Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi; “Türkiye’nin İsrail ile aralarındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla yaptığı 5 maddelik anlaşmayla Filistin halkının sırtından hançerlendiğini” söyledi.
Filistin İçin İsrail'e Boykot Girişimi, Türkiye'nin İsrail ile aralarındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla yaptığı 5 maddelik anlaşmaya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Yapılan anlaşmanın ardından iki ülkenin yeniden büyükelçilik düzeyinde temsil edileceği, Hamas'ın üst düzey yetkililerinden Salih el-Aruri Türkiye'den sınır dışı edileceği, ayrıca, Türkiye ile gayri meşru İsrail arasında bir doğalgaz anlaşmasının da yakında imzalanacağının belirtildiğini ifade eden Girişim, "Tüm bunlara karşılık, Türkiye Devleti'nin gayri meşru İsrail Devleti ile ilişkilerin normalleşmesi için şart olarak ileri sürdüğü, Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması dillendirilmiyor bile. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ilişkilerin normalleşmesinin Filistinlilerin de çıkarına olacağını söylemişti" dedi.
Filistin İçin İsrail'e Boykot Hareketi'nin (BDS) ciddi etkisi ile birlikte, uluslararası alanda hem prestij kaybına hem de iktisadi kayba uğramış olan İsrail'in böyle bir aşamada ilişkileri normalleştirmek, Filistin halkını sırtından hançerlemek olduğunu kaydeden Girişim, "Eylül ayından bu yana yüzlerce Filistinli, İsrail zulmüne karşı direndikleri için öldürülmüşken, Devabşe ailesini yakan yerleşimciler gayri meşru İsrail mahkemelerinde ceza bile almamışken, Gazze halkı korkunç bir yokluk içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışırken, gayri meşru İsrail devleti ile ilişkileri normalleştirmek, Filistin halkının dostu değil, düşmanı olmaktır" diye belirtti.
Filistin İçin İsrail'e Boykot Girişimi, "Rusya ile yaşanan gerilimi bahane ederek, Filistinlilere ait olan, ancak Siyonist İsrail tarafından çalınmış bulunan doğalgazın müşterisi olmak, bu gazı Türkiye ve Avrupa'ya taşıyarak İsrail'i zengin etmek, hele hele bunu bir de gayri meşru İsrail'in Mısır'a gaz satamayacak hale gelip bütün planlarının alt üst olduğu bir anda yapmak, Siyonizm'e koltuk deyneği olmaktır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne çağrımız, derhal, Filistin halkının katili Siyonist oluşum ile yapılan tüm görüşmelerin sona erdirilmesi, Filistin özgür kalana dek gayri meşru İsrail devleti ile herhangi bir 'normalleşmenin' olmayacağının deklare edilmesi, Türkiye Devleti'nin Filistin halkına ait olan doğalgaz kaynaklarının satışında, satın alımında veya transferinde bir rol almayacağının vurgulanmasıdır" dedi.
Açıklamanın tamamı:
17 Aralık 2015 Perşembe günü akşam saatlerinde pek çok basın-yayın organında Türkiye ile gayri meşru İsrail oluşumunun aralarındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla bir ön anlaşmaya vardıkları haberi yer aldı. İsrail kaynaklı haberlerde anlaşmanın kesinleştiği bilgisi yer alırken Türkiye Cumhuriyeti başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada nihai anlaşmanın henüz yapılmadığı söylendi. Haberlerde, İşgal Devleti’nin Mavi Marmara’da ölenler için tazminat ödeyeceği ve Türkiye’nin de suçlamalardan vazgeçeceği, anlaşmanın da yakında sağlanacağı söyleniyor.
Anlaşmanın ardından iki ülke yeniden büyükelçilik düzeyinde temsil edilecek. Hamas’ın üst düzey yetkililerinden Salih el-Aruri Türkiye’den sınır dışı edilecek. Ayrıca, Türkiye ile gayri meşru İsrail arasında bir doğalgaz anlaşmasının da yakında imzalanacağı belirtiliyor. Tüm bunlara karşılık, Türkiye Devleti’nin gayri meşru İsrail Devleti ile ilişkilerin normalleşmesi için şart olarak ileri sürdüğü, Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılması dillendirilmiyor bile.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ilişkilerin normalleşmesinin Filistinlilerin de çıkarına olacağını söylemişti.
Hayır!
BDS faaliyetlerinin ciddi etkisi ile birlikte, uluslararası alanda hem prestij kaybına hem de iktisadi kayba uğramış olan İşgal Devleti ile böyle bir aşamada ilişkileri normalleştirmek, Filistin halkını sırtından hançerlemektir.
Eylül ayından bu yana yüzlerce Filistinli, İsrail zulmüne karşı direndikleri için öldürülmüşken, Devabşe ailesini yakan yerleşimciler gayri meşru İsrail mahkemelerinde ceza bile almamışken, Gazze halkı korkunç bir yokluk içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışırken, gayri meşru İsrail devleti ile ilişkileri normalleştirmek, Filistin halkının dostu değil, düşmanı olmaktır.
