Yıllardır Hatay’da da 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde Arapça’yı yaşatmak amaçlı çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikleri düzenleyen kurumlardan olan ADENS-DER ve Samandağ ÖVDER’den Anadili Günü üzerine görüşlerini aldık. (SiyasiHaber)
SiyasiHaber – Hülya Kavuk
Akdeniz Arap Dili ve Kültürü Enstitüsü (ADENS-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Şen, Akdeniz bölgesinde yaşayan Arapların anadili Arapça’nın halk arasında konuşulmasını, tarihsel kültürel değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmaları önemsediklerini söyledi. Şen, çok kültürlü, çok dilli toplumsal dokunun bireysel, toplumsal, ulusal ve evrensel düzlemde bir değer ve zenginlik olduğunu ifade etti.
Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Samandağ Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Arkadaş Karataş ise bu coğrafyada kadim, farklı etnik ve inanç topluluklarının olduğu gerçeğine vurgu yaparak ÖVDER’in 21 Şubat Dünya Anadili Günü ile anadilinin kaybolmaması için, atalardan gelecek kuşaklara aktarma uğraşı içerisinde olduğunu söyledi.
Uluslararası Anadili Günü
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 21 Şubat’ı, 1999’dan beri Uluslararası Anadili Günü ilan etti. Uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek için her 21 Şubat’ta anadiline dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler yapılıyor.
UNESCO raporuna göre dünyada 2 bin 500, Türkiye’de ise 18 dil kaybolma tehlikesi yaşıyor. Türkiye’de çok sayıda anadili olmasına rağmen, Türkçe dışındaki dillerde eğitim, 5. sınıfta seçmeli ders olarak okutuluyor.
Anadili en başta anne ve çocuk arasındaki iletişimin sağlanması, duygu ve düşüncelerin ifade edilebilmesi, toplum içi iletişimin kurulabilmesi açısından önemlidir. Anadili iletişim dışında kültürel taşıyıcılık da yapar. Aile ve yakın çevreden öğrenilen yemekler, ninniler, türküler de anadili ile nesilden nesile aktarılır. Bu nedenle anadilinin öğrenilmesi ve günlük yaşamda kullanılabilir duruma gelmesi önemlidir. Anadili toplumun çoğunluğu tarafından kullanılan resmi dilden farklı olduğunda kişinin toplumla iletişim kurmasında kısıtlılık yaratmaktadır. Resmi dili hiç bilmeyen bir çocuğa, bu dilde eğitim vermek öğrenme ve başarıyı olumsuz yönde etkiler. Anadilinde eğitim alan çocuk ise daha hızlı öğrenir ve daha başarı olur.
Anadili Günü’nün tarihi, 1952’de Pakistan’da Urdu dilinin Bangladeş halkının da resmi dili olduğunu deklare etmesine tepki olarak ortaya çıkan, Bengal Dil Hareketi eylemleri ve bu eylemlerin şiddetle bastırılmasına dayanıyor. 21 Şubat 1952, Bangladeş’in başkenti Dakka’da, Bengal Dil Hareketi üyesi çok sayıda öğrencinin Bengal alfabesiyle yazabilme ve Pakistan’ın Bengal dilini de resmi dil olarak tanıması talepleriyle yapılan bir protesto sırasında katledildikleri gündür. (O tarihte Pakistan ve Bangladeş birleşiktir.)
Yıllardır Hatay’da da 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde Arapça’yı yaşatmak amaçlı çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikleri düzenleyen kurumlardan olan ADENS-DER ve Samandağ ÖVDER’den Dünya Anadili Günü üzerine görüşlerini aldık.
ADENS-DER: Halkın Arapça konuşmasını önemsiyoruz
Akdeniz Arap Dili ve Kültürü Enstitüsü (ADENS-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Şen, Akdeniz bölgesinde yaşayan Arapların anadili, kültür ve inançlarını koruma, yaşatma ve geliştirmeye yönelik faaliyetler yürüttüklerini ve Arapça’nın halk arasında konuşulmasını, tarihsel kültürel değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmaları önemsediklerini söyledi. Şen, çok kültürlü, çok dilli toplumsal dokunun bireysel, toplumsal, ulusal ve evrensel düzlemde bir değer ve zenginlik olduğunu ifade etti. Enstitü olarak bireylerin anadilleri yanında resmi dil Türkçe’yi de etkin biçimde öğrenen, kullanan nitelikli iki dilli olmalarını da önemsediklerini vurguladı. Bu yıl Arapça tiyatro, hikaye, tekerleme, bilmece ve Arapça müzik ezgilerinin olacağı bir gece düzenlediklerini ifade eden Şen “Bütün halkımızı etkinliğimize davet ediyoruz” dedi.
ÖVDER: Arapça’yı gelecek kuşaklara aktarma uğraşı içindeyiz
Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Samandağ Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Arkadaş Karataş ise bu coğrafyada kadim, farklı etnik ve inanç topluluklarının olduğu gerçeğine vurgu yaparak geçmişten günümüze kadar tüm siyasi iktidarların şoven ve ırkçı yaklaşımlarından dolayı Hatay’da yaşayan Arapların anadilini koruma ve yaşatmaktan çok, Arapça’nın yok olmasına izleyici kaldığını hatta asimilasyona uğramaya gönüllü olduklarını ifade etti. Karataş, ÖVDER’in 21 Şubat Dünya Anadili Günü ile anadilinin kaybolmaması için, atalardan gelecek kuşaklara aktarma uğraşı içerisinde olduklarını söyledi. Çocuklara yönelik etkinlik düzenlediklerini belirten Karataş “Büyüklerinden öğreneceği herhangi bir tekerleme, bilmece, mani, hikaye ve şarkının o çocuğun dilini, dağarcığını geliştireceğinden eminiz. Bu etkinlikler tabii ki yetmez. Biz biliyoruz ki dil aile içinde, evde, mahallede, okulda konuşulmadığı sürece yok olmaya mahkumdur. Dili konuşursan yaşatabilirsin, geleceğe aktarabilirsin” dedi.
ÖVDER adına taleplerini dile getiren Karataş “Okullarda anadillerinin seçmeli ders olması veya okuma yazma kursları vb çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Anayasal bir hak olan anadilin korunması ve yaşatılması başta siyasi iktidarların siyasi düzenlemeler yapmaları yanında yerel yönetimlerin, demokratik kitle örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının bu taşın altına elini koymasıyla büyük bir yol alınacağına inanıyoruz” dedi.
Geçen yıllarda yapılan Anadili Günü etkinliklerinden: