Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Birinci Antisiyonist Kongre Viyana’da toplanıyor

    12 Mayıs 2025

    Engellilere vergi engeli

    12 Mayıs 2025

    Dijital Yuan, referans para birimi doların tahtını sallayabilir mi?

    12 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      PKK’nin Dönüşümü ve Stratejik İttifakın Yeni Eşiği

      12 Mayıs 2025

      Köy diye başladı, özgürlük diye büyüdü: Erdoğan Öven Engelliler Köyü

      10 Mayıs 2025

      Hrant, Sırrı ve Selo

      8 Mayıs 2025

      Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

      6 Mayıs 2025

      “Kalbinizde barışa bir yer açın”

      4 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      Engellilere vergi engeli

      12 Mayıs 2025

      Dijital Yuan, referans para birimi doların tahtını sallayabilir mi?

      12 Mayıs 2025

      Von der Leyen’in daimi savaş ekonomisi planı

      11 Mayıs 2025

      Plaza Anlaşması’ndan tarife savaşlarına: ‘Rıza’ ile desteklenemeyen ‘zor’

      11 Mayıs 2025

      Bildiğimiz siyasetin sonu

      11 Mayıs 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Gençler geleceksizliğe mahkum edilişilerine baş kaldırıyor – Ertuğrul Kürkçü

      23 Mart 2025

      İzmir’in kadın itfaiyecileri ve muhtarları

      16 Mart 2025

      “Çelişkilerden imkân üretmek…” – Ertuğrul Kürkçü

      1 Mart 2025

      Kuzey Kore efsaneleri: Bir akıl dışı çılgınlıklar ülkesi mi? – Kavel Alpaslan

      26 Şubat 2025

      Suriye’de Aleviler hedef tahtasında: Tehcir, işkence, katliam* – Hamide Rencüs

      25 Şubat 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Erkan Baş’tan muhalefete kayyım eleştirisi: Biz bu filmi gördük

    Erkan Baş’tan muhalefete kayyım eleştirisi: Biz bu filmi gördük

    Erkan Baş muhalefeti eleştirerek "Mardin'e, Batman'a kayyum atanıyor. ‘Bunlar da niye dosyası olan insanları aday göstermiş’ diyorlar. Biz bu filmi Ergenekon davalarında, KCK davalarında gördük" dedi.
    Siyasi Haber6 Kasım 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Baş, “Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olması gerektiğini, bunun için gerekli adımların atılması için çağrısını yaptı. Bütün bu anlatılan hikayenin arka planı buymuş. Utanmasa anayasaya madde ekleyelim, ‘Tayyip Erdoğan ölene kadar Cumhurbaşkanıdır, ölene kadar tek adamdır.’  Bunu söylemek istiyor. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.

    Erkan Baş, Filistin’de inşa edilen bir hastaneye destek olmak amacıyla partisinin 9 Kasım Cumartesi günü İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde ‘Filistin ile Dayanışma Gecesi’ düzenleyeceğini açıkladı.

    Erkan Baş’ın açıklamaları şöyle:

    YANIT VERİLMEZSE ARKASI GELECEK: AKP iktidara geldiğinden beri belki de en çok kullandığı, en sık tekrarladığı kavramlardan bir tanesi ‘milli irade.’ ‘Biz kimsesizlerin kimsesiyiz, sessizlerin sesiyiz’ diyorlardı. Hatay’da, Esenyurt’ta, Mardin’de, Batman’da, Halfeti’de halkın iradesi yok mu? Oradakiler bu milletin parçası değil mi? Onların kullandığı oyun, onların söylediği sözün, sizin lugatınızda hiç mi karşılığı yok? Seçim dediğimiz şey sadece Tayyip Erdoğan kazandığı zaman saygı duyulacak, kabul edilecek, onun dışında başkaları kazandığında yok sayılacak, çeşitli ayak oyunları, hilelerle ayaklar altına alınacak bir şey midir milli irade dediğiniz?