Rusya ile yaşanan gerilimi bahane ederek, Filistinlilere ait olan, ancak Siyonist İsrail tarafından çalınmış bulunan doğalgazın müşterisi olmak, bu gazı Türkiye ve Avrupa’ya taşıyarak İsrail’i zengin etmek, hele hele bunu bir de gayri meşru İsrail’in Mısır’a gaz satamayacak hale gelip bütün planlarının alt üst olduğu bir anda yapmak, Siyonizm’e koltuk değneği olmaktır.
Türkiye BDS (İsrail’e yönelik boykot, yatırımların geri çektirilmesi ve yaptırımlar) hareketi olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne çağrımız, derhal, Filistin halkının katili Siyonist oluşum ile yapılan tüm görüşmelerin sona erdirilmesi, Filistin özgür kalana dek gayri meşru İsrail devleti ile herhangi bir “normalleşmenin” olmayacağının deklare edilmesi, Türkiye Devleti’nin Filistin halkına ait olan doğalgaz kaynaklarının satışında, satın alımında veya transferinde bir rol almayacağının vurgulanmasıdır.
Siyonistlerle oturduğunuz masadan kalkın!
Katillerle normalleşme olmaz!
Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi
BDS Türkiye
أوقفوا المفاوضات وأعلنوا أن لا للتطبيع مع الكيان الصهيوني:
إما أن تكونوا أصدقاء للشعب الفلسطيني وإما أصدقاء للصهاينة!
بيان "حركة مقاطعة" (مقاطعة، سحب الاسثمارات وفرض العقوبات) تركيا. 18 كانون الأول 2015
في مساء يوم الخميس، الموافق السابع عشر من شهر ديسيمر الجاري، عَجّت الصُحف بأخبار عقد الاتفاق المبدئي بين الكيان الإسرائيلي غير المشروع وبين الدولة التركية، من أجل تطبيع العلاقات بين البلدين. وبينما أكدت مصادر الإعلام الإسرائيلية بأن الاتفاق قد تم فعلا، فإن تصريحات الرّئاسة التركية نفت ابرام الاتفاق النهائي. كما تناقلت الأخبار أن الاتفاق الذي يحوي في بنوده دفع دولة الاحتلال تعويضات عن ضحايا سفينة "مافي مرمرة" مقابل سحب تركيا اتهاماتها الموجهة للكيان، سيجري إتمامه في وقت قريب.
وسيتم إعادة التمثيل الديبلوماسي إلى مستوى السفراء في كلا الدولتين وترحيل القيادي الفلسطيني في حركة حماس صالح العاروري. يلي هذا الاتفاق، واحدة من أخطر الاتفاقيات الاقتصادية بين تركيا ودولة الكيان الاسرائيلي بشراء الغاز الطبيعي منها. ومقابل كل هذا، فإن رفع الحصار عن قطاع غزة، الشرط الذي زعمت تركيا التمسك به من أجل تطبيع العلاقات، لا يجري الحديث عنه بتاتا!
ثم يخرج رئيس الدولة التركية ، رجب طيب أردوغان، يوم الإثنين ليقول "إن تطبيع العلاقات مع اسرائيل سيكون لمصلحة الفلسطينيين".!
نقولها على الملأ: لا!
إن تطبيع العلاقات مع الكيان الصهيوني في الفترة التي بدأ ينزف فيها الاحتلال على مستوى مشروعيته وعلى المستوى الاقتصادي نتيجة حملات المقاطعة المستمرة في العالم إنما هي طعنة في ظهر الشعب الفلسطيني.
إن تطبيع العلاقات مع الكيان الصهيوني الذي يُمعن قتلا في شباب الشعب الفلسطيني المنتفضين منذ نحو ثلاثة أشهر من أجل الحرية. فيما الصهاينة حارقي عائلة الدوابشة ما زالو أحرارا، دون محاكمة من الدولة الصهيونية، والشعب الفلسطيني في غزة ما زال يواصل حياته في العدم المخيف وفي الحصار الغاشم، إن التطبيع سوف لن يجعلك صديقاً للشعب الفلسطيني بل عدواً له.
وأن تشتري الغاز من المحتل، بحجة العلاقات المتوترة مع روسيا؛ ذاك الغاز الذي سرقه الكيان من أجيال الشعب الفلسطيني وأن تكون ممراً له ليعبر منك إلى أوروبا ولتحيي به الكيان الصهيوني سنينا قادمة، خُصوصاً بعد أن أُغلق السوق المصري في وجهه وباتت خططه الاقتصادية الاستراتيجية مُهددة، هذا يعني أن تكون عُكّازة للصهيونيّة.
إننا في حركة مُقاطعة (مقاطعة، سحب الاسثمارات وفرض العقوبات) في تركيا نوجه نداءاً للحكومة التركية: أوقفوا كل المباحثات الجارية مع الكيان الصهيوني، قاتل الشعب الفلسطيني، وأعلنوا بوضوح أنه لن يكون هناك تطبيع مع الكيان حتى تحرير فلسطين، وأعلنوا بكل وضوح انكم لن تشتروا الغاز الذي هو حق للفلسطيني ..ولن تكونوا جسرا لعبوره.
إننا في حركة المقاطعة نتابع بكل دقة وسنعمل بكل جهد من أجل إيقاف هذا الخطأ التاريخي.
اتركوا طاولة المفاوضات مع الصهاينة!
لا للتطبيع مع القتلة!
"حركة مقاطعة" في تركيا
بي دي أس ( مقاطعة، سحب الاسثمارات وفرض العقوبات)