DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, Londra merkezli Center for Kurdish Progress tarafından hazırlanan yuvarlak masa toplantısında Öcalan ile yapılan görüşmeler ve Türkiye’de henüz adı konulmamış süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kürt siyasetçi Osman Baydemir’in ve İngiltere’deki farklı Kürt tarafların da katıldığı toplantıda DEM heyetinin Abdullah Öcalan ile iki defa yaptığı görüşmelerin bazı detaylarına değindi.
Devlet Bahçeli’nin çağrısı üzerine meydana gelen sürecin nereye evrildiği konusunda kafaların karışık olduğunu belirten Hatimoğulları “Şunu herkesin bilmesini isterim ki ortada henüz yazılmış çizilmiş maddelere bağlanmış bir anlaşmalar dizisi yok. Olacak mı? Açıkçası biz de sürecin buna evrilmesi için mücadele ediyoruz. Özellikle Şam’da bir yönetim değişikliği oldu. Şimdi HTŞ orayı yönetiyor. Suriye’deki gelişmeler bizlere gösterdi ki küresel sistem bölge başta olmak üzere tüm dünya ölçeğinde kendini yeniden dizayn ediyor. Başkan’ın (Öcalan’ın) Türkiye’nin yeni dizayn sürecindeki konumu hakkında tarihsel uyarıları var. Bunlar çok önemli uyarılar. Şu andaki enerji koridorlarında Türkiye coğrafik olarak dahil değil. Mesele Başkan bu mesele üzerinden Türkiye halklarının toplum olarak kaybettiğini söyledi. Bunun sebebini de devletin ısrarla Kürt sorununu çözememesinden kaynaklandığını söyledi” dedi.
‘Öcalan’ın çağrısını bahçeli idrak etti’
Hatimoğulları, Öcalan’ın başta bölge ülkeleri gibi Türkiye ve İran’ın ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşamaması halinde bölgenin istikrarına katkı sağlayamayacakları gibi daha kaotik bir tablonun çıkacağı uyarısında bulunduğunu kaydetti.
Devletin aklının da Öcalan’ın uyarılarını idrak ettiğini belirten Hatimoğulları, Bahçeli’den de önemli bir çağrı geldiğini aktardı.
Hatimoğulları, Öcalan’ın İmralı’daki 4 saatlik ikinci görüşmesinde en az yarım saatini Diyarbakır’da öldürülen çocuk Narin Güran cinayetine ayırdığını belirtti. Öcalan’ın toplum olarak yetersizliğin, çocukların istismardan kurtaramadıklarını, sadece devletten beklentisi olan ve 2-3 gösteri sergilemeyi eleştirdiğini, olması gerekenin toplumun örgütlenmesi olduğunu söylediğini aktardı.
‘Kürdistan ziyaretleri Öcalan’a aktarılacak’
Öcalan’ın özgür bir ortama geçmesi için mücadele ettiklerini dile getiren Hatimoğulları, Öcalan’dan bir çağrı geleceğini, DEM heyetinin Güney Kürdistan’daki temaslarının Öcalan’a aktarılacağını ve oradaki görüşmelerin kendisine brifing verileceğini söyledi.
Hatimoğulları, “Öcalan’ın Şubat sonu ya da Mart ayında mı çağrısı olacağını henüz bilmiyoruz ancak yakın bir sürede gerçekleşecek. İçeriğinde ‘Kürt sorununun çatışma ve şiddetten arındırılarak hukuki ve demokratik çözülmesi ile ilgili bir yaklaşım’ olacak” dedi.
Çağrı sonrası Öcalan’ın çalışma koşullarının düzenlenmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, “Özgür bir ortamda kendisi istediği zaman hukukçular, siyasetçiler, akademisyenler ve kadın hareketleri, genç, Alevi ve mütedeyyinler ile görüşmesi sağlanmalıdır. Bu konuda da iktidarın somut bir adım atması gerekiyor. Öcalan kendisi ile görüşeceklerin de yasal olarak korunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
‘Rojava kesinlikle var’
Çağrı sonrası Öcalan’ın hızlı bir şekilde toplumun tüm kesimleri ile görüşmeler gerçekleştirmesinin beklendiğini aktaran Hatimoğulları, Öcalan’ın bu husustaki en önemli şartının da kendisi ile görüşmeyi kabul eden kişilerin ileride herhangi bir hukuksal ve yasal sorun ile karşı karşıya kalmaması için devletten güvence isteyeceğini söyledi.
Öcalan’ın başlatacağı sürecin içerisinde kesinlikle Rojava’nın da olacağını dikkati çeken Hatimoğulları, Suriye’deki çözüm ve Suriye’de demokratik bir anayasa Öcalan tarafından önerildiğini dile getirdi.
“Öcalan, DEM Parti heyetine Rojava’ya gitmesini söylemedi. Bu yüzden de gidilmedi. Güney Kürdistan, Erbil ve Süleyman merkezli bir toplantı talebinde bulundu Öcalan ve o da yapıldı.
Sürecin neden karışık bir halde olduğuna değinen Hatimoğulları, “Erdoğan ve hükümetten henüz somut atılmış bir adım yok. Bu yüzden süreç karmaşık. Bir yandan kayyım atamalarında iyice ileri gittiler. Van 15 Şubat’ta getirildi ve kayyum atıldı. Van Eş-Başkanına ceza verildi. Ciddi operasyonlar gerçekleşiyor. Sürecin aktif özneleri olarak bizi zorlayan bir süreç. Toplum, Kürt halkı ve Öcalan hazır ancak hükümet henüz hazır mı bilmiyoruz.”