    Ekoseli ceketleriyle ‘milli irade’ diye bağıran beyefendiler sandıkta boyun eğdiremediklerini nasıl halkın gözünden düşürürler diye çeşitli çabalar girdiler. Kürt halkı önlerine her sandık konulduğunda iktidara gereken cevabı en net biçimde verdi. Van’da, seçimin hemen ertesinde bir ayak oyunu denediler. Ama bütün Türkiye’nin direnciyle karşı karşıya kalınca geri adım atmak zorunda kaldılar. Şimdi fırsat bulduklarını düşünüyorlar. Esenyurt’ta başladılar. Mardin, Batman, Halfeti ve yandaş yazarlarıyla da daha bunun devam edeceğine ilişkin mesajlar veriyorlar. Tekrar tekrar deniyorlar. Bu kez de büyük bir yanıt, hak ettikleri biçimde bir yanıt verilmezse ‘ama, fakat, lakin’ gibi cümlelerle bunlar meşrulaştırılmaya çalışılırsa arkasının geleceğinden hiç şüphe etmiyoruz.

    KAYYUM GÖREVİNİ KABUL EDENLERE DE YAZIKLAR OLSUN: Artık öyle hukukmuş, yasaymış falan bunları konuşmanın gerçekten bir anlamı kalmadı. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun sokaktaki hiçbir yurttaşımız bu yaşananların hukuki bir mesele olduğunu düşünmüyor. Herkes bunun hukuki olmadığının gayet farkında. Bu seçimlere girenler, milletvekili seçimlerine girenler, belediye başkanlığı seçimlerine girenler, bunların hepsi kendi hukuki durumlarını gösteren belgeyi Yüksek Seçim Kurulu’na veriyorlar. YSK, ‘Seçime girebilir, seçilirse mazbatasını alabilir’ diye kabul ettiği için bu insanlar seçime giriyor ve yurttaş aynı zamanda YSK’nin bu kararına güvendiği için arzu ettiği adaya gidiyor. Kendisini temsil etmesi, kendisine hizmet etmesi için oy veriyor. Ama öyle bir rejim kurdular ki yüzsüzce yine kayyum atamalarıyla süreci devam ettirmeye çalışıyorlar. Bu aynı zamanda ahlaksızca, vicdansızca. O kayyum görevini kabul edenlere de yazıklar olsun. Hukuku ayaklar altına alan bu emirleri kabul etmek, buna rıza göstermek, tıpış tıpış gidip o koltuklara oturmak, bir de oradan fotoğraflar falan çektirmek gerçekten açıklanabilir bir durum değil. Yasal olarak da bunu zorunlu olmadığını tekrarlamak lazım. Yasa dışı emirleri uygulanması şart değildir. Yasa dışıdır bu emir ve uygulanmamalıdır. Bu ülkenin bu cesareti gösterecek insanlara ihtiyacı var.

    BU MASKELİ BALOYU DAĞITMAYA ÇALIŞIYORUZ: İkiyüzlülüğün, yalancılığın, samimiyetsizliğin adı bunlarda siyaset olmuş. Daha 2-3 üç gün önce Ahmet Türk’le beraber iki aileyi barıştırıyorlar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı atlıyor gidiyor. Bunun fotoğraflarını veriyorlar. İki gün önce barış sağladıkları kişiyi iki gün sonra terörist diye görevden alıyorlar. Nasıl açıklayacağız? Bunların hayatta bir tane doğruları, bir tane idealleri var. ‘O iktidar koltuğunda nasıl daha fazla oturabiliriz’ diye sabah akşam bunun hesaplarını yapıyorlar. 31 Mart’ta büyük bir hezimete uğramışlardı. Ondan sonra ortaya çıkan atmosferi kendi lehlerine çevirmek için ellerinden gelen yaptılar. Ülkenin acı gerçeklerini, yoksulluğu, açlığı, işsizliği, geleceksizliği, halkın kaygılarını, korkularını, üzüntülerini, dertlerini perdeleyen bir maskeli baloya çevirdiler. O gün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Biz bu maskeli balonun parçası olmayacağız. Aklı vicdani olanın her yurttaşı da bu maskeli baloyu dağıtmaya çalışıyoruz. Ülke bu haldeyken emekçiler, kadınlar, gençler bunları yaşıyorken öyle bir normalleşme falan olmaz. Bunun normalleşmesi kabul edilemez.

