HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla yargılandığı dava kapsamında Ankara’da görülen duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı.
Demirtaş’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik söylediği, “Cumhurbaşkanı'na hem hırsız diyorsun, hem de hırsız dediğin kişinin Saray'ında zevki sefa sürüyorsun” sözleri Erdoğan'ın avukatı tarafından 'hakaret olduğu' gerekçesiyle şikayetçi olunmuştu.
Demirtaş ifadesinde bu sözlerden kendisinin sorumlu olmadığını belirterek "bana değil Bahçeli'ye soruşturma açılmalıdır" dedi. Siyasi bir ayrımcılık yapıldığını belirten Demirtaş, Bahçeli'nin "6 milyon şerefsiz" çıkışına yönelik şikayetlerinin de sonuçsuz bırakılmasını eleştirdi.
Demirtaş'ın ifadesinin tam metni şöyle:
Cumhurbaşkanı’nın avukatı benim hakkımda neden suç duyurusunda bulunmuş anlayabilmiş değilim. Devlet Bahçeli’nin avukatı suç duyurusunda bulunsaydı bir anlamı olurdu. Doğrudan Cumhurbaşkanı’na hitaben kullandığım tek cümle söz konusu değil. Sadece Devlet Bahçeli’ye kendi sözünü hatırlattım.
Nitekim Devlet Bahçeli seçim kampanyası boyunca Cumhurbaşkanı'na hırsız deyip durdu. “Bu hırsızlardan hesap sormazsak namerdiz” diyerek seçim kampanyası yürüttü. Ben de seçimden sonra Bahçeli’ye sadece bunu hatırlattım. Ve açıkçası şunu söylemiş durumdayım:
“Cumhurbaşkanı'a hem hırsız diyorsun, hem de hırsız dediğin kişinin Saray'ında zevki sefa sürüyorsun”. Bu konuşmada benim doğrudan Cumhurbaşkanı’na bir ithamım olmamıştır. Fakat ilginçtir ki, Cumhurbaşkanı'na hırsız diyen Bahçeli ile ilgili savcılık tarafından res’en veya Cumhurbaşkanı'nın avukatının şikayeti üzerine başlatılmış bir soruşturma yoktur. Kanunlara göre Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı'na hırsız deme hakkı vardır da sadece benim söylemim mi yasaklanmıştır?
Burada açık ve net siyasi ayrımcılık söz konusudur. Bahçeli’nin HDP’ye oy verenleri 'şerefsiz' olmakla itham ederek 6 milyon yurttaşa hakaret etmesine de savcılar fezleke düzenlememiştir. Bu konuda suç duyurumuz olmasına rağmen fezleke düzenlenmemiştir.
Son olarak benim Cumhurbaşkanı'na dönük çok sayıda eleştiri içeren konuşmam vardır. Ama bu konuşmada hakkında soruşturma açılması gereken ben değil, Devlet Bahçeli'dir. Çünkü bu konuşmada onun cümlesine atıf yaptım.