19 Ekim sabahı ESP’ye yönelik yapılan operasyon ile gözaltına alınan 12 sosyalist çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.
19 Ekim sabahı ESP, SKM, SGDF, Ezilenlerin Hukuk Bürosu ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) yönetici, üye ve çalışanlarına yönelik düzenlenen polis operasyonunda ETHA editörü İsminaz Temel ve ETHA muhabiri Havva Cuştan, Av. Özlem Gümüştaş, Av. Sezin Uçar, ESP MYK üyesi Özgen Sadet, ESP’liler Meral Tatar, Mehmet Aslan, Mazlum Demirtaş, HDP Bağcılar İlçe yöneticisi Erkan Kakça, Hünkar Hüdai Yurtsever, İlhan Aslan, Onur Binbir, İsmail Geçer, 2000 ölüm orucu direnişçisi Nihat Göktaş ve SYKP üyesi Ali Düzkün evleri basılarak gözaltına alınmıştı.
12 kişi hakkında tutuklama kararı
Soruşturmada gizlilik kararı bulunduğu gerekçesiyle suçlamaları açıklanmaksızın bir haftadır gözaltında tutulan 15 kişi bu sabah adliyeye çıkarıldı.
Savcılık ifadeleri tamamlanan sosyalistler, mahkemeye sevk edildi. Nihat Göktaş, Mehmet Aslan ve SYKP üyesi Ali Düzkün adli kontrol şartıyla, diğerleri tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Özgen Sadet, Onur Binbir, Hünkar Yurtseven, İlhan Aslan ve İsmail Geçkin, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne ifade verdi. 5 sosyalist tutuklandı.
1. Sulh Ceza Hakimliği de, İsminaz Temel, Havva Cuştan, Özlem Gümüştaş, Sezin Uçar, Erkan Kakça, Meral Tatar ve Mazlum Demirtaş'ın tutuklanmasına karar verdi.
Takip ettiği 7 haberden örgüt üyeliği suçlaması
ETHA editörü İsminaz Temel’e “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlaması yöneltildi. Delil olarak ise Temel’in takip ettiği haberlerden fotoğraflar gösterildi. Dosyaya konulan 7 adet fotoğrafın tamamında Temel’in elinde ya fotoğraf makinesi ya da not defteri görülüyor.
İsminaz Temel, savunmasında 2006’dan bu yana gazetecilik yaptığını, 2010’dan bu yana da ETHA’da çalıştığını belirtti. Kendisine gösterilen tüm fotoğrafların haber takibinden olduğunu kaydetti.
Temel’in avukatı ise dosyada ETHA’nın MLKP ile ilişkilendirildiğini belirterek, ETHA hakkında herhangi bir kapatma kararı olmadığını, yayınlanan haberlerden sadece 5-6’sının seçilerek örgüt propagandası iddiasının yöneltilemeyeceğini söyledi. Avukat, gizli tanık beyanı ile tutuklama kararı verilemeyeceğini de ifade ederek, somut delil olmadığını vurguladı.
Katıldığı cenaze törenleri nedeniyle suçlandı
2016 yılından bu yana ETHA’da muhabir olarak çalışan Havva Cuştan ise yine haber takibi, katıldığı cenaze törenleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle suçlandı.
Cuştan, 25 Temmuz 2015’de SGDF’nin çağrısıyla Kobane’ye gitmek için yola çıkan ve Suruç’ta IŞİD’in saldırısına uğrayan gençlerden birisi. Cuştan’a Rojava’da IŞİD’e karşı savaşırken yaşamını yitiren savaşçıların cenaze törenlerine katılması nedeniyle “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. Cuştan, Aralık 2014’de Sibel Bulut için düzenlenen taziyeye, 2014’de Kadıköy’de Suphi Nejat Ağırnaslı için düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı yürüyüşe, Mart 2015’de Sinan Sağır için açılan taziyeye katılmakla suçlandı. Cuştan, suçlamaya “IŞİD’e karşı savaşan herkesin tüm dünyada saygı gördüğünü” belirterek, yanıt verdi.