    TÜRKİYE’DE BİR AZINLIK İKTİDARI VAR: İstedikleri şey şu. ‘Bize boyun eğin, bize teslim olun. Ey Kürtler bize teslim olmazsanız bu kayyumlara razı olacaksınız. Bizi teslim olursanız bu kayyumlar geçici olur. Ey Kürt halkı, Kürt emekçileri siz muhalefetin bir parçası olmazsanız oturur konuşuruz. Ama siz eğer muhalefete devam ederseniz elimizden sopayı eksik etmeyiz.’ Söyledikleri şey bu. Bütün yurttaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. 31 Mart günü ‘Yeter artık bu yalanlarınıza. Yeter artık sefaletimize’ diyen insanlar önlerine gelen imkanı değerlendirdiler. 31 Mart günü bu iktidar ağır bir yenilgi aldı. 31 Mart günü itibarıyla Türkiye’de bir azınlık iktidarı vardır. Bu iktidar siyasi meşruiyetini yitirmiştir. Bu iktidar toplumsal meşruiyetini yitirmiştir. Sokağa çıkamıyorlar. Herhangi bir pazarda, herhangi bir esnafta, herhangi bir minibüste, vapurda, otobüste siz hiç iktidar vekillerinden birini gördünüz mü? Vatandaşın elini sıkabiliyor mu? Vatandaşın gözüne bakabiliyor mu? Bir pazara, markete gidebiliyor mu? ‘Nasılsınız’ diye sorabiliyor mu? Herkes bunların ismini lanetleyerek anıyor.

    ERDOĞAN’IN NASIL ADAY OLACAĞINI TARTIŞMAYA MECBUR MUYUZ?: Bu kadar hukuku, anayasayı ayaklar altına alan bir iktidarın hukuki meşruiyeti yoktur. Siz keyfinize göre belediye başkanlarını görevden alırsanız, seçilmiş milletvekilini anayasaya, AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutarsanız halkın iradesini yok sayarsanız sizi de yok sayarlar. Şu saat itibariyle Tayyip Erdoğan’ın bu memleket için yapabileceği tek iyilik vardır. Başka yok. Derhal istifa etmelidir. Eğer gerçekten bu memleketin iyiliği için en küçük bir duygusu varsa yapılacak şey Tayyip Erdoğan’ın istifa etmesi ve ülkenin derhal erken seçime gitmesidir. Tayyip Erdoğan nasıl aday olur falan bunlarla zerre kadar ilgilenmiyoruz. Olmasına gerek yok. Biz Tayyip Erdoğan’ın nasıl aday olacağını tartışmaya mecbur muyuz? Artık bitti. Bütün haklarını kullandı, tüketti bitti. Dolayısıyla bu kör gidişin sona ermesi için Tayyip Erdoğan’ın istifa etmesi ve yeni bir sayfanın açılması gerekiyor. 

    BAHÇELİ AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARTTI: Nihayet dün Devlet Bahçeli ağzındaki baklayı çıkarttı. Memleketi, kendi partisini, kendisini bile Tayyip Erdoğan kadar düşünmeyen Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olması gerektiğini, bunun için gerekli adımların atılması için çağrısını yaptı. Bütün bu anlatılan hikayenin arka planı buymuş. ‘Tayyip Erdoğan’ı nasıl Cumhurbaşkanı yapacağız?’ Utanmasa anayasaya madde ekleyelim, ‘Tayyip Erdoğan ölene kadar Cumhurbaşkanıdır, ölene kadar tek adamdır.’ Bunu söylemek istiyor. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil.

