Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Abdullah Öcalan: “Yeni yıl, savaşın değil barışın yılı olsun”

    30 Aralık 2025

    Lazkiye alarm veriyor: Alevilere yönelik katliam girişimi sürüyor

    30 Aralık 2025

    Lastik-İş Sendikası yöneticilerine suikast hazırlığı iddiası: 15 gözaltı

    29 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Gazetecilik “ayarı” verilmez, etik hatırlatılır

      27 Aralık 2025

      Devletten kadınlara 11. Yargı Paketi mesajı: “Sizi korumak önceliğim değil”

      26 Aralık 2025

      Şam ile Rojava arasında “anlaşma” krizi

      26 Aralık 2025

      Dekolonizasyon şart abiler*

      24 Aralık 2025

      Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

      23 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Asgari ücrette döviz gerçeği!

      29 Aralık 2025

      Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

      26 Aralık 2025

      Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

      23 Aralık 2025

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

      26 Aralık 2025

      Avrupa Süryaniler Birliği: “Noel Bayramı eşit yurttaşlığın bir gereğidir”

      24 Aralık 2025

      Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

      24 Aralık 2025

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Demirtaş: Siyasi kumpas operasyonları AKP-MHP iktidarını tasfiye edecek

    Demirtaş: Siyasi kumpas operasyonları AKP-MHP iktidarını tasfiye edecek

    Siyasi Haber3 Kasım 2020
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Tutuklandığımız gün dolar kuru 3,14 TL iken bugünkü dolar kuru 8,40. Aradaki farkın nedeni, bizim hapiste olmamızdır. Ayrıca bizim hapiste olmamız, Erdoğan’ın otoriter tek adam rejimini kurumsal hale getirmesini de kolaylaştırdı” dedi.

     


    Edirne Ceczaevi'ndeki HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklanmalarına neden olan 4 Kasım 2016'daki operasyonun dördüncü yıldönümünde konuştu: "Şimdi, hukuku katledip bizi hapse atanlara ve onları destekleyenlere sormak istiyorum, bütün bunlara değdi mi? Biz tutuklandığımızda AKP’nin oyu yüzde 49, HDP’nin oyu yüzde 11’di. Şimdi AKP üçe bölündü, oyu yüzde 28’e indi. HDP daha da güçlendi, oyu da yüzde 13’e çıktı. Kim kazandı, kim kaybetti?


     


    Mezopotamya Ajansı'ndan Berivan Altan'ın sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş'ın sözleri özetle şöyle:


    Partinize yönelik 'Kobanê soruşturması' kapsamında yapılan son operasyonla başlamak istiyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başvurunuza dair verdiği karar sonrası yeniden hakkınızda tutuklama kararı verilmesine gerekçe gösterilen bu operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?


    Bizlere, HDP’lilere yönelik operasyonların tek birinin bile hukuki dayanağı yoktur. Altı yıl sonra gerçekleşen ve HDP’nin eski MYK’si ile birlikte başka siyasetçi arkadaşlarımızı da kapsayan siyasi tutuklamalar tamamen kumpastır, yasa dışıdır ve siyasi amaçlıdır. Hedef, HDP’yi tasfiye ederek AKP-MHP iktidarını kalıcı hale getirmektir. HDP’yi kriminalize edip, meşruiyetini tartışma haline getirerek, olası ittifakların dışında tutmaya çalışıyorlar. Ancak Sayın Pervin Buldan ve Sayın Mithat Sancar eş başkanlarımızın öncülüğünde, tüm parti yönetimimiz kararlılık göstererek ve dik durarak, daha en baştan bu siyasi operasyonu önemli ölçüde boşa çıkarmıştır. Hapishanelerde rehin tutulan arkadaşlarımız da aynı kararlılık ve dik duruşla bu direnişe katkı sunacaklardır.


    Herkes bilmeli ki içeride ve dışarıda öyle büyük direneceğiz ki, bu siyasi kumpas operasyonları HDP’yi değil, AKP-MHP iktidarını tasfiye edip tarihin çöplüğüne gönderecektir. Burada HDP kadar diğer muhalefet partilerine de büyük sorumluluk düşüyor. Tüm muhalefet partilileri, HDP ile daha fazla yan yana durmalı ve dayanışmayı büyütmelidir.


     


    Yürütülen “Kobanê soruşturmasının” mükerrer olduğu Yüksekdağ’ın yargılandığı Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından da teyit edildi. Suçlamaların sadece değiştiğine dair bir rapor hazırlandı. Siz de her çıktığınız duruşmada bu yargılamaların hukukilikten ziyade siyasi olduğunu dile getirdiniz. Türkiye’de hukukun geldiği noktaya dair neler söylersiniz?


