Cumhurbaşkanı, OHAL süresinin devam edeceği mesajını vererek, “Her şey yüzde 100 kontrol altında değil. Bazıları kalkıyor ne diyor? ‘OHAL kalksın’… OHAL şu an hemen niye kalksın?…” diye sordu.
Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Belarus’a yaptığı günübirlik resmi gezisinden dönerken uçakta kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
"OHAL niye kalksın"
Her şey yüzde 100 kontrol altında değil. Cezaevinden dışarıya rahatlıkla tweet atanlar oluyor. Yurt dışına kaçmış olanlar ayrı… Demek ki yeterli kontrol yok… Onlara yönelik bu ülkenin istihbaratı daha yoğun bir çalışmanın içine girmeli. İktidar kendine göre terörle mücadeleyi sürdürürken karşı kesim de boş durmuyor. Bunu kendileri için bir ölüm kalım meselesi gibi görüyorlar. Bitişin ifadesi bu… Bazıları kalkıyor ne diyor? “OHAL kalksın”… OHAL şu an hemen niye kalksın?… Biz ilk iktidara geldiğimizde bir ay içerisinde o zamanki OHAL’i kaldırmıştık. Ama o dönemdeki farklı bir OHAL idi. O zamanki OHAL, bölgede adeta hayatı durdurmuştu. Şu anda ülkemizde hayat durmuş değil. Herkes işine, gücüne, her şeyine rahatlıkla gidiyor, geliyor. 17-25 Aralık’taki darbe girişimleri başarısız olanların 15 Temmuz’daki darbe girişimlerinin de püskürtülmesi, kendilerini adeta deliye çevirdi. Bizler bu tür girişimlere karşı, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, milletçe çok kararlı bir duruş sergilemeliyiz. Bu millet 15 Temmuz’da dünyaya ölümüne demokrasi dersi verdi. Şu anda da bunun hazımsızlığı içerisindeler. Şimdi bunların sığındıkları bir teori var: ‘Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi başlar’ teorisi… Fatih yavrumuz belki de bu suikastlerden biri oldu… Daha farklı isimleri de hedef alabilirler. Dikkatli olmak lazım. Ama bizler, şehadete inanmış insanlarız. Ölüm, er veya geç, mukadder. Bir gün ayağınız taşa takılır, öyle de gidebilirsiniz, şehit de olabilirsiniz. Aile, Fatih’in cenazesini öğle namazını müteakip planlamıştı. İkindiden sonra olursa, benim de iştirak edebileceğimi söyledim. Ağabeyi, “Benim Cumhurbaşkanım madem buraya gelmek istiyor, ikindiden sonra kaldıralım, gerekirse ben de şehit olmaya hazırım” diyor. Duygulandım. Babasıyla konuşuyorum, o da son derece vakur. Mesele bu… Bu insanlar oldukça Allah’ın izniyle hiç kimse bu milletin önünde duramaz.!
Belarus'ta da idam var
"Belarus'ta da idam var"
Erdoğan, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile yaptığı görüşmelerle ilgili de şu mesajları verdi:
“Türkiye, Belarus’u ilk tanıyan ülkeydi. Doğrusu Lukaşenko farklı bir insan, hoş bir insan. Belarus gibi bir ülkeyi ayağa kaldırmak noktasında, bağımsızlık mücadelesini kararlı bir şekilde sürdüren bir insan. Mesela Belarus’ta idam cezasının mevcudiyeti nedeniyle Avrupa’dan gelen baskılara değindi. Ben de kendisine 15 Temmuz sonrasında, Avrupa Birliği’nden bazı yetkililerin, bombalanan parlamentomuzu ziyaret dahi etmeden, hiçbir şey bilmeden hemen kınamalar yapmaya başladıklarını anlattım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de de idam konusunun konuşulmaya başlandığını aktardım. “Biz, milletin iradesi neyi gerektiriyorsa ona bakarız. Türkiye’deki yasalar milli iradenin Parlamento’ya yansımasıdır. Eğer Parlamento o tür bir kararı (idam) verirse, o karara ben Cumhurbaşkanı olarak uyarım” dedim.