Halk TV’de çalışan ve yönetmen, muhabir, kameraman ve KJ operatörlerinin de olduğu 11 kişi mobbing şikayetlerini CHP Milletvekili Deniz Baykal’a iletti.
Halk TV’de tartışmalar büyüyor. Aralarında yönetmen, muhabir, kameraman ve KJ operatörlerinin olduğu 11 çalışan televizyonun hisselerini elinde bulunduran önceki CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a dikkat çeken bir mektup gönderdi.
Yaşadıkları mobbingi de anlatan kanal çalışanları “Kısa süreliğine asgari yaşam geliri sağlayan işsizlik maaşına mani olmakla ne elde edilecektir? Gazetecilik ve emekçi hakları bir yana insan onuruna da mı saygı kalmamıştır?” diye sordu.
1 Nisan sonrasında yapılan idari değişikliklerle mobbinge maruz kaldıklarını belirten Halk TV çalışanları, “Biz gazeteciler ne yazık ki, bu kez kendimizi güvende hissettiğimiz çatı altında sebepsiz uyarılarla, haksızca tutanak tutma baskısı ve tehdidiyle yaklaşık 4 aydır tedirgin edilmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Mektupta şu ifadeler dikkat çekti: “2 aylık bebeği olan çalışma arkadaşımız temmuz ayı başında işinden çıkarılmış, arkadaşımızın iş sözleşmesi İş Kanunu’nun 25’nci maddesine dayandırılarak feshedilmiş, arkadaşımızın İşsizlik Sigortası Fonu tarafından verilen asgari ücretin altında olan işsizlik maaşını bile almasına engel olunmuştur. 1 Nisan 2019 ve devamındaki tarihlerde işten çıkarılan diğer 4 çalışma arkadaşımız da aynı maddeye ve benzer ithamlara maruz kalmıştır, onların da işsizlik maaşı alması engellenmiştir.
Emekçilere ve emeğe reva görülen bu muamele neyin kinidir? Bununla ne amaçlanmaktadır? Kısa süreliğine asgari yaşam geliri sağlayan işsizlik maaşına mani olmakla ne elde edilecektir, işsizliğe itilen emekçilerin cüzi miktardaki işsizlik maaşını bile almaması sağlanarak aileleriyle beraber parasız, aç susuz kalması mı istenmektedir? Gazetecilik ve emekçi hakları bir yana insan onuruna da mı saygı kalmamıştır?”
Arslan: Şahidim
Halk TV’de Medya Mahallesi programını sunan Gazeteci Ayşenur Arslan ise Halk TV’de yaşananları Odatv’ye değerlendirdi. “Şahidim yaşadıkları sıkıntılara” diyen Arslan, “Mesela şundan söz etmiyorlar: Benim Yönetmenim Dersu Can Yavaş haftalardır sabah 9’da işe geliyor ancak gece 1’de çıkabiliyor çünkü yedeği yok, yıllık izinde. Böyle ağır koşullarda çalışıyorlar. Yıllardır olduğu gibi de bunun karşılığını göremiyorlar. Bundan başka sıkıntıları da var. Pek söylemek istemiyorum. Kendileri zaten mektupta anlatmışlar. O arkadaşlarım senelerdir birlikte çalıştığım kişiler, onlara kefilim. Şahidim yaşadıkları sıkıntılara… Benim özetle söyleyebileceğim şey şu: Sadece çalışanların bu sıkıntıları idari ya da ekonomik sıkıntıları değil genel olarak yaşananların gözden geçirilmesi kanaatindeyim. Baykal ailesinin soyadına yakışır bir biçimde ve tarihi misyonuna uygun bir biçimde yol çizeceğine inanıyorum buna inanmak istiyorum. Ekonomik, editoryal, idari olarak bir şeyler yapılmalı. Onların ne olduğunu Halk TV’de çalışan herkes biliyor belki de izleyenler de biliyor. Bu konuda umutluyum. Arkadaşlarımızın seslerini duyduklarını düşünmek istiyorum. Halk TV çok sayıda emekçinin çalışanın alın teriyle var oldu, bugüne geldi, bunun göz ardı edilmeyeceğini düşünmek istiyorum” ifadelerini kullandı.