Bundan tam 3 yıl önce, Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm Türkiye’ye domino etkisi yapan Gezi Parkı Direnişi başladı. Tüm Türkiye’de ‘Hükümet İstifa’ sesleri meydanlarda yankılandı. Milyonlarca insan barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi haykırdı.
Sokaklar kaynıyordu, 1 Mayıs'ın yasaklanması, ardından Taksim'e eylem yasağını getirtilmesi, her gün devrimcilerle polisin karşı karşıya gelmesine neden oluyordu. İstiklal Caddesi polisin gazıyla doluyor, eylemciler ise dağılıp ara sokaklardan tekrar çıkıyordu.
Mayıs ayı böyle geçiyordu… Taksim Dayanışması'nın aylardır imza topladığı 'Topçu Kışlası iptal edilsin, Gezi Parkına dokunma' kampanyasını dikkate almayan iktidar, Topçu Kışlası'nı ne pahasına olursa olsun yapacağını söylüyordu. Siyasi erk, kendi isteğini tüm topluma dayatıyordu.
Ardından insanlar Gezi Parkı'na gitti, yıkımı protesto etmek için. Polis umulmadık şekilde sert saldırdı. Saldırılar büyüdükçe, kitle büyüdü, saldırılar vahşileştikçe binler yüzbinlere, yüzbinler milyonlara dönüştü. Gezi Parkı direnişi büyüdü, Taksim'den polis çıkartıldı. ve 11 gün Taksim civarında siyasi iktidarın bulunmadığı bir direniş yaşandı. Direniş diğer illere sıçradı. Ankara, İzmir, Eskişehir…
Gezi Direnişi'nin sloganı bugün hala akıllarımızda taze, sokakta başlayan ve forumlarla devam eden direniş ruhu, bize komünü, dayanışmayı öğretti. Bugün gezinin sloganı her dilde, her yerde: Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Hafızalarımızı taze tutmak adına Gezi'den birkaç fotoğraf:
