Cumartesi Anneleri’nin 27 Mayıs 1995’te başlayan adalet arayışı, 21 yılı geride bıraktı. Bugün 600’üncü kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri’ne destek için binlerce kişi Galatasaray Meydanı’nda toplandı.
Cumartesi Anneleri’nin 27 Mayıs 1995’te başlayan adalet arayışı, 21 yılı geride bıraktı. Bugün 600’üncü kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri’ne destek için binlerce kişi Galatasaray Meydanı’nda toplandı.
‘600 haftadır aynı yerde’ sloganıyla yapılan çağrı üzerine, binlerce kişi Galatasaray Meydanı’nda Cumartesi Anneleri’ne destek için bir araya geldi.
Cumartesi Anneleri’ne, insan hakları savunucuları, gazeteciler, parti üyeleri de destek verdi. Gözaltında kaybedilen insanların çocukları ve torunları da konuştu.
Cumartesi Anneleri ile yıllardır dayanışma içinde bulunan, cunta döneminde kaybedilen çocukları için sürdürdükleri mücadeleyle bilinen Arjantin Plaza De Mayo anneleri de, Cumartesi Annelerine destek için bir ses kaydı gönderdi. Mesajda, kayıplara ulaşamamanın yeterince mücadele edilmediği anlamına gelmediği, insan hakları mücadelesinin her koşulda devam etmesi gerektiği vurgulandı.
1980’de kaybedilen Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren, “Erdoğan ‘Haziran geçsin çocuklarınızın kemiklerini bulacağım’ dedi. Kaç haziran geçti? Gözyaşlarım kurudu, 36 senedir bekliyorum. Gücüm kalmadı demiyorum. Yıkılmadım, ayaktayım” dedi.
‘Hükümetler öldürmeye devam etti’
1995 yılında tek çocuğu Murat’ı kendi elleriyle götürdüğü karakoldan geri alamayan Hanife Yıldız da şunları söyledi: “Bu adaletsizlik devam ederse biz 600 hafta daha burada oluruz. 600 haftada bir çok hükümet değişti. Yeni gelenler de öldürmeye devam ettiler. Bunu Roboski’de, Gezi’de gördük. Yargı yok adalet yok. Bu hükümetin de diğer hükümetten farkı yok.”
‘Hepimiz biraz suçluyuz’
1995’te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun “600. haftadır bu onurlu yürüyüşü devraldık. Bu bir onurdur” diyerek, “Hepimiz biraz suçluyuz. Annelerimizle birlikte meydanlara çıkmadığımız ve ses çıkarmadığımız için suçluyuz. Failler yargılanana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü Cumartesi Anneleri hepimizin hakkını savunmak için burada.”
‘Kayıpların akıbeti aydınlatılsın’
1993 te Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya şunları söyledi: “Talebimiz gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerinin aydınlatılmasıdır. Bunu yapanlar yargılansın. Türkiye yıllardır adeletin ulaşamadığı bir ülke. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen Türkiye susuyor. Hukuk yok, adalet yok. Devletin kaybettiği yakınlarımızın akıbeti açıklansın ve evrensel hukuka uygun olarak bu kişiler yargılansın. Bağımsız bir araştırma komisyonu kurulsun. Hakikat ve adalet hakkımız yasal güvence altına alınsın. Bu talepleri yerine getirmek devletin görevidir. Kayıplarımızı aramaktan, barış ve hakikat arayışımızdan vazgeçemeyeceğiz. Susmayacağız. ”
‘Dedemin Kürt olmaktan başka ne suçu vardı?’
27 Ekim 1995’ten bu yana dedesinden haber alamayan Abdülkerim Yurtseven’in torunu Berivan Yurtseven de, ” Dedemin Kürt olmaktan başka ne suçu vardı. Kayıplarımızı bulana kadar Galatasaray Meydanı’nda olmaya devam edeceğiz” diyerek, mücadele kararlılıklarını dile getirdi.
Cumartesi Anneleri adına yapılan duyuruda, her hafta olduğu gibi kayıp ailelerine desteğe gelenlerden konuşmaların ardından alkışlamamaları ve slogan atmamaları istendi. Aynı çağrı oturmaya son verilirken de tekrarlandı.