‘Kanal’ı yaptırmayacağız Yenişehir’i kurdurmayacağız’ diyen İstanbullular Küçükçekmece Tarihi Köprü’de bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Kanal İstanbul ve Yenişehir projelerine karşı doğayı ve yaşamı savunmak üzere ‘Kanal’ı yaptırmayacağız Yenişehir’i kurdurmayacağız’ diyen İstanbullular Dünya Çevre gününde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun yaptığı açıklamada yapılan işlerin halkın yararına olmadığı; bir avuç yandaş, sermaye, mafyanın servetine servet katılması için olduğu söylendi.
Kanal İstanbul ve Yenişehir denen rant projesinde ‘inat edenler ’in sadece kendi bekalarını düşündükleri, bu proje ile İstanbul’un ve hatta Marmara Bölgesi’nin geri dönülmez biçimde tahrip olacağı belirtilen açıklamada “Bu akıl ve bilimden uzak projede yer alan şirketlerin hepsinin isimleri biliniyor; mafya, yandaşlar ve hatta büyük sermaye halkın büyük emekle ayakta tutmaya çalıştığı tarım arazilerine türlü mafyatik araçlarla el koyuyor. İtiraz edenlerin karşısında şirketlere kalkan olan kolluktan, aylardır bir bilirkişi keşfi yaptırmayan, yürütmeyi durdurmayan yargıya kadar bu cinayetin işlenmesinde faildir.” ifadeleri yer aldı.
‘Sadece kanalın maliyeti 172 milyar TL’
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyon’u derinleşen yoksulluğa ve artan işsizliğe dikkat çekerek “Bu arada gün geçmiyor ki işsizlikten açlıktan yılanların intiharını duymayalım, Covid sürecinde yoksula, işçiye, esnafa bir destek verilmiyor, “evde otur” diyorlar, oturamayan işçiler Covid’den dolayı en çok hayatını kaybedenler. Sadece kanalın maliyeti 172 milyar TL’nin üzerinde o da şimdilik, bizim paramızla şirketlere devlet taahhüdü verileceğinin de altı kalın biçimde çiziliyor. Halk açlıktan kırılırken, deprem kapımızdayken, halkın konutlarının yerinde yapılandırılması gerekirken, 3 – 5 şirkete milyarlarca dolar vaad ediliyor. İstanbul’un 3. Bölgesinde yaşayan halk yerinden edilmeye çalışılıyor, ÇED raporunda tarif ettikleri “nitelikli insanlar” için yani bir avuç zengin için “yeni bir şehir” inşa edilmek isteniyor.” dedi.
Kanal İstanbul projesinin birçok ekolojik tahribata sebep olacağı söylenen açıklamada proje sonrası olası sonuçlar şöyle sıralandı:
İstanbul Susuz Kalacak
Proje ile birlikte İstanbul’un su ihtiyacının yüzde 28.89’unu karşılayan Sazlıdere Barajı, Terkos Gölü, Küçükçekmece Lagünü yeraltı suları ile birlikte tuzlanacak, ekolojik yapıları tamamen değişecek. Sadece İstanbul halkının yüzde 28.89’u değil havzada yaşayan tüm kara canlılar yaşamları için gereken suya erişemeyecek.
Marmara denizi ölüyor
Marmara Denizi ölüyor, günlerdir videoları her yerde, deniz salyasının altında denizin canlı yaşamının durumunun ne kadar kötü olduğu henüz anlaşılabilmiş değil, bilim insanları, oksijensiz Karadeniz Marmara’ya bağlandığında yıkımın sonuçları sıçramalı olarak, kat be kat artacağını söylüyor.
Kuzey Ormanları tamamen yok olacak
İstanbul’daki doğal alanların; tarım alanları ve sulak alanların yüzde 13.5’i yok edilecek
Kanal İstanbul’un yapımı sırasında, 136 milyon m2 tarım alanı yok edilecek. İmar Planı gerçekleşirse Kuzey Ormanları yok olacak.
Kültür varlıkları proje tarafından yutulacak
Yarımburgaz Mağaraları, Bathenoa Antik Kenti ve henüz gün yüzüne çıkarılmayan yüzlerce uygarlık izi, kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Kanal güzergahı üzerinde 25 tane tescilli kültür varlığı, mevcut.
Basın açıklaması “Biz İstanbul halkı olarak tekrar ediyoruz, bu projeden vaz geçin, bilimle, halkla inatlaşılmaz. İlan ediyoruz, vaz geçmediğiniz durumda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı biçimde mücadele etmeye devam edeceğiz. İstanbul’u seviyoruz. Kanalı istemiyoruz!” sözleri ile son buldu.