“Lübnanlı devrimci Georges İbrahim Abdallah, 40 yıl sonra özgür.
“Bazıları için kahraman, bazıları için ise yaşamadıkları bir dönemin simgesi. (…) Abdallah’ın serbest bırakılmasıyla ilgili açıklama yapan Lübnan Komünist Partisi, onu, uzun hapis yıllarından sonra bile prensiplerinden taviz vermeyen bir ‘direniş savaşçısı’ olarak tanımladı.”[i]
Fransa hapishanelerinde tam 40 yılını geçiren Corc İbrahim Abdallah’ın tahliye haberi, bizlere adalet mücadelesinin bitmeyen yolculuğunu ve dünya genelindeki özgürlük ve eşitlik idealleri uğruna esir düşen politik tutsakların yaşadığı dramları bir kez daha hatırlattı. Bu haber, tıpkı 8 yıl önce Görülmüştür Kolektifi olarak hazırladığımız ve Abdallah’ın da adının yer aldığı o eski afiş gibi, yüreğimize dokundu. O dönem dünyanın en uzun süre hapiste kalan tutsaklarından Leonard Peltier, Mumia Abu-Jamal, Corc İbrahim Abdallah, Cuma Özkan, Hasan Gülbahar ve Halil Gündoğan için düzenlediğimiz basın açıklamasının yankıları hala kulaklarımızda çınlıyor.[i]
Zaman Tünelinde Donmuş Hayatlar: Özgürlük Bekleyen Binlerce Mahpus

Peki, o günlerden bugüne ne değişti? Afişte adları geçen Halil Gündoğan ve Hasan Gülbahar çeyrek asırlık tutsaklıklarının ardından özgürlüklerine kavuştular. Bu gün de Corc İbrahim Abdallah özgürlüğüne kavuştu. Ancak afişte adı olan, Yurtsever gelenekten Cuma Özkan gibi binlerce siyasi mahpus hala zindanda, birçoğu hapishanede 30 yılını tamamlamış olmasına rağmen “iyi halli değilsin” denilerek tahliye edilmiyor; onlar için zaman adeta donmuş durumda. Örneğin 8 yıl önce hazırladığımız afişte adı yer almayan sosyalist gelenekten Ali Osman Köse de neredeyse 40 yıldır parmaklıklar ardında. Corc İbrahim Abdallah, Halil Gündoğan ve Hasan Gülbahar’ın tahliyesinden sonra o afişin artık güncellenmesi gerekiyor. Yeni afişte yer alacak, uluslararası ve ulusal düzeyde dayanışmaya ihtiyaç duyan tutsakların yaşam öyküleri insanlık vicdanında derin izler bırakmaya devam ediyor.
Uluslararası Dayanışma Arayan İsimler: Mumia Abu-Jamal ve Leonard Peltier
Mumia Abu-Jamal: Sessizlerin Sesi, 43 Yıldır Zindanda
Eski bir Kara Panter üyesi ve Amerikalı gazeteci Mumia Abu-Jamal, bugün itibarıyla tam 43 yıldır ABD hapishanelerinde tutsak. Hakkındaki dava, kapitalist adalet sisteminin çarpıklığını gözler önüne seren sembolik bir örnek haline gelmiştir. Abu-Jamal, Hepatit C hastası olmasına rağmen tedaviye erişimi konusunda ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Mumia Abu-Jamal’ın Özgürlüğü İçin Emek Hareketi Komitesi (LAC) ve onlarca kitle örgütü, onun serbest bırakılması için yıllardır mücadele veriyor. Bu uluslararası dayanışma, adalet arayışının sınır tanımadığının en güçlü kanıtlarından biridir.
