Faili meçhul cinayetlere karşı yürütülen mücadelenin sembollerinden olan Hasan Ocak’ın davasında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verdi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Ekim tarihli kararında Ocak’ın gözaltına alınıp işkencede öldürüldüğüne ilişkin delil elde edilemediği ve o tarihten beri olayın faillerinin saptanamadığını belirtildi. Kamu görevlilerinin görevini kötüye kullanması iddiası bakımından da bir eylem ya da failin belirlenmediği belirtildi. Ocak’ın öldüğü 1995'ten bugüne yirmi yıldan fazla bir sürenin geçtiği, eski Türk Ceza Kanunu’na göre cezası ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezası olan suçlarda zamanaşımının yirmi yıl olduğu ifade edilerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, karara itiraz için hazırlandıklarını belirtti.
22. yılında olan Cumartesi Anneleri’nin eylemleri Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un gözaltında öldürüldükten sonra işkence edilmiş bedenlerinin bulunmasıyla başlamıştı.
Hasan Ocak kimdir?
Hasan Ocak 21 Mart 1995 tarihinde polisler tarafından gözaltına alındı. Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada başında Bayram Kartal’ın olduğu TİM 3 tarafından işkenceyle sorgulandı.
Onu gözaltında gören, gözaltı listesinde adını gören tanıkları vardı ama gözaltına alındığı inkar edildi. Her yerde Hasan'ı arayan ailesi, arkadaşları ve İHD tüm resmi kurumlardan 'bizde yok' cevabı aldı. 58 günlük arayışın sonunda Hasan Ocak'ın ağır işkence izlerini taşıyan ve 'meçhul kişi' olarak işlem gören bedenine, Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı.
Ocak ailesi DGM Başsavcılığına, Beykoz Savcılığına, Fatih Savcılığına başvurdu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve 'Tim-3' polisleri hakkında suç duyurusunda bulundu ama hukuk işletilmedi.
Ocak ailesi Adalet Bakanlığına başvuruda bulunarak hukuku işletmeyen, etkin soruşturma yapmayan savcılar hakkında şikayetçi oldu ama Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü bu şikayeti işleme koymadı.
Fatih Cumhuriyet Savcılığı, terörle mücadele polisleri ve olayın soruşturulması ile ilgili görevlerini ihmal eden devlet görevlileri hakkında yapılan çok sayıda suç duyurusunu birleştirdi ve bu dosyada “şikayetler somut bir veriye dayanmıyor” gerekçesi ile takipsizlik kararı verdi
Beykoz Cumhuriyet Savcılığının 1995/1075 Hazırlık Numarası ile takip ettiği dosyada ise 20 yıldır rutin yazışmalar dışında bir işlem yapılmadı. Dosya savcısı sık sık değiştirildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak'ın yaptığı başvuru sonucu aldığı 15 Temmuz 2004 tarihli kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı"nı düzenleyen 2. maddesinin ihlal edildiğini bildirdi. Türkiye'yi, yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 25 bin Euro manevi tazminata mahkum etti.Annesi Emine Ocak, öldüğü yıl olan 2001'ye kadar babası Baba Ocak, kardeşleri Hüsniye, Hüseyin, Aysel, Ali ve Maside halen kardeşleri ve tüm kayıplar için mücadelelerini sürdürüyor.