2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin kadın kolları kongresinde kadınları sadece ailenin merkezine koymaya ve gelecek nesilleri yetiştirme sorumluluğu taşıyan “anne” rolü atamayı sürdürdü.
AKP’nin oy kaybının kadınlarla durdurulabileceğini savunan Erdoğan, “Şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse, kadınlara yeteri kadar etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Çünkü bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir” dedi.
Muhalefeti hedef alan Erdoğan, “Ana muhalefet mi sirk çadırı mı var belli değil. Sürekli irtifa kaybeden başkanlar meçhul bir adaylık peşinden koşuyor. Kokuşma ayyuka çıkmış durumda ama sorsanız etkili muhalefet yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz” diyen Erdoğan “Önemli olan tökezlemek değil hemen güçlü şekilde yoluna devam edebilmektir. İlk safhayı atlattık, şimdi vites yükseltme vakti” dedi.
“Haneleri fethedemiyoruz”
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse, kadınlara yeteri kadar etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Çünkü bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir”
“Partimizi hak ettiği yere kadınlar taşıyacak. 2028 seçimlerinde yeniden yüzde 50 oy oranına ulaşmak istiyoruz. Bu hedefin tutturulmasında sizden beklentimiz büyüktür”
“Siz bakmayın muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip sırtüstü yatarak ‘armut piş ağzıma düş’ mantığıyla iktidar beklemelerine. 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar, bu kafayla giderlerse daha 22 yıl da beklerler 222 yıl da beklerler” .
“Milletimiz ülkenin kaderini bu kifayetsiz muhterislere asla bırakmaz. Kadınlar evlatlarının geleceğini bu iş bilmezlere kesinlikle emanet etmez. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup ülkenin meselelerine kafa yormadıkça, akıllı uslu çözümlerle milletin huzuruna çıkmadıkça bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.”
“Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır.”
“Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmekte ve özendirmektedir.”
“Kadın, ailenin temelidir”
“Bizim kültürümüzde kadın daima ailenin temeli, ayrılmaz bir parçası olarak görülmüştür. Türkçe’deki adam ve kadın kavramları cinsiyetçi değil, sadece ve sadece cinsiyet ayrımını gösterir. Erkek ve kadın arasındaki çizgiyi ortadan kaldırmak bizi çağdaş yapmaz. Evlilik oranları hızla düşerken, boşanma oranları hızla arıyor. Artık nüfusumuzun 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacağı, 2100’de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz.”
“Erkeği erkek kadını kadın ikisini birden de insan olarak koruyup kollamak önümüzdeki dönem uygulayacağımız politikanın ana eksenini oluşturmaktadır. Erkeği, kadını ve çocuğuyla aile kurumunu güçlendirmek için yeni politikaları devreye alacağız.”
Muhalefeti hedef aldı
“Türkiye’nin kadınlarını şer odakları karşısında muhafaza edeceğiz. Türkiye’nin, dünyanın dört bir yanındaki yeminli düşmanları bunların en büyük destekçisi. Amaçları bizi devirmek. Muhalefet ve beraberinde yol yürüdüğü kimliksiz kesimler küçük hesapları için milletten beklediği desteği alamıyorlar. Seviyeyi her defasında daha da aşağı çekiyorlar. Bizimle boy ölçüşemeyince kamu görevlilerine, milletin kendisine saldırmaya hakaret etmeye başladılar. Kurumları şovlarının malzemesi haline getirdiler. Hırslarını artık gizlemekte zorlanıyorlar. Ayak oyunlarını Türkiye meselesi gibi gösterecek kadar gerçeklerden kopmuş haldeler. Ana muhalefet mi sirk çadırı mı var belli değil. Genel başkanları kırmızı kartla ortada dolanıyor. Eski genel başkan ona sarı kart göstererek oyuna girmeye çalışıyor. Sorun kırmızı kart sarı kart ne işe yarar bilmez. Sürekli irtifa kaybeden başkanlar meçhul bir adaylık peşinden koşuyor. Kokuşma ayyuka çıkmış durumda ama sorsanız etkili muhalefet yapıyorlar.”
“Şimdi vites yükseltme vakti”
“Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz. Gerektiğinde kendi özeleştirimizi yapmaktan çekinmeyeceğiz. Önemli olan tökezlemek değil hemen güçlü şekilde yoluna devam edebilmektir. İlk safhayı atlattık biz, şimdi vites yükseltme vakti.”