Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 11. Yargı Paketi kapsamında kabul edilen düzenlemenin, kadına yönelik şiddet faillerinin erken tahliyesinin önünü açtığını belirterek kamuoyuna çağrıda bulundu. Platform, bu düzenlemenin kadınların ve çocukların yaşam hakkını tehlikeye attığını ve devletin anayasal sorumluluklarını ihlal ettiğini ifade etti.
EŞİK’in 25 Aralık 2025 tarihli açıklamasına göre, tüm itirazlara rağmen iktidar oylarıyla kabul edilen 11. Yargı Paketi’nin 27. maddesi uyarınca, kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı gibi bazı suçlar kapsam dışında bırakılırken; diğer birçok şiddet suçunun failleri üç yıl erken tahliye edilecek. Düzenleme, 31 Temmuz 2023’ten önce işlenen suçları kapsıyor.
Hangi suçlar erken tahliye kapsamında?
Erken tahliye kapsamına giren suçlar arasında eziyet, intihara yönlendirme, kasten yaralama, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, tecavüz dışındaki cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile 15 yaşını doldurmuş çocukla cebir, tehdit ve hile olmaksızın cinsel ilişki suçu yer alıyor.
EŞİK, resmi rakamlar açıklanmamış olsa da, en az binlerce şiddet failinin serbest bırakılacağının basına yansıdığını hatırlattı.
“Devletin temel görevi yaşam hakkını korumaktır”
Platform, kadınların ve çocukların yaşam hakkını korumanın Anayasa gereği devletin temel yükümlülüğü olduğunu vurgulayarak, erken tahliye düzenlemesinin bu yükümlülükle açıkça çeliştiğini belirtti.
Açıklamada, 31 Temmuz 2023’ten önce şiddete maruz kalan ve failin cezaevinde olduğu ya da tutuklu yargılandığı tüm kadınlara şu uyarılarda bulunuldu:
- Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ŞÖNİM ve emniyet birimlerine başvurarak failin tahliye edilip edilmeyeceği ve tahliye tarihinin yazılı olarak öğrenilmesi,
- 6284 sayılı Kanun kapsamında, failin serbest bırakılması ihtimaline karşı koruyucu ve önleyici tedbirler talep edilmesi,
- Güvenilen kişilerin bilgilendirilmesi ve olası risklere karşı acil durum planı hazırlanması.
Bildirim yükümlülüğü hatırlatması
EŞİK, İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Adalet Bakanlığı genelgeleri uyarınca devletin, faillerin tahliyesi halinde mağdurları bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunu hatırlattı. Ancak mevcut uygulamada bu bildirimin yalnızca bazı ağır suçlarla sınırlı tutulduğuna ve çoğu zaman doğrudan mağdura yapılmadığına dikkat çekildi.
Platform, bu durumun kadınların kendi güvenlik önlemlerini alma olanağını ortadan kaldırdığını vurguladı.
“Bu düzenleme şiddeti cesaretlendiriyor”
EŞİK açıklamasında, erken tahliye düzenlemesinin kadına yönelik şiddeti meşrulaştırdığı ve failleri cesaretlendirdiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bizi bu duyuruyu yapmak zorunda bırakanları unutmayacağız. Şiddetsiz yaşam hakkımız için mücadeleden ve kadın dayanışmasından vazgeçmeyeceğiz.”
Platform, af niteliği taşıdığı belirtilen düzenlemenin Anayasa’ya ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine aykırı olduğunu vurgulayarak, kamuoyunu ve yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı.
