Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    İsrail hapishanelerinde 10 bine yakın Filistinli esir işkence ve açlık yaşıyor

    26 Aralık 2025

    İklim değişikliği leyleklerin göç alışkanlığını değiştirdi: Iğdır’da kışı da geçiriyorlar

    26 Aralık 2025

    Döşemealtı Belediyesi’ne operasyon: 10 gözaltı

    26 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Dekolonizasyon şart abiler*

      24 Aralık 2025

      Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

      23 Aralık 2025

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025

      Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

      19 Aralık 2025

      19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

      19 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

      23 Aralık 2025

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Avrupa Süryaniler Birliği: “Noel Bayramı eşit yurttaşlığın bir gereğidir”

      24 Aralık 2025

      Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

      24 Aralık 2025

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Denetlenmeyen bir savaş şirketi: SADAT

    Denetlenmeyen bir savaş şirketi: SADAT

    Siyasi Haber12 Temmuz 2016
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Çiğdem Toker yazdı: Denetlenmeyen bir savaş şirketi: SADAT (seçtiklerimiz)

    ‘Sadat A.Ş’ başlıklı yazımız, dün yoğun paylaşıldı. Gayrinizami harp, ya da yaygın deyimle kontrgerilla eğitimi verdiğini, sitesinde açıkça duyuran Sadat A.Ş. İle ilgili temel sorun, devlet aygıtı tekelinde olduğunu varsaydığımız askeri ve güvenlik “hizmetlerin” devlet denetimi dışında olması.


    Nereden mi biliyoruz?


    Bizzat şirketin açıklamasından. Sadat A.Ş, faaliyetlerinin denetlenmediği, Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) şirkete “Denetleme görevimiz yok” yazısı gönderdiğini “bazı karalama kampanyası”na cevap olarak yeniakit.com.tr sitesinde yayımlanan açıklamasında ayrıntılarıyla aktarıyor.


    Danışman kadrosunda Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın da yer aldığı şirket, 27 Haziran tarihli açıklamasında, kur ulduktan sonra devlete “gelin bizi denetleyin” dediğini belirtiyor.


    Nasıl yaptığını adım adım paylaşalım.


    -“Savunma Sanayi Hizmet Sektörü”nün denetlenmesi esaslarını oluşturacak Tesis Özel Güvenlik Belgesi (TÖGEK) hazırlayarak MSB’na başvurmuş.


    -Fakat Bakanlığın Teknik Hizmetler Dairesi, şirkete gönderdiği yazılı cevapta Savunma Sanayi Hizmet Sektörünün Türkiye’de bir mevzuata tabi olmadığını, denetim görevleri bulunmadığını bildirmiş.


    -Şirket bunun üzerine, savunma sanayii mevzuatını düzenleyen iki yasaya (5201 ve 5201 sayılı) savunma sanayii hizmet sektörünün de dahil edilmesini istemiş.


    -Bu amaçla taslak yasa maddeleri hazırlamış; -buraya dikkat- “TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, MSB, İç İşleri Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığı nezdinde çalışmalar yürütmüş.”


    Peki bu girişimler neden sonuçlanmamış?


    Sadat’a göre, bunun sorumlusu, “2013 ortasında başlayan gezi olayları süreci ve ardında Devlet içinde oluşan paralel yapıların su yüzüne çıkması ile ülkenin gündeminin olağanüstü hal alması.


    Tasalluttan kurtarmak


    Şirket, önerdiği mevzuatın Türk dış politikasını olumlu etkileyecek “devrim” niteliğinde olduğu görüşünde.


