Muhalefete yönelik sert sözlerini sürdüren Erdoğan, sosyal medyaya müdahale edileceği sinyalini vererek, “Ekim ayından itibaren bununla ilgili de Meclis’te bir çalışma yürütülecek” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs ziyaretiyle ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriyelilere yönelik sözlerine dair, “‘Kuvay-ı Milliye geleneğinden geliyorum’ diyor ama bir defa Kuvay-ı Milliye ruhundan haberi yok” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, Macron ve Miçotakis ile birebir görüşmelerde ne konuştuklarını, iki liderin daha sonra nasıl yol aldıklarını açık açık anlattı. Erdoğan ayrıca gazetecilerin seçim barajı sorusuna yanıt verdi.
Sosyal medyaya yönelik müdahale edileceği sinyalini veren Erdoğan, “Bu konuda da yaptığımız bir çalışma var” dedi.
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Sosyal medyaya müdahale sinyali
“Büyük Millet Meclisimiz sosyal medya ile alakalı bir yasa geçirdi. Fakat bu yasanın devamında özellikle yalan terörü hususunda bir adım daha atılması gerekiyor. Bu konuda da yaptığımız bir çalışma var. Uluslararası alanda özellikle bu yalan teröründe ne tür adımlar atılıyor; ne tür düzenlemeler, ne tür müeyyideler getiriliyor; karşılaştırmalı bir çalışma yaptık. Ekim ayından itibaren bununla ilgili de Meclis’te bir çalışma yürütülecek. Fakat sorun bizim açımızdan çok daha can yakıcı. Çünkü bizdeki muhalefet partisi bu yalan terörünü siyasetinin tek malzemesi yapmış durumda. Dolayısıyla bizdeki durum çok daha ciddi ve demokrasimiz adına çok daha büyük bir tehdit. Daha fazla katlanamayız. Çünkü bu da bir terör. Onun için üzerine gitmemiz lazım.”
Baraj düşecek mi?
“Konuyla ilgili Genel Başkan Yardımcım Hayati Yazıcı Bey başkanlığında bir ekip bu çalışmayı yaptı. Bu konuyla ilgili olarak da aynı zamanda Cumhur İttifakı olarak MHP ile de bir görüşme yürüyor. O görüşmelerden sonra da işi belli bir yere oturtacağız. Dar bölge, daraltılmış bölge vesaire, bunlar hep o görüşmelerin ardından gelebilecek şeyler. Ama nihai olarak şunu söyleyeyim; Cumhur İttifakının mutabakatı olmadan bizim tarafımızdan bir karar açıklanmaz. İttifakı sağlayıp ondan sonra açıklamamızı inşallah yapmış olacağız.”
“HDP tabii ki dahil edilmedi”
“Biz Kıbrıs davasına başından beri sahip çıkıyoruz. Rahmetli Ecevit o zamanın Başbakanıydı ama Başbakan Yardımcısı olarak da merhum Erbakan vardı malum. Ben de tabi o zamanlar partimizin içerisinde aktif bir görevdeydim ve süreci iyi biliyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından bu ziyarete, bu kutlamaya, örneğin, Oğuzhan Bey davet edildiği gibi Temel Bey de davet edildi. Ama Temel Bey maalesef gelmedi. Aynı şekilde CHP ve İYİ Parti genel başkanları da davet edildi. Ama maalesef onlar da gelmedi. Öbür tarafta HDP tabii ki davet edilmedi. Çünkü onların millilik diye bir derdi yok. Öyle sayısal duruma da bakılmadı. Sayın Mustafa Destici de davet edildi. Özellikle Erbakan Hocamızın sebebiyle oğlu Fatih Bey davet edildi. Hakeza Oğuzhan Bey o dönemin içerisinde aktif rol oynadığı için o da davet edildi. Sayın Önder Aksakal merhum Ecevit’in şu andaki adeta vekili konumunda kabul edilerek o da davet edildi. Sağ olsunlar geldiler. Ben maksat hasıl oldu diye düşünüyorum. Ben de bu tür programlarda bu hassasiyetlere hep dikkat ederim. Arkadaşlar “Kimler olsun?” dediklerinde, aynı hassasiyeti göstererek, yeter ki milli ve yerli bir duruş varsa, değerlerimize karşı düşmanlık duygusu yoksa kesinlikle biz onlarla beraber oluruz; onlarla beraber yola devam ederiz. Sağ olsun zaten Cumhur İttifakı olarak da Sayın Devlet Bey ile bu konularda her zaman görüşmemizi yaparız. O da bu tür hassasiyetlere değer veren bir insan olarak bizimle beraber. Burada da yine birlikte olduk, programlarımızı birlikte icra ettik.”