Alevi derneklerinin ve ailelerin itirazlarına rağmen devletin cemevindeki asker ve polis cenaze törenlerine katılmaması uygulaması devam ediyor.
Cumhuriyet’ten Ayşe Yıldırım, bugünkü köşesinde Genelkurmay ve devletin yıllardır Alevilere karşı uyguladığı ayrımcılığı kaleme aldı.
Üç gün önce Hakkâri Şemdinli’de hayatını kaybeden Kenan Ceylan’ın Tokatlı ve Alevi olduğunu belirten Yıldırım, askere iki ayrı “Önceki gün iki ayrı cenaze töreniyle uğurlandı. İlki inançlarına uygun olarak cemevinde yapıldı. Ama askeri ve mülki erkân cemevine gelemezdi. Onun için daha sonra kaymakamlığın önünde “resmi tören” düzenlendi” ifadelerini kullandı.
Bunun ilk olmadığını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti: “Barış Aybek, 11 Ağustos’ta Şırnak’ta şehit oldu. Malatyalı bir Alevi ailenin oğluydu. Cenazesi “devlet erkânı katılacağı için” apar topar camiden kaldırıldı. Özkan Ateşli, 2012’de Foça’da PKK’nin bombalı saldırısında hayatını kaybetti. Aleviydi, ailesi cenazesinin cemevinden kaldırılmasını istedi. İstanbul Haramidere Cemevi’nde cenaze töreni yapıldı. Ama asker, “Devlet cenazesi camide olur” diyerek cenazeyi kaçırırcasına Ataköy Camii’ne götürdü.”
‘Bu bir devlet sorunu’
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün’e göre bu Alevilere en büyük hakaret, yurttaş olarak varlığını inkâr etmek.
Düzgün’ün aktardığı bilgilere göre Alevi derneklerinin yıllardır Genelkurmay’a “Alevi şehitlerimizin cenazesini cemevindenkaldırmak istiyoruz” diye başvurduğunu yazan Yıldırım, “Aldıkları yanıt ise “Bu bir devlet sorunu. Devletresmi olarak kabul etmeli ki biz de resmi töreni cemevinde yapalım” oluyor” diye yazdı.
Cemevinde ısrar edenler sessiz sedasız cenazelerini kaldırıyor
Ayşe Yıldırım, Özkan Ateşli’nin cenazesinin kaçırılırcasına camiye götürüldüğü gün Hubyar Alevi Kültür Derneği Başkanı olarak mücadele eden HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun sözlerini de şöyle aktardı: “Askeri yetkililer, şehit Aleviyse ailesine “Camide resmi tören düzenleyeceğiz, onayınızı istiyoruz” diyor. Aile kabul etmezse cemevinden sonra kaymakamlık, valilik önü ya da meydanda resmi tören yapılıyor. Cemevinde ısrar eden aile ise askerlerin katılmadığı bir törenle sessiz sedasız cenazesini kaldırıyor.”