İbni Sina Hastanesi’nde yapılan bir toplantıda ”aslında baya kontrollü gidiliyordu ama Umre işi mahvetti. Artık binleri bulmaya başladı vakalar” ifadelerini kullanan Uzman Doktor G. Çınar’a özür diletildi. Özür dilemesi gereken gerçekleri açıklayan Çınar değil, gerçeklerin üstünü örtmek isteyen sorumlulardır.
SiyasiHaber
İbni Sina Hastanesi’nde yapılan bir toplantıda ”aslında baya kontrollü gidiliyordu ama Umre işi mahvetti. Artık binleri bulmaya başladı vakalar” ifadelerini kullanan Uzman Doktor G. Çınar’a özür diletildi. Özür dilemesi gereken gerçekleri açıklayan Çınar değil, gerçeklerin üstünü örtmek isteyen sorumlulardır.
İbni Sina Hastanesi Başhekimliği bugün bir açıklama yayımladı. Açıklamada “konuyla ilgili inceleme başlatılmış olup gerekli uyarılar yapılmıştır” deniyor. Başhekimlik açıklamasına Uzman Doktor G. Çınar’ın açıklamasını da eklemeyi ihmal etmemiş.
Söz konusu videodaki konuşmayı yapan Uzman Doktor G. Çınar’ın İbni Sina Hastanesi Başhekimliği’ne yolladığı açıklama şöyle:
“Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Başhekimliğine,
COVID-19 küresel salgınının ülkemizi de etkilemesi sonucu Ankara Üniversite Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinde yaklaşan enfeksiyon salgınına yönelik hastane hazırlıkları, sağlık alt yapısının yeniden düzenlenmesi, eylem planı, personelin eğitimi çalışmaları gibi faaliyetler içinde, çok az uykuyla, çok yoğun çalışmayla günlerdir yer aldım, yer almaya da devam ediyorum.
Uyum eğitimlerinin birinde durumun önemini daha iyi anlatabilmek ve eğitime katılanları bu zorlu süreç için hazırlayabilmek için bazı yurtdışından gelen vakalarla ilgili örnekler verdim, olumsuz bir senaryo üzerinde konuşma yaptım. Amacım, hastanede malzeme eksiklikleri de dahil olmak üzere yaşayabileceğimiz zorlu süreci daha iyi ifade edebilmek ve hastane personelinin süreci daha iyi sahiplenmesini sağlayabilmekti. Siyasi ya da infial amaçlı bir söylemim yoktur. Asla da olamaz. Maalesef, gizli kaydedilen konuşmamın kasıtlı olarak sadece küçük bir kısmı sosyal medyada paylaşılmıştır. Konuşmamın tamamı kaydedilip paylaşılabilseydi olumsuzluk yaratma amacım olmadığı anlaşılabilirdi.
“Ancak gelinen noktada hizmet içi eğitim sırasında kullandığım bazı hatalı sözcüklerin toplumda çok farklı bir algıya sebep olabildiğini gördüm. Çok üzgünüm. Bundan sonraki süreçte daha dikkatli olacağım, hastalarıma, üniversiteme, ülkeme hizmet için yoğun çalışmalarıma devam ederken sözcüklerimi daha özenli seçeceğim.
Toplumsal olumsuz bir algıya neden olduğum için de herkesten özür dilerim.
Saygılarımla”
Özür dilemesi gereken gerçeklerin üstünü örtmek isteyen sorumlulardır
Besbelli ki Dr. Çınar baskı altına alınmış, siyasi otoritenin de devreye girmesiyle İbni Sina Hastanesi Başhekimliği Çınar’a ısmarlama bir özür metni yazdırmıştır. Videoda yapılan konuşmanın Çınar’ın özür metninde ifade ettiği gibi anlaşılabilmesi olanaklı değildir. Videoda yer alan çok açık ifadeler koronavrüs salgınının kontrol edilemez boyutlara doğru ilerlediğini bütün açıklığıyla göstermektedir. Çınar’a özür diletilmesinde maksat, gerçeklerin üstünü örtmeye devam etme isteğidir. Bu nedenle özür dilemesi gereken siyasi baskı altına alınmış olan Dr. Çınar değil, siyasi otorite de içinde olmak üzere sorumlulardır.
SiyasiHaber’de de yayımlanan videoda Uzman Doktor G. Çınar şunları söylüyordu:
“Acil durum planlarımızı yapmıştık. 1 kattan başlayacaktık, yavaş yavaş gelen hastaları yukarılara çıkartacaktık. Ama hızlı bir şekilde yukarıya çıkacağız. 2. Katı boşatacağız, 3. katı boşaltacağız, 5’e kadar boşaltacağız. Gerekirse daha yukarıları da boşaltacağız. Başladık boşaltmaya… Şimdi B Blok doldu. A Bloğa hasta almaya başlayacağız. Muhtemelen yarına 1. Katı doldurup, 2. Kata hasta almaya başlarız. Hepsinin ekipleri belli, başında hangi hocalar olacak, hangi uzmanlar olacak. Asistanlar belirleniyor. Kimler çalışacak, her bloka bir asistan şeklinde, yardımcı personelde yeterli sayıda kiralanacak. Dönüşümlü çalışılması lazım. Bunların hepsinin planlaması yapılıyor. Hepimiz çalışacağız. Birimiz bile çok önemliyiz. Çünkü oradaki yatan hasta yarın öbür gün bizim annemiz olabilir, babamız olabilir, Allah korusun en sevdiğimiz insan olabilir, biz olabiliriz. O nedenle ciddiye almamız lazım bu durumu.
'Umre işi mahvetti, artık binlerle konuşabiliriz vaka sayısı olarak"
Önce kendimizi koruyacağız. Kendinizi nasıl güvende hissedecekseniz öyle davranın ama malzemeyi de çok dikkatli kullanmamız lazım. Çünkü görünüşe göre kötü başladık, nasıl gideceğini bilmiyoruz. İtalya olmamayı umuyoruz. Aslında baya kontrollü gidiliyordu ama umre işi mahvetti. Şu an artık binlerle konuşabiliriz vaka sayısı olarak. Binleri bulmaya başladı vakalar. Söylendiği gibi öyle yüzlerde falan değiliz artık toplumları dolaşıyor. İstanbul çok fena. Ankara’da fena başladı. Doğu’da da var Van’da da var. Kayseri’de var, 3 tanesi entübe, üçü de umreden gelme. Zekai Tahir doldu, orada da umreden gelenler var, yurtdışından gelenler var.
"Önce kendimizi koruyacağız"
Önce kendimizi koruyacağız. Servislerde çalışacak olanlar içi söylüyorum. Servislerde çalışacak olanların N 95 maskesi takmasına gerek yok. Ancak ne zamanki hasta olur da arrest olur, ona entübasyon gerekir, aspirasyon gerekir… Solunum yolu numesi alınmasında da N9 gerekir ama onları biz alıyoruz şimdilik…”