İlerici Enternasyonal Eş Genel Koordinatörü David Adler bu sabah “filodan yazdığı son mektup” olabileceğini belirterek gönderdiği Twitter mesajında İsrail saldırısı sonucunda başlarına gelebileceklerden değil böylesi saldırıların olağanlaştığı bir dünyadan korktuklarını belirtti. Filo’nun ablukayı bu sefer de delemese bile kolektif eylemin gücünü kanıtlaması nedeniyle başarılı sayılacağını söyleyen Adler’in paylaşımı şöyle:*
Değerli dostlar,
Korkarım bu size Küresel Sumud Filosu’ndan –şu anda Gazze kıyılarına tam 120 deniz mili mesafedeyiz- yazdığım son mektup olacak.
Her şeyi belgeleyeceğiz
Dün gece çok sayıda İsrail donanma gemisi konvoyumuzu tehdit etti. Teknelerimize saldırdılar, mürettebatı tehdit ettiler ve haberleşmemizi işlemez hale getirdiler. Bu taktikleri önceki filo seferlerinden tanıyoruz. Bunların çoktandır korktuğumuz şeyin -uluslararası sulardayken yasadışı İsrail baskınıyla kaçırılmamızın- ön habercileri olduğunu biliyoruz. Ben bunları yazarken kendimizi çok yakında gerçekleşecek olan böyle bir saldırıya hazırlıyoruz. Prosedürleri biliyoruz, protokolleri biliyoruz. Teknelerimize çıktıkları zaman mukavemet etmeyeceğiz. Hazırız. Cep telefonlarımızla ve kapalı devre televizyonlarımızla her şeyi belgelemek için elimizden geleni yapacağız. Dünyaya ileteceğiz. Ve bu saldırı suçuna ilişkin haberlerin yaygınlaşması için size güveneceğiz.
Ama yolumuzu kesmelerinden önce söylemek istediğim bir şey var –çiğnenmiş sakızdır, biliyorum, belki de mağlubun afyonudur ama her şeye rağmen gerçekten inandığım bir şey: Bu kez görevimizi tamamlayamasak bile Sumud Filosu şimdiden çok şey başarmış durumda. Dünyanın ilgisini bir kez daha Gazze’deki insanların çektiği acıya yoğunlaştırdı Filo. Milyonların kitlesel seferberliğinde karayla denizi birleştirdi. Ve bir şey yapmaya isteksiz olan devletleri Filistin’de insanları açlığa mahkûm eden ve kendi kaderini tayin haklarını gasp eden yasa dışı ablukayla etkin olarak karşı karşıya gelmeye zorladı. Her şeyin üstünde, sıradan insanların -44 ülkeden hekimlerin, balıkçıların, öğrencilerin, gazetecilerin, avukatların, rahiplerin, emeklilerin- ahlaki bir infial duygusunda birleşmekle kalmayıp bununla ilgili bir şey yapmak üzere işi kendi ellerine alabileceğini kanıtladı.
Hangi yola yelken açtığımızı biliyorduk
Barcelona’dan yelken açışımız yalnızca simgesel bir dayanışma jesti değil bir inşa eylemiydi: Gazze halkına deniz yoluyla ulaşmak üzere kalıcı bir koridor oluşturmak. Ve teknelerimizin yolu kesilebilecek olsa da bu düşünce tutuklanamaz. Koridor talebi bu filodan daha uzun ömürlü olacak: yeni bir filo ablukayı kırmak üzere Korsika’dan yola çıktı bile. Hareketimiz sadece büyüyor. İsrail yetkilileri önümüzdeki saatlerde zorla teknelerimize çıkacak olursa bilin ki korsanlık yapmış olacaklardır. Deniz egemenliğini ihlal etmiş olacaklardır. Bütün dünyanın tanıklık ettiği barışçıl bir insani misyonu engellemiş olacaklardır. Varsın bunu haklı göstermeye çalışsınlar. Bırakın, uluslararası topluma Gazze’de açlıktan ölen insanlara yiyecek götürmek için gösterdiğimiz mütevazı çabanın neden ulusal güvenlikleri için tehdit oluşturduğunu açıklasınlar. Onlara kimse inanmayacak. Hasbara artık düpedüz iş görmez oldu. Buradan, Ohwayla gemisinden, diyebilirim ki yolumuzun kesilmesinden, sorgulanmaktan ya da hapsedilmekten korkmuyoruz. Korktuğumuz, bu tür kaçırma eylemlerinin olağan işlerden olduğu bir dünyadır. İnsani faaliyet yürütenlerin suçlu olarak işlem gördüğü bir dünya. Aç çocuklara yiyecek götürmenin terörizm olarak adlandırıldığı bir dünya. Onun için, yolumuzun kesildiğini duyduğunuz zaman –ki önümüzdeki saatlerde duyacaksınız- lütfen bizim için korku duymayın. Hangi yola çıktığımızı biliyorduk. Gözlerimiz açık olarak bütün kalbimizle yaptık bu seçimi.
Tarihin akışını gerçekten değiştirebiliriz
Bizim için korkmak yerine kıyameti koparın!
Bizi temsil eden zavallı politikacılara şu Instagram gönderileriyle haykırarak hemen şimdi koridor talebimize katılın. Bir rüya değil somut bir politika olarak. Bizim tamamlayamadığımız altyapıyı devletler inşa etmeli. Bizim delmeye geldiğimiz ablukayı onlar temelli sona erdirmeli. Dünyanın dört bucağından olağanüstü yeni dostlar arasında yaptığım bu yolculukta öğrendiğim bir şey varsa şudur: Kolektif eylem gerçekten güzel bir şey. Kabul edilmez olanı kabul etmeyi reddettiğimizde, adaletsizlikle kurbanları arasına bedenlerimizi yerleştirdiğimizde, tarihin akışını mütevazı bir biçimde de olsa gerçekten değiştirebiliriz.
Galiba her şeyden çok hepinize teşekkür etmek istiyorum –desteğiniz, sevginiz ve yol arkadaşlığınız için.
Umarım fazla gecikmeden karşı kıyıda görüşürüz.
Sevgiyle kalın,
David
* David Adler”in mesajini Harun Turgan Siyasi Haber için çevirdi.