HDP Tekirdağ 2. sıra adayı olan Feray Mertoğlu: “Ergene nehrinin suyunu zehirleyenlerden, İğneada’ya nükleer santral yapmaya kalkanlardan hesap soracağız.”
Röportaj: SiyasiHaber
HDP Tekirdağ 2. Sıra Milletvekili Adayı olan Feray Mertoğlu aslen Muş Varto’ludur. İstanbul’da birçok fabrikada çalıştı. Sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkarıldı. 1990 yılında Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne işçi olarak girdi. Belediye İş Sendikası işyeri temsilcisi olarak sendikal faaliyetlerde bulundu. Siyasal faaliyetlerini hiç ara vermeden BSP, ÖDP, SDP, Sosyalist Parti ve SYKP'de sürdürdü. İki dönemdir HDP Parti Meclisi üyesidir. Sosyalist feminist kimliği ile kadın özgürlük mücadelesi içinde de aktif çalışmalar yürütmektedir. Feray Mertoğlu ile yaptığımız yazılı röportajı sunuyoruz.
HDP’nin bu seçimlerde Türkiye’nin geleceğine dair öne çıkan mesajları neler?
AKP iktidarı 16 yıldır Türkiye'yi adeta bir cehenneme çevirdi. Yaşanacak bir ülke olmaktan çıkardı. 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin seçim barajını aşarak yüzde 13 oyla 81 milletvekili ile parlamentoya girmesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık hayallerini yok etmesi, AKP iktidarı ve müttefiklerini harekete geçirdi. Seçimden önce Dolmabahçe mutabakatını yok etmişlerdi; 7 Haziran’dan sonra ise devreye çöktürme planını soktular. 15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın lütfu gören RTE’nin iktidarını sürdürmesini garanti edecek OHAL sivil darbesi 20 Temmuz 2016’da ilan edildi. Sonrasında yargı tamamen siyasallaştı; HSYK ve mahkemeler iktidarın emrine girdi. Milletvekillerimiz ve belediye eş başkanlarımızın aralarında olduğu tüm muhalifler, adil olmayan yargı kararları ile hâlâ cezaevinde tutulmaktadır. İktidarın siyasi taleplerinin aksi yönünde karar veren hâkimler ya ihraç edilmekte ya da sürgün edilmekteler. Toplumun geleceğini bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştıran, tüm yetkileri tek adamda toplayan bir sistemi dayatarak Türkiye'yi adaleti arayan bir ülke haline getirdiler. Ülkeyi OHAL'le tutsak alan, parlamentoyu işlevsizleştiren, demokratik siyaseti tasfiye eden, kurumlara, belediyelere kayyumlar atayan, televizyonları, radyoları kapatan, toplumu dilsiz ve sağır bırakarak işe ve ekmeğe muhtaç kılan bu istibdat rejimi kendi sonunu da hazırlamaktadır.
HDP olarak düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri, OHAL'i kaldıracağız. Haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK'lerle ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmelerini sağlayacağız. OHAL'de yerlerine kayyum atanan belediye eş başkanları görevlerine geri dönecek. KHK'lerle kapatılan tüm muhalif medya, dernekler ve kadın kurumları yeniden açılacak. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı için gerekli düzenlemeler yapılacak. HSYK'nin yapısı yeniden düzenlenerek özerk bir kurum haline getirilecek. Parlamento yeniden işlevli hale getirilecek. Herkesin anadilinde hizmet alabileceği yargı koşulları oluşturulacak. Seçim barajı kaldırılarak temsilde adalet sağlanacak. Kadınların eşit temsiliyeti ve katılımı güvence altına alınacak. Milletvekili dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı ve ifade özgürlüğü ile sınırlandırılacak. AKP iktidarı tarafından askıya alınan ve fiilen uygulanmayan insan hakları sözleşmelerini uygulamaya başlayacağız. İşkence ve kötü muameleye son vereceğiz. Özgürlükçü laiklik anlayışını ısrarla savunacağız. Siyasi tutsaklara genel af getireceğiz. Asgari ücreti sadaka olmaktan çıkaracağız. Herkesin eşit vatandaşlık hakları için yeni bir toplumsal sözleşmenin yapılmasını sağlayacağız. Doğanın talanına izin vermeyeceğiz. Eğitimde ayrımcılığa ve cinsiyetçiliğe son vereceğiz. Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+'lara karşı her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacağız.