    Dün değindiğimiz, daha önce milletvekillerinin soru önergelerinde gündeme getirdiği (Osman Korutürk, şirketin AKP desteğiyle kurulduğunu belirten basın toplantısı yapmıştı) ancak yanıtsız kalan konulara iddialı bir cevap da var:


    “SADAT A.Ş. kurucu üyelerin ortak iradesinden başka bir merkezden talimat, destek ve yardım almamıştır. SADAT A.Ş. faaliyetlerinde şeffaf olmayı ve hukuk çizgisinde hareket etmeyi prensip edinmiştir. SADAT A.Ş. Ülkemizde iç politik alanda yakıştırılmaya çalışılan hiç bir hukuk ve yasa dışı faaliyetten haberdar değildir, içinde bulunmamıştır ve bulunmayacaktır.”


    “Hukuk çizgisi”, “şeffaflık”, “kurucu üyelerin iradesi dışında hiçbir merkezden talimat almamak”…


    İnternet sayfasında gayrınizami harp ve pusu eğitiminden sözeden ve bu eğitimleri Kızılay yararına yapmadığını düşündüğümüz bir şirket için, hakikaten kulağa iyi gelen prensipler.


    Peki o zaman aynı metinde yer alan ve şirketin kendisini tanımlamakta kullandığı şu bölümü nasıl yorumlayalım? “Bu gün, İslâm Coğrafyası’nı dizayn etmek isteyen küresel güçlerden sadece ABD’nin, emekli askerlerden oluşmuş, 70 Savunma Danışmanlık şirketi üçer beşer adet İslâm Ülkeleri’nde ABD menfaatlerine uygun faaliyet göstermektedirler. SADAT A.Ş.’nin amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetişemediği İslam Ülkeleri’ni de bu şirketlerin tasallutundan kurtarmaktır.”


    Çıray: Savunma bürokrasisi rahatsız


    TSK’nin yetişemediği İslam ülkeleri? Küresel güçlerin tasallutundan kurtarmak?


    CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 21 Haziran’da tam da bu konulara değinen soru önergesi verdi. Herbiri ayrı önem taşıyan 9 soru içeriyor. Görüşmemizde “Bu nasıl hedeftir? Gerilla devleti miyiz?” diyen Çıray, savunma bürokrasisini, sözkonusu şirketin faaliyetlerinden rahatsız olduğunu duyumunu paylaştı.


    Şirketin web sitesinde sıraladığı maddelerde “hizmet verilen ülke” kavramını esas aldığını vurgulayan Çıray, “hizmet verilen DEVLET” kavramından kaçınıldığını altını çiziyor ve bun önemli meseleyi şöyle sorguluyor:


    “Uluslararası hukuka göre devlet, daimi bir nüfusu, belirli ülkesi, bir hükümeti ve diğer devletlerle ilişkilere girme bağımsızlı olan milletlerarası hukuk tüzel kişisidir Ülke ise, bir devlet egemenliği altında bulunan toprakların tümüyle ilgili tanımlama olup uluslar arası bir tüzel kişilik ifade etmemektedir.”


    Bu kritik tespitten sonra asıl can alıcı soru geliyor önergede:


    “Sadat isimli şirket, bir komşu devletin ülkesinde, o devletin hükümetine karşı olan Hizmet talep edici tarafın savunma danışmanlığı isteğine olumlu bakar ve bu konuda bir faaliyete girerse, bu faaliyet, uluslararası hukuk ve iç mevzuat tarafından nasıl değerlendirililecektir?”


    Paralı asker durumu nedir?


    Meclis kayıtlarına giren önegede Sadat’ın açıkladığı faaliyetlerin BM Şartı ile BM Paralı Askerlerle Mücadele Konvansiyonu başta olmak üzere bu konudaki uluslararası mevzuat açısından nasıl değerlendirildiğin de sorgulanıyor. Çıray şirketin kendisini “TSK’nın yetişemediği ülke ve askeri sahalardaki boşluğu doldurmak üzere kurulmuş bir yasal şirkettir” ifadesi hakkında da Başbakan Binali Yıldırım’a şunu soruyor: “Zorunlu askerlik sistemine sahip olan, 700.000 personeli ile dünya sıralamasında 6.sırada yer alan, arkasında devlet gücü ile sınırsız eğitim olanakları ve her rütbeli sınıftan mükemmel yetişmiş bir personel navuzu bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cevap veremediği ihtiyaca cevap vereceğini iddia eden SADAT, önümüzdeki dönemde ne kadar büyümeyi ve yayılmayı hedeflemektedir?”


