Tayyip Erdoğan, TRT Kurdi’de seçim çağrısı yaptırılan Osman Öcalan’la ilgili “Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. Ancak TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kurdi de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler” dedi.
Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’ya hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını cevapladı.
“S-400’lerin satın alınması durumunda ABD yaptırımı olursa Türkiye’nin B planı olacak mı?” sorusunu “NATO ülkeleri birbirine yaptırım uygulamaya başladıysa, doğrusu ben bunu bilmiyorum” diye yanıtlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
S-400’le ilgili olarak biliyorsunuz bugüne kadar birçok kez bu konuda işin bittiğini, teslim süreci içinde olduğunu ifade ettik. Nedense bizim söylediklerimize pek inanılmıyor, bizim dışımızda söylenenler itibar görüyor. Şunu unutmayın, Türkiye bir NATO ülkesidir. Amerika da bir NATO ülkesidir. Eğer NATO ülkeleri birbirine yaptırım uygulamaya başladıysa doğrusu bunu bilmiyorum. Ama bizim şu anda Amerika ile münasebetlerimiz bir stratejik ortaklık çerçevesinde yürümektedir. Bugüne kadar Sayın Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri hiç almadım. Ama alt kademelerde birileri bu tür şeyleri dillendiriyor, konuşuyor. Bu seyahatimizde de Sayın Trump ile ikili görüşmemizde bu konuyu tekrar ele alma fırsatımız olacak. Ancak arkadaşlar, ‘B’ planı, ‘C’ planı bunları böyle daha doğmamış çocuğa don biçme yoluna gitmeyelim. O bizde saklı kalsın. Âdeta çeyiz sandığında kalsın, zamanı gelince onu meydana çıkarırız.”
“Millet kararını verdi ve bu iş bitmiştir”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Tek adam rejimini kaldıralım, hep birlikte demokrasiyi inşa edelim” çağrısıyla ilgili bir soruya ise Erdoğan şu yanıtı verdi:
Sayın Kılıçdaroğlu, kendi söylüyor kendi dinliyor. Bu yeni yönetim sistemine parlamento kararıyla mı girdik, AK Parti kendi verdiği kararla mı girdi yoksa millete mi gittik? Bunun kararını millet vermedi mi? Yeni yönetim sistemini milletimize sunmadık mı, sunduk. Millet kararını verdi ve bu iş bitmiştir. Şu anda bir yılı geride bıraktık, eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz.
Öyle akşam yat sabah kalk referandum, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Bu sistem ilk kez bizimle deneniyor. Daha önce parlamenter sistemi yıllarca gördük. Çok bedeller ödedik, aynı bedelleri ödemek istemiyoruz ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ifadesiyle de hareket edecek değiliz. Şu anda yola koyulduk ve aynı kararlılıkla devam ediyoruz.
Erdoğani Binali Yıldırım’ın yeniden kabineye gireceği söylentileri için de, “Bizim yeni yönetim sistemine göre oluşmuş bir yapımız var. Bunlar, özellikle partimiz içinde bir fitnenin çıkarılmasına yönelik söylemlerdir, kimsenin kulak asmaması gerekir. Ne zaman, nerede, kimi, nasıl değerlendireceğimizi iyi biliriz, dışarıdan ahkâm kesilmesine izin vermeyiz. AK Parti bütün kararlarını kendi içinde alır” ifadelerini kullandı.
“Müracaat yapılmış ve bunun üzerine adım atılmıştır”
Erdoğan, 23 Haziran İstanbul seçimi öncesinde Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden Doç. Dr. Ali Kemal Özcan’a iznin nasıl verildiğiyle ilgili soruya da cevap verirken de, Adalet Bakanlığı’nı ve yasaları işaret etti:
Şimdi cezaevinde yatanlara hangi kurum ziyaret için müsaade eder, hangi şartlar altında müsaade eder, bunların hepsi bellidir. Hangi kurum bu? Adalet Bakanlığı. Müracaat yapılmıştır ve bu müracaat üzerine böyle bir adım atılmıştır. Bununla ilgili olarak da Bakanlığımız hatta daha da ileri gidiyorum Millî İstihbarat Teşkilatımız bu çalışmalarını yaparken kime, nasıl izin vereceğini yasalara kayıtlı olarak bu adımları atar ve ona göre de değerlendirmesini yapar. Onun için kalkıp da ‘Muhalefetten şöyle ses geliyor, böyle ses geliyor’ buna bakmaz. Şu anda da Bakanlık bununla ilgili müracaat üzere adımını atmıştır ve bu müracaatla birlikte de bu kararını vermiştir. Olay bu kadar basittir.
“Kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum”
Erdoğan, “Abdullah Öcalan’ın kardeşi, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT Kurdi’ye çıkması” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum ancak TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kurdi’de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içerisinde adım attıklarına inanıyorum. Çünkü bu konularda da kendilerine güveniyorum. Yani TRT Kurdi’yi kurarken kimse bize ‘Niçin TRT Kurdi’yi kurdunuz?’ demedi. Peki TRT Kurdi’yi kurduğumuza göre burada da TRT’yi yönetenler bütün hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak adımlarını atarlar ve TRT Kurdi’nin reytingini yükseltmeyi de düşünür, ülkeye neyin nasıl faydalı olacağını da düşünür, buna göre de adımını atar. Ve buna göre de adımlarını atmışlardır.