ABD’nin Kuzey Suriye’den geri çekilme kararının, Kürt halkının bir statü sahibi olmasını engelleme ve tasfiye etmeyi amaçladığını belirten DTK, kararın Kürt siyasi partileri ve kurumlarını ulusal birlik konusunda harekete geçirmesi gerektiğini söyledi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, Ortadoğu’nun, 2011 yılından itibaren yoğunlaşan ve derinleşen bir şekilde, uluslararası emperyal güçlerin, gerici-sömürgeci devletlerin ve yerel işbirlikçi güçlerin kendi aralarında, asıl olarak da Ortadoğu halklarına karşı geliştirdikleri kanlı bir savaşa sahne olduğu hatırlatıldı.
DTK açıklamasında, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmeyi amaçlayan bu kanlı savaşın sonucunda, yüzbinlerce insanın yaşamını yitirdiği, milyonlarca insanın başka ülkelere göç etmek zorunda kaldığı, şehirler, kasabalar, köylerin yakılıp yıkıldığı büyük insanlık suçları işlendiğine dikkat çekildi.
DAİŞ Kürdistan coğrafyasını hedefledi
Emperyalist ve sömürgeci güçlerin Ortadoğu halklarını boğazlamak için örgütleyip sahaya sürdükleri DAİŞ’in, bu kanlı savaşın görünen ve lanetlenen yüzü olduğu vurgulanan açıklamada, “Ama gerçek anlamda, emperyal ve sömürgeci güçlerin halkların ulusal-demokratik mücadelelerini bastırmakta kullandıkları bir projeydi. DAİŞ çetesinin, ortaya çıktığı ilk andan itibaren özellikle Kürdistan coğrafyasını ve Kürdistan halkını hedef seçmesi de tamamen bu proje ile bağlantılıydı” denildi.
DAİŞ bitme aşamasında
DAİŞ’i yenilgiye uğratmak ve demokratik bir Suriye’yi oluşturmak amacıyla SDG çatısı altında bir araya gelen Kürtler ve Araplar başta olmak üzere Suriye’nin bütün halklarının destansı bir direniş ve mücadele yürüttüğünün belirtildiği açıklamada, bu mücadelenin sonucunda, DAİŞ çetesinin bitme aşamasına getirildiği vurgulandı.
ABD hayal kırıklığı yaratmadı
“Kürdistan özgürlük hareketinin bütün mücadele tarihi ve deneyimleri de çok açık bir biçimde göstermiştir ki, bu güne kadar yaratılan tüm değerler, elde edilen kazanımlar ve destansı başarılar halkımızın büyük desteği ve özgücü ile sağlanmıştır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu gerçekliğin altını çizerek belirtmek isteriz ki; ABD’nin Suriye’de geri çekilme kararı, hafızası son derece güçlü olan halkımızda büyük bir hayal kırıklığı yaratmamıştır. 70’li yıllarda, Güney Kürdistan referandumunda, Kerkük’kün Haşdi Şabi teröristleri tarafından işgal edilmesinde vb. önemli olay ve süreçlerde ABD yönetimleri her zaman tercihini Kürt halkının aleyhinde kullanmıştır. Elbette ki, ABD’nin geri çekilme kararı, Ortadoğu’daki dengeleri etkileyecek, sömürgeci güçlerin Rojava halkı başta olmak üzere, demokratik bir Suriye talebiyle mücadele eden Arap halkına karşı daha saldırgan ve işgalci bir politika yürütmede cesaretlendirici etki yapacaktır. En önemlisi de, yenilgiye uğratılan DAİŞ çetesinin yeniden toparlanmasına, güç devşirmesine ve palazlanmasına hizmet edeceği unutulmamalıdır. Bu durum sadece, Kürtler ve Arap toplumları için değil, topyekün bir insanlık için de tehdit oluşturacaktır.”
Karar pazarlık sonucu alındı
ABD’nin Suriye’den geri çekilme kararının, siyasal ve askeri sonuçları olacağı vurgulanan açıklamada, Türkiye başta olmak üzere, bölge sömürgeci devletlerinin Rojava’yı işgal etme planlarının hayata geçirilmesi gündeme gelebileceği, bunun da tüm Suriye’yi daha kanlı bir savaş bataklığına sokma riskini taşıdığı kaydedildi. “ABD Başkanı Trump’un geri çekilme kararını, Erdoğan’la yaptığı yeni pazarlıklar sonucunda aldığı aşikardır” denilen açıklamada, “Elbette ki, bütün uluslar arası yabancı güçlerin ve onların vekalet verdiği terör gruplarının Suriye topraklarından çekilmeleri, Suriye’nin kaderinin Suriye’de yaşayan halklar ve inanç grupları başta olmak üzere Suriye toplumu tarafından belirlenmesi en doğru ve gerçekçi olandır. Ancak ABD’nin Suriye’den geri çekilmesinin bu amaçla alınmadığı da bir o kadar gerçektir. ABD’nin Suriye’den geri çekilmesinin arkasında hangi neden yatarsa yatsın, bildiğimiz ve inandığımız bir gerçek vardır. O da, Rojava halkının yürüttüğü mücadelenin haklılığı, meşruiyeti ve doğruluğunun yanı sıra, tamamen kendi öz gücü ve dinamiklerine dayanarak kendini sürekli geliştirerek var etmesidir” diye belirtildi.
Duyarlılık çağrısı
Açıklamada, “ABD Başkanı Trump’un aldığı Suriye’den geri çekilme kararı, dört parça Kürdistan’daki bütün Kürdistani siyasi partileri, kurumları ve şahsiyetleri ulusal birlik konusunda harekete geçirmelidir. Çünkü bu karar, Rojava halkı şahsında, hangi parçada olursa olsun, Kürdistan halkının bir statü sahibi olmasını engellemeye, halkımızın ulusal-demokratik taleplerini bastırmayı ve tasfiye etmeyi amaçlamaktadır. Bu inançla, BM ve Amerikan halkı başta olmak üzere, bütün uluslararası toplumu, tüm insanlığı DAİŞ belasından kurtaran Rojava halkı ile dayanışmaya, Türkiye’nin ve Suriye rejiminin saldırı ve işgal girişimlerine karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” denildi.
(Mezopotamya Ajansı)