Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde barış imzacısı akademisyenlere yönelik soruşturmalara dair bir açıklama yapıldı. Açıklamada, DEÜ rektörlüğünün bir an önce soruşturma komisyonunu değiştirmesi ve soruşturmayı da sonuçlandırması gerektiği belirtildi.
Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çalışan “Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi” imzacıları hakkında 15 Ocak 2016 tarihinde açılan idari soruşturma çerçevesinde, 22.12.2017 tarihinde, soruşturma açıldıktan 23, imzacıların açığa alınmasından 6 ay sonra, 12 imzacı akademisyene ilk defa yazılı tebligat yapılarak ifadeleri istendiği belirtilen açıklamada, bu 23 aylık süre içinde DEÜ’nün 3 farklı rektör tarafından yönetildiği, soruşturma komisyonu üyeleri defalarca komisyon üyeliğinden çekildiği ya da komisyon üyelerinin değiştirildiği ifade edildi.
Akademisyenlere gönderilen ‘ifadeye davet’ yazısının yazısı Prof. Dr. Banu Esra Aslanertik imzasıyla gelmesine rağmen ve diğer 2 komisyon üyesinin kim olduğu konusunda herhangi bir bilginin evrakta yer almadığı kaydedilen açıklamada, “Buna göre yeni atanan komisyon üyeleri Prof. Dr. Recep Kök (İİBF, İktisat Bölümü), Prof. Dr. Himmet Konur (İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü), Prof. Dr. Mustafa Akgün (Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü)’dür. Komisyon üyelerinden Recep Kök ve Himmet Konur’un “Vatansever Türk Aydınları Bildirisi”nde, kamuoyunda bilinen adıyla “karşı bildiri”de imzası bulunuyor. Böylece bu iki üye ihsas-ı rey yapmış oldular.Aynı zamanda Recep Kök, 7 Haziran seçimlerinde MHP’nin İzmir milletvekili adaylarından biriydi. Ayrıca imzacı akademisyenlerden biriyle geçmişte sıhrî hısımlık bağı bulunuyor. Ayrıca anabilim dalı başkanlığı sıfatıyla iki imzacının yeniden atanmaması için olumsuz görüş verdiği biliniyor” denildi.
Açıklamada, Dokuz Eylül Üniversite rektörlüğünün bir an önce soruşturma komisyonunu değiştirmesi ve soruşturmayı da sonuçlandırması gerektiği vurgulanırken, “Tabii ki talebimiz ve beklentimiz arkadaşlarımıza ceza verilmemesi yönündedir. Üniversitenin temeli, ifade özgürlüğüdür” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çalışan “Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi” imzacıları hakkında 15 Ocak 2016 tarihinde açılan idari soruşturma çerçevesinde, 22.12.2017 tarihinde, soruşturma açıldıktan 23, imzacıların açığa alınmasından 6 ay sonra, 12 imzacı akademisyene ilk defa yazılı tebligat yapılarak ifadeleri istendi. Komisyon başkanı sıfatıyla Rektör yardımcısı Prof. Dr. Banu Esra Aslanertik imzasıyla gelen yazıda imzacıların 10 gün içinde yazılı savunmaları istendi. Usul yönünden birçok eksiklik bulunduğu ve en önemlisi Barış İmzacılarının ne ile suçlandığı belirtilmediği için avukatlar aracılığıyla itiraz dilekçesi verildi.
Bu 23 aylık zaman diliminde Dokuz Eylül Üniversitesi 3 farklı rektör tarafından yönetilirken, soruşturma komisyonu üyeleri defalarca komisyon üyeliğinden çekildi ya da komisyon üyeleri değiştirildi. Son olarak, “ifadeye davet” yazısı Prof. Dr. Banu Esra Aslanertik imzasıyla gelmesine rağmen ve diğer 2 komisyon üyesinin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi evrakta yer almazken, hemen izleyen günlerde EBY Sistemine komisyon üyelerinin tamamen yenilendiği bilgisi yansıdı.
Buna göre yeni atanan komisyon üyeleri Prof. Dr. Recep Kök (İİBF, İktisat Bölümü), Prof. Dr. Himmet Konur (İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü), Prof. Dr. Mustafa Akgün (Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü)’dür. Komisyon üyelerinden Recep Kök ve Himmet Konur’un “Vatansever Türk Aydınları Bildirisi”nde, kamuoyunda bilinen adıyla “karşı bildiri”de imzası bulunuyor. Böylece bu iki üye ihsas-ı rey yapmış oldular.
Aynı zamanda Recep Kök, 7 Haziran seçimlerinde MHP’nin İzmir milletvekili adaylarından biriydi. Ayrıca imzacı akademisyenlerden biriyle geçmişte sıhrî hısımlık bağı bulunuyor. Ayrıca anabilim dalı başkanlığı sıfatıyla iki imzacının yeniden atanmaması için olumsuz görüş verdiği biliniyor.
Hâl böyle iken, Dokuz Eylül Üniversite rektörlüğünün bir an önce soruşturma komisyonunu değiştirmesi ve soruşturmayı da sonuçlandırması gerekmektedir. Tabii ki talebimiz ve beklentimiz arkadaşlarımıza ceza verilmemesi yönündedir. Üniversitenin temeli, ifade özgürlüğüdür.
Akademi biat etmez!