Bakanlık genelgesine rağmen SGK özel hastanelere ödeme yapmadığı için Medical Park Hastanesi covid-19 hastası Erden Eren’den 6 gün için 30 bin TL talep etti. İlk gün 23.39’da hastaneye yatan Eren’den 21 dk için 6000 TL istendi. Eren fatura isteyince günlük ücret 4000 TL’ye düştü. Yurttaş iki arada bir derede kalıyor, fatura yurttaşa kesiliyor.
SiyasiHaber – Onurcan ÇELEBİ
İstanbul'da COVID-19 testi pozitif çıkan bir kişiye, devlet hastanelerinde yer olmadığı gerekçesiyle gittiği MedicalPark Hastanesi’nde geceliği 6 bin liradan fatura kesildi. Faturada yatış sebebi olarak "özel hizmet + kurumca karşılanmayan hizmet bedeli" ibareleri yer aldı
İstanbul Kadıköy'de Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde PCR testi negatif çıkan bir yurttaş, ertesi gün ateşinin gittikçe yükselmesi üzerine gittiği özel hastanede yapılan tetkiklerin ardından koronavirüse yakalandığını öğrendi.
Özel hastanenin koronavirüs ilaçlarını alması için Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönlendirdiği koronavirüs hastası Erden Eren’e burada yapılan tetkiklerinde covid-19 pozitif olduğu ancak durumunun kritik olmasından ötürü yoğun bakıma yatması gerektiği ifade edildi.
Yoğun bakımın dolu olması nedeniyle Süreyyapaşa Hastanesi’nde yoğun bakıma alınamayan Eren’in 4 Kasım 2020 Çarşamba gecesi saat 23:39'da Medical Park Göztepe Şubesi'nin pandemi bölümüne koronavirüs teşhisiyle yatışı gerçekleşti. Ardından durumu kritik olan Eren’in eşi ve kız kardeşi hastane yetkilileri ile görüştü, kendilerinden gecelik yatış ücreti olarak 6000 TL talep edildi.
Siyasihaber'in görüştüğü Erden Eren, yaşadıklarını şöyle anlattı:
‘Yorgan yoktu, su getiren de’
“Bir üst kat dolu olduğundan pandemi için yeni açılan 3. katın ilk hastasıydım ve ilk gece klima çalışmıyordu, yorgan da yoktu. Cuma gecesi su bittiğinden ilaçlarımızı içemedik. Su getiren de yoktu. Ertesi gün eşim dışarıdan sipariş ederek kat girişine su bıraktırdı. Sağlık personeli suları odama getirdi. Gün içerisinde mesai bitimi sonrası koskoca pandemi katına 1999-2000 doğumlu gençler bakıyordu ve her gece tüm katta yalnızca bir genç görevli oluyordu. Plazma tedavim için gereken antikor oldukça hızlı tedarik edildi fakat onun da takması dışında açması, hızlandırması, bitince kapaması gibi tüm işlemlerini personel yetersizliğinden ötürü kendim gerçekleştirdim.
Pazar gecesi katta görevli kalan genç görevli defalarca iğne sokup çıkarmasına rağmen damar yolu açamadığı için sıfır serumumu çöpe attı. Ayrıca aynı gün içinde hiçbir ilaç tedavisi uygulanmadı. (Neyse ki Süreyyapaşa Göğüs'ün verdiği tedavideki ana ilaç olan Favira -Favipiravir düzenli kullanılarak bitmişti.) Pazartesi hastanenin hem genel merkezi hem de hastane içerisindeki Hasta Hakları bölümü ile iletişime geçip önceki günler olup biten aksilikler ile pazar günü ne ilaç ne de serum verilmediğini aktardım. Ardından gün içerisinde branş doktorumuz geldi ve taburcu olabileceğim haberini verdi.
6 gün için neredeyse ikinci el araba parası talep edildi
Taburcu olup eve gittiğimde ödeme yapmak için ilgili birimleri aradığımda Hasta Hakları'ndan Ömür Hanım bana hastanede 6 gün kaldığım ve elimi kolumu sallayarak kendi kafama göre çıktığım iddiasında bulundu. Ben de hem taburcu kağıdımı hem de branş hocamızın kaşeli-imzalı reçetesini kendisine ilettim. Pazartesi günü, yani telefon görüşmesinin yapıldığı gün taburcu olduğumu ve prosedür gereği taburcu olduğum günün sayılmaması gerektiğini kendisine söyleyince pazartesi öğlene dek kaldığım günü saymadılar ama 5 (Beş) gün için 30.000 Lira (Otuzbin Lira) toplam borcum olduğunu, 10.000 Lira ödeme yapmış olduğumdan 20.000 Lira daha ödeme beklediklerini ifade ettiler.
21 dakika için 6000 TL istendi
5 Kasım Çarşamba gecesi 21 dakika için 6000 Lira istemelerinin hem etik hem de vicdanen uygun olmadığını ifade etmeme rağmen ısrarla toplam borcumun 30.000 Lira olduğunu ve 20.000 Lira daha ödeme beklediklerini ifade ettiler. Ben de bu kez fatura konusunda ısrarcı oldum ve en azından elimde bu fırsatçılığı ilgili kurumlara şikayet edebilmem adına bir fatura olmasını hedefledim. Bu ısrarcı talebim sonrası toplam borcumun 30.000 Lira'dan 20.000 Lira'ya düştüğünü söylediler.