    Türkiye’de yargı hiçbir zaman bağımsız, tarafsız ve adil olmadı. Ancak hiçbir dönemde bu kadar pespaye bir duruma da gelmemiştir. Bir kurum olarak yargı tümden çökmüş durumda. Böyle bir ortamda şu veya bu mahkemeden adalet beklemek boş bir hayaldir. Seçimlerle birlikte oluşacak ve umarım HDP’nin de içinde olacağı yeni iktidar, demokratik reformlarla kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci başlatırsa ancak o zaman yargı toparlanabilir.


     


    Mevzu sadece biz değiliz. Milyonlarca insan yargının mağduru haline getirilmiş durumdadır. O nedenle iktidar ve yasalar değişmeden, hiç kimse adalete kavuşamayacaktır. Benim ve Figen hanımın aynı suçlamalarla yeniden tutuklanmamız, sadece bir hukuk ihlali değildir, aynı zamanda Türkiye siyasetini dizayn etmek için işlenmiş en ağır suçtur ve biz bu suçu işleyenleri kesinlikle sanık sandalyesine oturtacağız.


    Biz tutuklandığımızda AKP’nin oyu yüzde 49, HDP’nin oyu yüzde 11’di. Şimdi AKP üçe bölündü, oyu yüzde 28’e indi. HDP daha da güçlendi, oyu da yüzde 13’e çıktı. Kim kazandı, kim kaybetti?


     


    4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklanmanız üzerinden tam dört yıl geçti. Size yönelik operasyonun ardından Türkiye’nin bugün geldiği koşulları nasıl değerlendiriyorsunuz? İktidar ne hedefledi, amacına ulaşabildi mi?


    Dört yıl önce, tutuklandığımız ilk aylardaki bir demecimde, ‘Bizim tutuklanmamızı keyifle destekleyen kitleler, bizim hapiste kalmamız için her gün ceplerinden para ödeyecekler ve gün gelecek, ödeyecek paraları kalmayacak, yoksulluk canlarına tak edecek. İşte o zaman ‘vah, biz ne yaptık’ diyecekler’ demiştim. İşte şimdi o günleri yaşıyoruz. Çünkü bizi içeri atıp kurmak istedikleri faşizan düzen, kırıntı halindeki demokrasi ve hukuku da yok ederek, bununla doğrudan bağlantılı olan ekonomiyi de çökertecekti ve maalesef öyle oldu.


    Öngörülerimizde haklı çıktık. Tutuklandığımız gün dolar kuru 3,14 TL iken bugünkü dolar kuru 8,40. Aradaki farkın nedeni, bizim hapiste olmamızdır. Ayrıca bizim hapiste olmamız, Erdoğan’ın otoriter tek adam rejimini kurumsal hale getirmesini de kolaylaştırdı. Kronolojik açıdan bakıldığında, bu nokta daha iyi anlaşılacaktır. 4 Kasım 2016’da yapılan operasyon, Erdoğan’ın planının bir aşamasıydı. Nitekim bizler tutuklandıktan birkaç ay sonra bir referandum yapıldı ve Erdoğan o referandumu şaibeli bir şekilde kazanarak tek adam rejimini anayasal güvenceye kavuşturdu.


    Şimdi, hukuku katledip bizi hapse atanlara ve onları destekleyenlere sormak istiyorum, bütün bunlara değdi mi? Biz tutuklandığımızda AKP’nin oyu yüzde 49, HDP’nin oyu yüzde 11’di. Şimdi AKP üçe bölündü, oyu yüzde 28’e indi. HDP daha da güçlendi, oyu da yüzde 13’e çıktı. Kim kazandı, kim kaybetti? Herkesin bu hesabı iyi yapması lazım. Bizi içerde tutarak iktidarını sürdürmek isteyen AKP’nin çıkardığı faturayı kendi cebinden ödeyen milyonların, yoksulların, emekçilerin bu soruyu kendilerine sorması ve en akıllıca şeyi yaparak, bir an önce AKP’yi terk etmesi gerekir.


    Muhalefetin AKP’nin oyunlarını bozarak, cesur davranması gerekiyor. HDP ile dayanışma içinde olmalıdır. Mesele sadece seçim iş birliği değildir. Asıl önemli olan medenice diyalog kurabilmek, sorunları konuşabilmek ve demokrasi için yan yana durabilmektir.


     


    Muhalefetin HDP’ye yönelik son operasyondaki tepkisi bir öncekilere göre daha üst seviyede oldu. Sizce bu yeterli mi? Muhalefet artık nasıl bir sorumluluk almalı?


