HDP önceki dönem Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın 7’nci duruşması Ankara’da görülmeye başlandı. Davada konuşan Figen Yüksekdağ, “İktidar, PYD’ye Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edin diye teklifte bulundu” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerinin suç unsuru yapıldığı birinci fezlekeye dair savunmasını yapan Yüksekdağ, DTK'nın çözüm sürecinden sonra terör örgütü ilan edildiğini ve iktidarın kendi sorumluluğunu HDP'ye attığını belirtti.
HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kobane olaylarına ilişkin yaptığı savunmada önemli açıklamalarda bulundu. Yüksekdağ, “İktidar, PYD'ye Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edin diye teklifte bulundu. Kobane süreci ile çözüm süreci bitmiş, IŞİD ile ittifak halinde Şam rejimi düşürülmek adına yapılan bir plandır bu süreç. Bunu net soylüyorum; çünkü dönemin Başbakanı Davutoğlu bunu bizzat söylemiştir bize” dedi.
'Çözüm süreci bitince DTK terör örgütü ilan edildi'
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerinin suç unsuru yapıldığı birinci fezlekesine dair savunma yapan Yüksekdağ, “Bir ülkede doğrular öldürülüyorsa, birileri de bu doğrulara her şeye rağmen sahip çıkmaya devam edecektir. DTK, Kürt sorununa dair çözümde her zaman ilk muhatap olmuştur. DTK daimi meclisi, geçici birleşenleri, özerk komisyonları ile çalışan bir yapıdan fezlekeler ile terör örgütü uzantısı ilan etmek mantıksızdır” dedi.
Yüksekdağ: DTK kurulduğunda AKP'li vekiller delegeydi
DTK'nın kuruluşunda AKP'li vekilllerin de bulunmasına karşın çözüm sürecinden sonra terör örgütü ilan edildiğini belirten Yüksekdağ, “DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır. Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum” dedi.
Siyasi iktidarın çözüm sürecinden döndüğünde ise DTK'nın, terör örgütü ilan edildiğine dikkat çeken Yüksekdağ, “İktidar partisi, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı DTK ile defalarca mesai yaptı. Bu siyasi iktidarın ikiyüzlü tavırlarından biridir” ifadelerini kullandı.
Yüksekdağ, DTK kuruluş sürecinde bazı AKP’li milletvekillerin de delege olarak yer aldığına dikkat çekerek, “Kötü yaptılar demiyorum, iyi yaptılar. Yeni anayasa görüşmelerinde DTK önemli rol oynadı.
Bunlar olması gerekenlerdir. DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır, her çalışmasına saygı duyarak katılmışımdır.
Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum. DTK ile ilişkili soruşturma yürütmek istiyorsanız bu mahkeme salonları yetmez. Yüzbinlerce insanı yargılayacak bir mahkeme salonu var mı” diye sordu.
'Kararlar, yasalar kişiye göre uygulanıyor'
CHP milletvekili Enis Berberoğlu'nun tahliye edilirken HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in hala tutuklu olmasını HDP milletvekili olmasıyla açıklayan Yüksekdağ, “Kararlar, yasalar kişiye göre uygulanıyor. Ortada Tapu Kadastro Kanunu’nu uygulayabilecek bir sistem dahi yok. Kürt sorunun çözümü dediğimiz şey sadece Kürtlerin sorunların çözümü değildir. Kadınların, işçilerin, herkesin sorunlarının çözümüdür. Bu ülke halklarının sadece ekmeğe değil kendilerine ait eşit hayatlara ihtiyaçları vardır” diye konuştu.
'İktidar kendi sorumluluğunu Demirtaş ve HDP'ye attı'
Verilen aranın ardından konuşmasına devam eden Yüksekdağ, 6-8 Ekim Kobane süreci olarak bilinen olaylar hakkında düzenlenen fezlekeyi değerlendirirken, “Siyasi iktidar, kendi sorumluluğunu partimizin, Selahattin Demirtaş’ın ve benim üzerime atmıştır. Siyasi iktidar sorumluluğu muhalefete atamaz. 6-8 Ekim sürecinin gelişini siyasi iktidar görememiş, görmemezlikten gelmiştir. Yanı başında süren savaşa karşı kışkırtıcı bir tavır almıştır” dedi.
'İktidar, PYD'ye Özgür Suriye Ordusu ile hareket edin diye teklifte bulundu'
Yüksekdağ, Kobane olaylarına ilişkin yaptığı savunmada ise 7 Haziran seçimleri sonrası HDP'nin barajı aşmasının ardından hükümetin 6-8 olaylarının sorumlusu olarak HDP'nin belirlediğini söyledi.
Erdoğan'ın bu dönem “Benim Kürt kardeşlerimin katili bunlar” diyerek HDP'yi hedef gösterdiğini belirten Yüksekdağ, “6-8 Ekim katliamında gerçekler de katledildi” dedi.
Yüksekdağ dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun kendilerine söylediklerini açıkladı: “İktidar 6-8 Ekim olaylarının geldiğini öngöremedi. Biz de göremedik doğrudur ama iktidarın bunu görmemesi suçtur. Bunu görememiş değil görmezden gelmiştir. İktidar, PYD'ye Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edin diye teklifte bulundu. Kobane süreci ile çözüm süreci bitmiş, IŞİD ile ittifak halinde Şam rejimi düşürülmek adına yapılan bir plandır bu süreç. Bunu net söylüyorum; çünkü dönemin Başbakanı Davutoğlu bunu bizzat söylemiştir bize."
Figen Yüksekdağ, “Örgüt yöneticiliği”, “Örgüt propagandası yapmak”, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Suç işlemeye tahrik” iddialarıyla tutuklu yargılanıyor. Dosya kapsamında Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası istenirken, 92 sayfalık iddianamede, Yüksekdağ'ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve diğer eylemleri nedeniyle “örgüt yöneticisi” sıfatıyla cezalandırılması da talep ediliyor.
(Evrensel)