ve dengeli bir dünya algısı sunar. Batı merkezli bakışa karşı güçlü bir görsel itirazdır.

Dikdörtgen yerine oval haritalar da vardır. Winkel Tripel projeksiyonu, alan, açı ve mesafe hatalarını dengelemeye çalışır. Özellikle iklim haritalarında ve küresel ağların gösteriminde kullanılır.

Hobo-Dyer projeksiyonu ise bildiğimiz dünyayı tepetaklak eder. Kara parçalarının büyüklükleri orantılı olarak gösterilir, ama sınır çizgilerinde bazı bozulmalar oluşur. Orijinal versiyonu çift taraflı basılır: bir yüzünde kuzey yukarıdadır, diğer yüzünde güney. Bu sayede Güney Yarımküre daha görünür hâle gelir.

Haritalar yalan söylüyor
Haritalar, gerçeği eğip bükebilir. Örneğin Avrupa Sınır Güvenliği Ajansı’nın (Frontex) göç haritalarında Avrupa küçük, Afrika ise büyük gösterilir. Kırmızı oklar eklenir. Böylece, insani krizi askeri bir tehdit gibi sunulur.
Suriye Savaşı sırasında kullanılan etkileşimli haritalarda gerçekliği yansıtmayan renkler ve sembollerle siyasi mesajlar verildi.

Harita, ister kâğıtta ister dijital ortamda olsun bir siyasi bildiridir ve eleştirilmelidir.
Bu yüzden eleştirel haritalama (critical cartography) yaklaşımı önemlidir. Çünkü haritalar tarafsız değildir. Çizgiler ve renk seçimleri, iktidarın bakışını yansıtır. Haritalar sadece mekânı değil, otoriteyi de gösterir.
Yeni haritalar
Bugün harita çizmek yalnızca mühendislerin değil, adalet arayan bireylerin de işi. Artık sadece toprakları ya da şehirleri değil; deneyimleri, hafızaları, mücadeleleri anlatan haritalar çiziliyor.
ABD’de, kullanılmayan binaları gösteren haritalar; kentteki mekânsal adaletsizlikleri gözler önüne seriyor. Amazon’da yerli halkların topraklarına yönelik saldırılar, bu haritalar sayesinde hem kayda geçiriliyor hem de savunma stratejilerinin parçası hâline geliyor.
Kahire’de, HarassMap projesi kadınların maruz kaldığı taciz vakalarını harita üzerinden işaretleyerek farkındalık yaratıyor. Türkiye’de ise Kaz Dağları ve Toroslar’daki madencilik faaliyetlerini belgeleyen haritalar, çevre direnişlerinin belleğini oluşturuyor.
Belki de Ege kıyılarında mültecilerin geçiş rotalarını, deniz derinliklerini ve akıntıları gösteren haritalara ihtiyacımız var. Sanayi bölgeleri artık sadece lojistik ve trafik akışı için değil, ücret adaletsizliklerini ve grev ağlarını görünür kılmak için de haritalanmalı.
Artık haritalar sadece nerede olduğumuzu değil, nasıl düşündüğümüzü ve nasıl davrandığımızı da göstermeli.
Sizin haritanız hangisi?
Belki sizin de bambaşka bir haritanız vardır. Belki sınırları farklı çizersiniz. Belki sokakları değil, komşuluk ilişkilerini işaretlersiniz. Belki kapanan, yıkılan yerlerdeki anılarınızı eklersiniz. Belki sizin haritanızda “Batı” aşağıdadır.
Daha adil, daha sade, daha size ait bir dünya için kendi haritanızı çizmeniz gerekir.
Kendi haritanızı çizin!