    MUHALEFETE ELEŞTİRİ: Biz muhalefete muhalefet etmeme konusunda özel bir hassasiyet geliştirmiş durumdayız. Ama bugün isterim ki ‘Dost acı söyler’ diye düşünülsün ve muhalefetin kimi unsurlarının da halinin hal olmadığına ilişkin görüşlerimiz dikkate alınsın. Gerçekten muhalif mi muhalif mi görünmeye çalışıyor bilmiyorum. Mesela Esenyurt’a kayyum atanıyor. Birileri çıkıyor, ‘Tam bilemeyebiliriz acaba dosyada ne var. Başka şeyler olabilir. Ben tanımadığım insana kefil olamam’ gibi akla izana gelmeyecek açıklamalar yapıyorlar. Mardin’e, Batman’a kayyum atanıyor. ‘Bunlar da niye dosyası olan insanları aday göstermiş’ diyorlar. Adamın aday olabileceğine YSK hükmetmiş. Sürekli kafa karıştırma. Biz bu filmi Ergenekon kumpas davalarında, KCK davalarında gördük. Hep aynı senaryo uygulanmadı mı? Bu iktidar, hukuku, yargıyı sopa olarak kullanan bir iktidar. Bu iktidar, adalet terazisini bozmuştur demeyeceğim, ortadan kaldırmış bir iktidar. Bu iktidarın talimatlarıyla karar veren yargının hiçbir kararına güvenemeyiz. 

    TİP’İN İSTANBUL’DA YÜZDE BEŞ OYU VARDI: En fazla akla, mantığa, vicdana ihtiyaç duyduğumuz zamanda birileri ‘Kendime kişisel bir fırsat yaratabilir miyim’ diye kendi küçük hesaplarını, memleketin geleceğinin önüne koyuyor. Biz 2023 Mayıs’ındaki seçimde tam da bu kafa yüzünden kaybettik. Bütün toplumun Tayyip Erdoğan’dan kurtulma arayışı içerisinde olduğu bir yerde, ‘Kim cumhurbaşkanı adayı olacak? Hangi parti kaç bakanlık alacak? Kimin kaç vekili olacak?’ Bunları tartışa tartışa tartışa seçimi Tayyip Erdoğan’a armağan ettiler. Şimdi aynı zihniyet, dikkat edin, aynı tartışmalarla gündeme gelmeye çalışıyor. TİP, iki tane seçime girdi. Bizim partimiz buradan ne kar elde eder diye bakmadık. Hangi koltuğu alırız diye bakmadık. En küçük bir pazarlık yapmadan, en küçük bir tartışma yapmadan, muhalefetin tek adayda birleşmesi dedik, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdik. TİP’in İstanbul’da yüzde beş oyu vardı. Belediye meclisi üyeliği, bir tek bürokratlık şu bu hiçbir tartışma yapmadan Ekrem İmamoğlu’na oy verdik. Memleketin geleceğini düşünen tüm yurttaşları gibi davrandık. En küçük bir hesap yapmadık. Mesele, memleket meselesi.

    BU MEMLEKETİ TAYYİP ERDOĞAN’A ARMAĞAN EDERSİNİZ: Yenidoğan çetesi diye bir alçaklar sürüsü var, bebekleri katlediyorlar. Biz bu iktidarı yenemediğimiz için o çocukların ölümünden kendimizi sorumlu tutuyoruz. Biraz aklınızı başınıza toplayın, biraz vicdanınızı harekete geçirin. Bu iktidarın, bu ülkeyi yönettiği her gün bir felakete gidiyor. Beyefendiler kendi hesaplarındalar. ‘Kim cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili, belediye başkanı olacak?’ Geçin beyler. Bunların hepsini bir kalemle geçmezseniz bu memleketi Tayyip Erdoğan’a armağan edersiniz. Tablo net. 31 Mart’ta yendik biz bunları. Hep beraber yendik. A,B, C partisi değil. Yurttaş yendi. Bu yenilmiş iktidar tekrar oyun kurmaya, ipleri eline almaya çalışıyor. Bunu görmek bu kadar zor mu? Yapılacak tek şey onların çizdiği çerçevede, onların belirlediği oyun alanında oynamayı reddetmek. Bütün muhalefetin bu iktidara karşı halkın, memleketin çıkarlarını merkeze koyan bir sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor.