    Hangi izinle?


    Sadat A.Ş kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Milliyet gazetesinde (4 Eylül 2012) yayımlanan Musa Kesler imzalı röportajda amaçlarını şöyle açıklamış:


    “Amacımız Türkiye’nin köklü askeri gelenekleri ve birikimini ihtiyacı olarak ülkelere aktarmak. Kendi deneyimi ve birikimi olmayan ülkelerin silahlı kuvvetlerinin eğitim, strateji gibi ihtiyaçlarını karşılayacağız. Dünyada bu tür şirketlerin örneği çok. Bu amaçlarla kurulmuş 70’ten fazla şirket var. Türkiye’de ilk olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çok genç yaşlarda emekli olan subaylar, astsubaylar var, onlardan yararlanacağız.”


    Tanrıverdi, aynı mülakatta MSB izin ve onay sürecini beklediklerini, onay çıkınca ihalelere katılabileceklerini söylemiş. Röportaj tarihinin 2012, yazıda aktardığımız açıklama tarihinin Haziran 2016 olduğunu dikkate alırsak “Bakanlık onayı çıkmadıysa, Sadat, hangi yetki ve izinle faaliyette bulunuyor?” sorusu daha çok önem kazanıyor.


    Milli manevi değerler üzerine yükselen ticari müessese Sadat, iki hafta önceki açıklamasında vurguladığı gibi şeffafsa, sitesinde duyurduğu hizmetleri, nerelere ve nasıl bir bedel karşılığında sunduğunu açıklayabilir mi? Önerilen mevzuat değişikliği halen yapılmadığına göre, ordu ve güvenlik birimleri tekelinde olması gereken hizmetler, sadece denetim dışı değil, izinsiz mi sürdürülüyor? (Cumhuriyet – Çiğdem Toker)





     


    [Haber görseli]Kurucusu eski bir özel harpçi


    Sadat A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, kişisel web sitesindeki özgeçmişine göre 1944 yılında Konya’nın Akşehir ilçesinde doğdu. 1964 yılında Kara Harp Okulu’na girdi. TSK’nin çok çeşitli birimlerinde görev yaptı. Dört yıl süreyle Özel Harp Dairesi’nde bulundu. 1992’de Tuğgeneralliğe yükseldi. 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 30 Ağustos 1996 yılında kadrosucvzluktan emekliye sevk edildi. 28 Kasım 2004-22 Kasım 2009 tarihleri arasında Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkanlığı yaptı.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürt varlığının inkârı çoktan tarih olmuştur

    25 Aralık 2025

    DEM Parti’nin “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü Batman’da başladı

    12 Aralık 2025

    Hayata Dönüş davasında zamanaşımı kararına savcıdan itiraz

    11 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Zeki Yaş

    Dekolonizasyon şart abiler*

    Ercan Jan Aktaş

    Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

    Yıldırım Kaya

    Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

    Mehmet Çelik

    Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ayla Önder

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Buca Belediyesi’nde maaş krizi yeniden alevlendi: İşçiler iş bıraktı

    26 Aralık 2025

    Asgari Ücret İnisiyatifi:  28 bin 75 TL’lik asgari ücret, sermayenin ve iktidarının emekçiye karşı savaş ilanıdır

    25 Aralık 2025

    Metal işçileri MESS dayatmalarına karşı ayakta!

    25 Aralık 2025
    KADIN

    EŞİK’ten 11. Yargı Paketi uyarısı: Binlerce kadına yönelik şiddet faili erken tahliye edilecek

    25 Aralık 2025

    Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

    24 Aralık 2025

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.