Seçim bölgenizde halkın yaşadığı en önemli ekolojik, toplumsal, sınıfsal sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?
Trakya bölgesinde en önemli ekolojik sorunların başında Ergene nehrine dökülen ağır kimyasal atıklar gelmektedir. Nehrin simsiyah akan suyunun içinde hiçbir canlı türü de yaşamıyor artık. Ergene nehri Istranca dağlarından doğarak Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Babaeski, Pehlivanköy ile Uzunköprü’den geçiyor, Meriç nehri ile birleşerek Saroz körfezine dökülüyor. Bölgede tarım alanları, Ergene nehrinden akan, bu kirli kanserojen madde üreten nehrin suları ile sulanmakta. Nehrin kirlilik oranı Trakya halkının sağlığını tehdit etmektedir. Ekoloji örgütleri ve Trakya halkının tepkileri üzerine yapılan temizleme işlemleri de sorunu gidermemiştir. Fabrikalar kimyasal atıklarını Ergene nehrine dökmeye devam etmektedir. Bu sorunun burada yaşayan halkımız ve ekoloji örgütleri ile birlikte çözümü yolunda gerekli tedbirlerin alınması için mücadele edeceğiz.
Yine Kırklareli'nin doğa harikası İğneada bölgesine bir nükleer santralin yapılması kararı halkın ve ekoloji örgütlerinin tepkisini çekiyor. Bu tepkiyi örgütlemeye, öfkelerini canlı tutmaya devam edeceğiz ve böylece İğneada'ya nükleer santralin yapılmasına engel olacağız. AKP iktidarının doğayı talan ederek, kendisi ve yakın çevresi için rant yaratmasını engelleyeceğiz.
Seçim bölgenizde bugüne kadarki çalışmalarınızda seçmen eğilimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında seçim faaliyetlerimiz esnasında, halkla buluşmalarımızda çok olumlu karşılandığımızı söylemek pek de abartı olmaz. 7 Haziran’a benzer bir atmosfer var. Çok nadir elimizi sıkmak istemeyen kişi ile karşılaşıyoruz. Pazar ve esnaf ziyaretleri esnasında sohbetlerimizde rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Daha çok mevcut siyaset anlayışından rahatsızlık duyduklarını söyleyenler oldu. Seçimden seçime gelen siyasetçiler istemediklerini, yalana karınlarının tok olduğunu, siyasetin yalandan ibaret olduğunu söyleyenler fazlasıyla vardı. AKP'ye daha önce oy vermiş olan Kürt seçmenin AKP'den uzaklaştığını gözlemlemekteyiz. Halkın arasında dipten gelen bir dalgalanma var. CHP oylarını konsolide etmekte. İyi Parti, MHP seçmeni olan kesimin oylarının büyük bir çoğunluğunu alacak gibi duruyor. Saadet Partisi de, AKP’nin oyunu azaltacaktır. AKP'nin Tekirdağ'da eridiği gözleniyor. Anlaşılıyor ki AKP, Tekirdağ’da büyük bir hezimet yaşayacak.
Bölgenizde kadınların yaşadığı sorunlar neler? HDP kadınlara yönelik neler yapmayı öngörüyor?
Baştan vurgulamak istiyorum. HDP kadınların özgürlüğünü temel alan bir paradigmayla hareket etmektedir. Eş başkanlık sistemi var. Kadınlar en az eşit temsiliyet ile organlarda yer almakta. Pozitif ayrımcılık ilkesi uygulanmaktadır. Örneğin pozitif ayrımcılık gereği, kadın aday adaylarından başvuru parası alınmadı.