    BU SEFER BU OYUNU BOZMAMIZ GEREKİYOR: Her seferinde muhalefeti bir şekilde bölmeye, parçalamaya, nifak sokmaya ilişkin kimi taktikler gerçekleştiriyorlar. Bu sefer bu oyunu bozmamız gerekiyor. Hep beraber bütün toplumsal muhalefetin, siyasal muhalefetin, Meclis’in içindeki, Meclis’in dışındaki muhalefetin akılla, mantıkla ve esas olarak da ülkeye karşı sorumlulukla hareket etmesi ve bu oyunu el birliğiyle bozması için biz üzerimize düşeni yapacağız. Bunu birlikte yapmak isteyen herkesle birlikte yapacağız. Ama buna zarar veren herkesle de kavga edeceğiz. Halkın aklını, bilincini bulandırana buradan kişisel hesaplar yapanlara açık bir uyarıda bulunuyorum. İki elimiz yakanız olacak. Bu memleketin bu hale gelmesinin yüzde 99,9 sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır, AKP iktidarıdır, saray rejimidir. Hiçbir tereddütümüz yok. Ama bu saray rejimini, halkın büyük tepkisi ve öfkesine rağmen yenemeyen muhalefet daha önce yaptığı hatalardan hiç değilse ders çıkartarak ülkeye karşı sorumluluğu yerine getirsin. Bu oyunu bozmaya, bu oyunu hep birlikte bu iktidara yedirmeye ihtiyacımız var.”

    İMAMOĞLU İLE GÖRÜŞME: Salı günü İmamoğlu, özel kalemi tarafından bir randevu talebinde bulundu. Mardin ve Batman programlarımız olduğu için Ankara’da değildik. O nedenle olumlu yanıt veremedik. Önümüzdeki günler tekrar değerlendirmek üzere yanıtladık. Mardin ve Batman’a sadece TİP değil, başta Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenleri olmak üzere sol-sosyalist partiler beraberdik. Hep birlikte bir dayanışma gösterdik. Sonuna kadar bu kayyım siyasetinin karşısında durmaya devam edeceğiz. Herhangi bir ayrım yapmadan, hangi siyasi partiden olduğundan bağımsız olarak halkın oylarıyla seçilmiş her belediye başkanının görev süresi bitene kadar görevinde kalmalı. Haklarında kesinleşmiş cezalar oluştuğunda da yapılacak yol belli.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Parti İmralı heyeti ve Erdoğan görüşmesi: Son derece olumlu

    10 Nisan 2025

    İmralı Heyeti-Erdoğan görüşmesi başladı

    10 Nisan 2025

    Erdoğan: Yarın DEM Parti heyetini kabul edeceğim

    9 Nisan 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Tuncay Yılmaz

    PKK’nin Dönüşümü ve Stratejik İttifakın Yeni Eşiği

    Mehmet Murat Yıldırım

    Köy diye başladı, özgürlük diye büyüdü: Erdoğan Öven Engelliler Köyü

    Mustafa Şener

    Hrant, Sırrı ve Selo

    Mehmet Murat Yıldırım

    Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Murat Batı

    Engellilere vergi engeli

    Süleyman Karan

    Dijital Yuan, referans para birimi doların tahtını sallayabilir mi?

    Emre Köse

    Von der Leyen’in daimi savaş ekonomisi planı

    Ümit Akçay

    Plaza Anlaşması’ndan tarife savaşlarına: ‘Rıza’ ile desteklenemeyen ‘zor’

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Emeğin Son Çaresi: Boykot Stratejisini Anlamak – Eric Dirnbach

    7 Nisan 2025

    Ankara Tabip Odası, TTB, KESK, TMMOB: Barışçıl protesto haklarına müdahaleye son verin

    28 Mart 2025

    DİSK ve KESK’ten adliye önünde açıklama

    26 Mart 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.