Cudi Dağı bölgesi kırsalında çıkan ve günlerce devam eden yangına müdahale eden yurttaşlar, aradıkları yetkililerden “bizi meşgul etmeyin” yanıtı aldıklarını belirtiler.
Şırnak merkez ve ilçe kırsallarında yer alan Cudi, Gabar ve Besta bölgelerinde bu yıl askeri operasyonlar sonrasında yaşanan orman yangınlarında şimdiye kadar yüzlerce ağaç küle döndü, canlıların yaşam alanları yok edildi. Yetkililerin umursamazca izlediği orman yangınları ya kendiliğinden söndü ya da bölgedeki yurttaşlar tarafından söndürülmeye çalışıldı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’un haberine göre, son olarak Cudi Dağı eteklerinde bulunan kırsal alanda orman yangını çıktı. Buradaki yangın da bölgedeki yurttaşlar tarafından söndürülmeye çalışıldı.
Son çıkan ve 4 gün aralıksız devam eden orman yangınında yurttaşların yetkililere yönelik yardım çağrıları karşılıksız kaldı.
“Bizi meşgul etmeyin” dediler
Cifanê köyü sakinlerinden Kudret Kazan, “Söndürme çalışmalarında az kala biz de yanıyorduk. Çünkü yangın ilerliyordu ve elimizde yangını söndürebileceğimiz bir şey yoktu. Yangının çıktığı yerde su yoktu. Yangını toprakla söndürmeye çalıştık. Karakolu, itfaiyeyi ve belediyeyi aradık. Ancak ‘bizi meşgul etmeyin’ deyip, telefonları yüzümüze kapattılar. Aslında yangını kimin çıkarttığını biliyoruz. Onlar da kendilerini çok iyi biliyor. Bir taraftan ağaçlarımız korucular tarafından kesiliyor diğer taraftan askerler tarafından ağaçlarımız yakılıyor” diye konuştu.
‘Cudi’nin çığlığını kim duyuyor?’
Bölgenin “nefessiz” bırakılmak istendiğine dikkati çeken Kazan, "Hangi vicdanla ağaçları kesiyorsunuz ve yakıyorsunuz” diye sordu. “Onların da bir canı var” diyen Kazan, şöyle devam etti: “İnsan ağacı kesmez, yakmaz. Bu insanlığa sığmaz. Bir ağaç yakılması ve kesilmesi bizi ölüme yakınlaştırır. 3 aya yakındır Cudi yanıyor. Cudi’nin çığlığını kim duyuyor?”
Vicdan sahibi olan bu doğa katliamına sessiz kalmaz
Köy sakinlerinden Gurbet Birlik ise, son çıkan yangına, “hayatımda gördüğüm en büyük yangın” şeklinde değindi. Yardım çağrılarının karşılıksız kaldığını söyleyen Birlik, “Kısıtlı imkanlarla yangını söndürdük. Eğer yetkililer yardımcı olsaydı bu yangın bu kadar büyümez ve bu kadar tahribata neden olmazdı” dedi. Yangının yanı sıra ağaçların da kesildiğini belirten Birlik, “Hayvanlarımızı otlattığımız her yer yandı. Hayvanlarımızı otlatamıyoruz. Günde 50’ye yakın araçla kesilmiş ağaç alıp götürüyorlar. Bizim geçimimize engel oluyorlar. Vicdan sahibi olan bu doğa katliamına sessiz kalmaz” şeklinde konuştu.
‘Yanan ağaçlar değil, ciğerlerimizdir’
Sabriye Sayar da yaşananlara tepki göstererek, “Doğayı kuruttular. Bütün ağaçlarımız yakıldı, kül oldu” dedi. “Bu dağlara bakıp, yakılmış ağaçları gördükçe içimiz yanıyor” diyen Sayar, şunları söyledi: “Yanan ağaçlar değil, ciğerlerimizdir. Bir can yanarken ona müdahale etmemek en büyük vicdansızlıktır. Bu ne ahlakidir ne de vicdanidir. Eğer bugün bir bardak su içiyorsak bu ağaçlar ve dağlar sayesindedir. Herkes sessizliğini koruyor. Bu yangınlara seyirci kalıyor. Bizler keçilerimizi sağamıyoruz. Çünkü otlatamıyoruz, her yeri yaktılar.”