24 Haziran seçimleri için, toplam 1558 aday adayı başvurmuştur. Bunun 409’u kadındır, yani yüzde 26,2’si. Başvuran 409 kadından 226’sı aday gösterilmiş. Gösterilen 600 adayın yüzde 37,6’sı kadındır. Keşke yüzde 50 olsa tabii. Ama bu orana bile yaklaşan başka bir parti bulamazsınız.
Türkiye’nin içinden geçtiği karanlık süreçte kadınların üzerindeki baskı ve şiddet katmerleşiyor. Bin yıllara dayalı ataerkil sistem gerici, muhafazakâr atmosferle buluşunca, kadın düşmanlığı olanca hızıyla artıyor. Kadınların mücadele ederek kazandıkları haklar AKP/Saray’ın faşist rejimi inşa sürecinde daha çok tırpanlanıyor. Kadınların giyim/ kuşamlarından dolayı sokak ortasında şiddete maruz kalması meşrulaştırılıyor. AKP iktidarı döneminde kadın cinayetleri, taciz, tecavüz oranı önemli artış gösterdi. Çocuk yaşta evlilik/cinsellik fetvaları yaygınlık kazandı. Siyasi iktidarın, cinsiyetçi nefret dili, cezasızlık uygulamaları, haksız tahrik indirimi, militarize edip kışkırttığı erkeklik, kadınlara yönelik erkek şiddetini, tacizini, tecavüzünü, kadın cinayetlerini ve çocuk istismarını artırarak devam ettiriyor. Tüm bunlara son vereceğiz. Kadınların güçleneceği mekanizmalar yaratarak kadınların siyasette etkinliğini, iş hayatında istihdamını sağlayacağız. Çalışma hayatında kadınların, eşdeğer işe eşit ücret almasını sağlayacağız.
Toplumsal barışın tesisinde kadınların sözünün, inisiyatifinin etkin olmasını sağlayacağız. Kadınlar arasında dayanışma ilişkisini güçlendiren, sınırları aşan bir dayanışma ağını büyüteceğiz. OHAL bahane edilerek kapatılan, kadınların yaşamlarında hayati önem taşıyan tüm kadın dernekleri ve vakıflarını hep birlikte tekrar açacağız. Kadınların daha kaliteli bir iş yaşamı için, ev eksenli olmayan, beceri ve meslek edindirme kursları açacağız.
Eş başkanlık sistemiyle yönettiğimiz belediyelerde kayyumların kapattığı, kadın dayanışma evlerimizi tekrar açacağız. Bedenimize, kimliğimize, emeğimize hiçbir erk ve iktidar dokunamayacak. Kadınlarla ilgili sorunlara doğrudan kadınların ve kadın kurumlarının çözüm geliştirdiği Kadın Bakanlığı’nı kuracağız.
Seçmenlere son olarak neler söylemek istersiniz?
16 yıllık AKP iktidarı eliyle adım adım kurumsallaşmakta olan faşizmi durdurmak mümkün. 24 Haziran, tüm ezilenler için kritik bir eşik. OHAL koşullarında, anti demokratik bir ortamda, baskın karar ile alınmış bir seçim faaliyetini eşit olmayan koşullarda sürdürmekteyiz. Faşizan gidişi durdurmak için HDP kilit noktada bulunmaktadır. RTE tarafından “HDP'yi sandıklara gömün” sözü boşuna söylenmemiştir. Çünkü biz kaybedersek Cumhur İttifakı kazanacaktır. Bunu iyi biliyorlar. Dolayısıyla Türkiye halklarının, kadınların, gençlerin, emekçilerin, AKP iktidarı boyunca hakları gasp edilen herkesin bu gidişatı durdurmak için HDP’ye destek vermesini bekliyoruz, umuyoruz.
Bir oy HDP'ye, bir oy Demirtaş’a! herkesi gelecek umudunu büyütmeye çağırıyoruz… Mutlaka kazanacağız!