Polisin evlerinde infaz ettiği Şirin Öter ve Yeliz Erbay’ın cenazesine de haber takibi için katıldığını kaydeden Havva, yine 2015 yılında Kayıplar Haftası’nda Hasan Ocak’ın dosyasının zaman aşımından düşürülmesini protesto eylemine katılmakla suçlandı.
Evinde bulunan yüzlerce kitaptan seçilen bazı kitaplar da suçlamaya konu edildi. Sadece birer adet olan kitaplar hakkında toplatma kararı bulunduğu belirtildi.
Savunmaya saldırı
Avukat Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş da Rojava’da yaşamını yitiren müvekkillerinin adli tıp işlemlerine katılma ve ailelerine hukuki destekte bulunmaları nedeniyle “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla suçlanıyor.
Uçar ve Gümüştaş, daha önceki bir soruşturmada isimleri geçtiği gerekçesiyle 4 ay önce ifade vermek için savcılığa dilekçe sunmuş, ancak savcı ifadeye çağırmamıştı.
Savunmalarında bu durumu dile getiren avukatlar Uçar ve Gümüştaş, yine ev baskınının usule uygun olmadığını belirtti. Uçar ve Gümüştaş’ın avukatları da ev baskınının “suç üstü olmadığı, gece arama yapılmasının yasal koşullarının bulunmadığını” belirterek, yasaya aykırı olduğunu kaydetti. Ev baskınına dayanak yapılan OHAL kararnamelerinin anayasaya aykırı olduğuna dikkat çeken avukatlar, “OHAL kararnamelerinin 25 tanesinin anayasal dayanağı yoktur. Suç üstü hali yoktur. Meslektaşlarımız her gün adliyededir” dedi.
Sezin Uçar, ifadesinde gözaltına alınmasını “savunma hakkına saldırı” olarak değerlendirirken, “Devletin bize yönelttiği avukatlık mesleğinin yürütülüş şekline karşı çıkıyoruz” dedi. Yaşamını yitiren müvekkillerinin cenazelerine katılmanın suç olamayacağına işaret eden Uçar, yine takip ettikleri işçi davalarında işçilerin direniş çadırlarına gittiklerini ya da takip ettikleri kadın cinayeti davalarında basın açıklamalarına katıldıklarını söyledi.
Sezin Uçar’ın avukatı, soruşturmada Budapeşte savcılık kurallarında öngörülen soruşturmanın objektif olması, adil yargılanma, masumiyet karinesi ve suni delil üretilmemesi kurallarına aykırı davranıldığını belirtti. Adalet Bakanlığı izni olmadan meslektaşlarının evlerinin basıldığına dikkat çeken avukatlar, hiçbir somut delil olmadığını vurguladı.
Gözaltındaki diğer sosyalistlere de aynı cenaze töreni, taziye ve basın açıklamaları nedeniyle “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlaması yöneltildi.
Aynı cenaze törenleri nedeniyle 3. soruşturma
Sosyalistlerin suçlandığı söz konusu cenaze törenleri, taziyeler ve basın açıklamaları, daha önce 2 davaya daha konu olmuştu.
İlk operasyon 15 Haziran 2016'da yapılmıştı. Soruşturmanın sonunda açılan davada 12'si tutuklu 37 kişi yargılanıyor. Bu davanın ilk duruşması 31 Ekim'de görülecek.
İkinci operasyon ise 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde gerçekleştirildi. "1 Mayıs'ta Taksim'de silah, molotof kullanılacağı" iddiasıyla yapılan operasyonda gözaltına alınan 18 kişiden 15'i tutuklanmıştı. 1 Mayıs'ta silah ve molotof kullanılmayınca tutuklananlar aynı cenaze törenleri ve basın açıklamaları nedeniyle suçlanmıştı. Tutuklananlar arasında ETHA çalışanı Meşale Tolu da bulunuyor. İlk duruşmaları 11 Ekim'de görülen 18 kişiden 8'i tahliye edilirken, 6'sının ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
ETHA