Fatura talep edince günlük yatış ücreti 4000 TL’ye düşüyor
Ben fatura konusunda aşırı ısrarcı olunca 6000 Lira olan günlük yatış ücreti bir anda 4000 Lira'ya düşmüştü! Ve zaten fatura konusunda neden kaçak dövüştüklerini yine aşağıda aktaracağım resmi fatura görüntüsü sayesinde rahatlıkla anlayabileceksiniz. Fatura detayında Covid-19, koronavirüs, pandemi yahut hastalığa dair tek bir ibare yer almamakla beraber 4 tam gün artı 21 dakikaya 20.000 Lira'lık kesilen faturada ÖZEL SAĞLIK BAKIM HİZMETİ + KURUMCA KARŞILANMAYAN HİZMET BEDELİ olarak 2 tuhaf ibare yer almakta. İnsanların salgınla ve hatta ölümle boğuştuğu bu süreçte fırsattan istifade edip ne koparsak kardır zihniyeti ile günlük 6000 Lira yatış ücreti isteyen, bunu da faturalandırmaktan kaçan Medical Park Hastanesi Göztepe Şubesi'ni hem şikayet hem de ihbar ediyorum.
Ne CİMER ne basın hak ihlalini görmüyor
Başımdan geçenleri, ilgili hizmet dökümü ve resmi faturayı da ekleyerek Cimer başta olmak üzere birçok haber kanalının Whatsapp İhbar Hattı ve basının önde gelen kalemlerine aktarmama rağmen bir haftadan fazladır tek bir geri dönüş olmadı. Söz konusu hastanenin sosyal medya hesabından bana geri dönüleceği söylendi ancak beni arayan Hasta Hakları Sorumlusu konunun içinden çıkamayınca bir başka birimin beni arayacağını söyledi. Ancak 5 gün geçmesine rağmen hala ne arayan ne soran var.”
Olay hakkında Siyasi Haber’e konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya durumu şöyle özetliyor:
Fatura yurttaşa çıkıyor
“Kamu ve özel hastanelerin olanakları, kamu iradesiyle yurttaşların hizmetine sunulmalıdır. Mart ayında Bakanlığın çıkardığı, özel ve vakıf hastanelerinin Covid-19 hastalarından ücret almayacağına dair yönetmelik var. Bu yönetmelik değişmiş değil ancak uygulanmıyor. Daha önce çıkmış olan yönetmelik gereğince devlet yoğun bakım yatakları için özel hastanelere para ödüyordu. Ancak Devlet bu parayı ödemekten vazgeçince özel hastaneler yurttaşlardan para almaya başladılar. Aynı zamanda özel hastanelerin çoğu Covid-19 hastalarını yatırmak da istemiyorlar. Covid-19 dışı hastalardan daha çok kar etmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bütün bu faktörleri bir araya getirdiğimizde, yurttaşlar özel hastanelerin insafına terkedilmiş durumdalar. SGK özel hastanelere gerekli ödemeleri yapmadığı için, özel hastaneler yurttaşlardan parayı alıyorlar. Yurttaş, yayımlanmış yönetmeliğe rağmen, SGK özel hastanelere gerekli ödemeyi yapmadığı için iki arada bir derede kalıyor, fatura yurttaşa çıkıyor.”
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’nin “Sağlık Bakanlığı’na Acil Çağrı: Özel ve Vakıf Hastanelerinin Olanakları Kamu İradesi ile Yurttaşların Hizmetine Sunulsun!” başlıklı bugün yayımlanan açıklamasında da aynı hususa dikkat çekildi.
Açıklamanın konuya ilişkin dikkat çeken bölümleri şöyle:
Genelgenin gerekleri uygulanmıyor
“Mart ayında yayımlanan özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesi olduğu ve SGK ödemelerinin buna göre yapılacağı genelgesi değişmediği ve yürürlükte olduğu halde gerekleri uygulanmamaktadır. Her ilde bazı hastanelerin “temiz hastane” statüsünde bırakılarak diğer hastaların sağlık hizmeti alımlarının devam etmesi salgın yönetimi açısından önemlidir. Ancak bu durum şu an özel hastaneler tarafından fırsata çevrilerek, “temiz hastane” reklam sloganı olarak kullanılmakta ve hizmet ücretlerinde artışa gidilmektedir. Acil servisler dolu iken ve 112 acil hastalar için yer ararken özel hastanelerin birçoğu COVID-19 hastası kabul etmemekte veya sadece seçili hasta kabul etmektedirler.
Pandeminin gelmiş olduğu vahim tablo göz önüne alınarak başlangıç olarak özel ve vakıf hastaneleri için çıkarılan genelge uygulanarak, SGK ödemeleri de yapılarak her il için tüm hastaneleri sürece dahil eden değerlendirmeler yapılmalıdır. Yoğun bakım ihtiyaçlarında il içi ve iller arası hastaneler için iyi bir koordinasyon kurularak, COVID-19 hastalarını kabul etmeleri sağlanmalıdır.”