    Az önce de altını çizdiğim gibi, muhalefetin AKP’nin oyunlarını bozarak, cesur davranması gerekiyor. Tüm muhalefet daha açık ve yakın bir temasla HDP ile dayanışma içinde olmalıdır. HDP’ye yönelik eleştirileri varsa, bunları HDP Genel Merkezini ziyaret ederek, Eş Genel Başkanlarımıza bizzat söyleyebilir ve kendilerini yüz yüze dinleyebilirler. Bu hem dayanışma bakımından hem de birbirlerini daha iyi anlayabilme açısından çok daha medeni bir yoldur. Zaten Sayın Mithat Sancar, herkesle ön koşulsuz olarak görüşmeye açık olduklarını defalarca ifade etti. Diğer muhalefetin de bu açıklıkla davranması beklemek en doğal haktır.


    Mesele sadece seçim iş birliği değildir. Asıl önemli olan medenice diyalog kurabilmek, sorunları konuşabilmek ve demokrasi için yan yana durabilmektir. Zaten bunlar bugünden hayata geçirilebilirse seçim iş birlikleri, meselenin en kolay kısmı haline gelir.


     


    Partinizin yaptığı 'antifaşist blok' çağrısı var. Siz bu çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Nasıl bir birliktelik örülebilir?


    HDP’nin bu çağrısını anlamlı ve değerli buluyorum. Yurtsever, demokrat, sol güçlerin anti faşist bir blokta bir araya gelerek, mücadeleyi büyütmeleri hem demokrasi ittifakının gerçekleşmesine zemin sağlar hem de AKP-MHP faşist bloğunu kesinlikle geriletir. Zaten HDP bu doğrultuda bazı görüşmeler ve çalışmalar yapmaya başladı. Hepimiz bu çalışmaları desteklemeliyiz.


     


    Cezaevleri de salgında en riskli alanlardan biri. Bulunduğunuz cezaevinde önlemler ne durumda? Salgına karşı neler yapıyorsunuz?


    Cezaevlerinde aile ve avukat görüşleri ile sosyal faaliyetlere ciddi ölçüde sınırlama getirilerek ve mahkumların hakları gasp edilerek, sözde tedbirler alınmış durumda. Ciddi bir tedbir söz konusu değil. Vücut direncinin artması için yemek kalitesi artırılıp, ücretsiz taze sebze ve meyve dağıtılmalıyken, bırakın bunu, tıpkı dışarıdaki gibi cezaevi kantininde sürekli fahiş fiyat artışları oluyor. Bu durumdan da en çok yoksul mahkumlar olumsuz etkileniyor, ki bu da mahkumların neredeyse tamamıdır. Ve tutsaklar hastalık riskiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Yani özetle tutsaklar içeride, halk dışarıda Allah’a emanet yaşıyor.


    Tecavüzcüler ve katiller AKP-MHP oylarıyla serbest bırakıldığı için, şu anda cezaevlerinde önemli ölçüde, siyasi tutsaklar ve haksızlığa uğramış adli tutsaklar bulunuyor. Tecavüzcüler ve katiller AKP-MHP yönetiminin kendilerine en yakın hissettikleri ve empati yaptıkları kesimlerdir. Zaten bazıları çıkar çıkmaz parti genel başkanlarıyla poz vererek bu zihniyet birliğini tüm kamuoyunun gözleri önünde sergilemişlerdir. Geri kalan tutsaklar ise içeride onurlarıyla hem zulme hem de koronaya karşı direnmeye devam ediyorlar.


    Söyleşinin tamamını okumak için TIKLAYIN

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Hanuka’nın son gününde İstanbul’da antisiyonizm–antisemitizm çizgisi bir kez daha aşıldı

    23 Aralık 2025

    Bursa’da metal işçileri üretim sahasında: TİS görüşmeleri krize girdi

    23 Aralık 2025

    İmralı Heyeti ile Özgür Özel görüştü: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde

    22 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Elif Gamze Bozo

    Gazetecilik “ayarı” verilmez, etik hatırlatılır

    İrem Kabataş

    Devletten kadınlara 11. Yargı Paketi mesajı: “Sizi korumak önceliğim değil”

    Ömer Bölüm

    Şam ile Rojava arasında “anlaşma” krizi

    Zeki Yaş

    Dekolonizasyon şart abiler*

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Aziz Çelik

    Asgari ücrette döviz gerçeği!

    Siyasi Haber

    Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

    Ayla Önder

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

    26 Aralık 2025

    Buca Belediyesi’nde maaş krizi yeniden alevlendi: İşçiler iş bıraktı

    26 Aralık 2025

    Asgari Ücret İnisiyatifi:  28 bin 75 TL’lik asgari ücret, sermayenin ve iktidarının emekçiye karşı savaş ilanıdır

    25 Aralık 2025
    KADIN

    Rojda Yakışıklı, katledilmeden önce fail hakkında şikâyette bulunmuş

    29 Aralık 2025

    Kadınlardan İsrail’e tepki: Cinsel şiddet savaş politikasıdır

    28 Aralık 2025

    Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

    26 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.