Leonard Peltier: Kızılderili Liderin 48 Yıllık Esareti
Kızılderili lideri ve ressam Leonard Peltier, bugün itibarıyla tam 48 yıldır ABD hapishanelerinde politik tutsak olarak bulunuyor. Bizim “Kızılderili” ya da “yerli” dediğimiz, Amerikalıların ise “Afro-American” veya “Indian” olarak tanımladığı Peltier için dünyanın dört bir yanında yıllardır dayanışma eylemleri düzenleniyor. En çarpıcı olanı ise, hükûmetin dahi Peltier’in cezalandırıldığı suçu aslında kimin işlediğinin bilinmediğini defalarca açıklamasına rağmen, onun 1975’ten bu yana ABD’nin Kansas eyaletindeki cezaevinde tutuluyor olmasıdır. Biyografisini “Hapishane Yazıları: Yaşamım Benim Güneş Dansımdır” adıyla yayımlayan Peltier’in şiirleri de ruhunun zindan duvarlarını aşarak dışarıya nasıl ulaştığının bir göstergesidir. Onun hikayesi, yerli halkların adalet ve özerklik mücadelesinin küresel sembollerinden biri olmuştur.
Türkiye’deki İnsanlık Dramları: Ali Osman Köse ve Cuma Özkan


Ali Osman Köse: Zindanda Geçen Bir Ömür
Tam 40 yıldır hapiste tutulan 67 yaşındaki Ali Osman Köse; böbrek kanseri, dolaşım sistemi hastalıkları, hipertansiyon, işitme kaybı, hafıza kaybı, yürüme zorluğu, konuşma bozukluğu, denge sorunu ve nörolojik rahatsızlıklarının ilerlemesi nedeniyle tek başına ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelmiştir. Avukatının ısrarlı girişimleri sonucunda, Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde 31 Mayıs 2021 günü ameliyat edilen Köse’nin sol böbreğinin tamamı ve böbrek üstü bezi alınmış, pankreas ve dalağından da patoloji için örnek alınmıştır. Geçirdiği ağır ameliyatın ardından yatağa kelepçelenmiş, kendisinin ve refakatçisinin itirazlarına rağmen kelepçe çıkarılmamıştır. Ali Osman Köse, 8 Haziran 2021 günü taburcu edilerek hapishaneye geri gönderilmiş ve tek başına bir hücreye konulmuştur. [iii]
Cuma Özkan: Babalık Duygusu ve Zindan Yılları
Bugün itibarıyla 42 yıldır tutsak olan Cuma Özkan, Ekim 1980’de henüz 14 yaşındayken tutuklandı. Üç ay gözaltında işkence gördü ve Adana Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. İdam cezası alan Özkan’ın cezası, yaşının küçük olması nedeniyle 20 yıla indirildi. 1989’da tahliye edilen Özkan, 3 buçuk yıl dışarıda kaldıktan sonra 1993’te bir kez daha gözaltına alınıp tutuklandı. Özkan tutuklandıktan 3 ay sonra kızı Şehriban dünyaya geldi. Cuma Özkan’ın, 10 Haziran 1981’de idam edilen, cenazesi ailesine teslim edilmeyip kaybedilen Veysel Güney[iv] ile ilgili yazdığı bir anı kesitini paylaşıyorum:
“Değerli Dost Heval Adil, merhaba. Sana küçük bir anımı yazıyorum: 1981 yılında Antep Askeri Cezaevinde; Veysel Güney arkadaşla hücremiz yan yanaydı. Veysel Dev-Yol davasından tutuklanmıştı. Ama birbirimizi çabuk anladık. Birçok duygu ve düşünce paylaştık. Veysel Kürtçe bilmezdi. Bizden-benden en çok Kürtçe türkü, marşlar dinlemek istiyordu. Biz de ona bol bol Gülistan’ın parçalarını söylerdik. Bazen de ‘bana memleket havasından (Malatya-Sivas) söyleyin’ derdi. Onu da Sivaslı bir-iki arkadaşımız söylerdi. Bizler Veysel Güney yoldaşı çok seviyorduk. Çünkü o bir devrimciydi, üstelik yaralıydı. Onun bizden istediklerini tartışmasız karşılamaya çalışıyorduk. (…) Zaten birkaç gün sonra da idam ettiler. Yiğit bir devrimciydi. İdama giderken, attığı sloganlar halen aklımda.”[v]
Sınırsız Adalet Arayışı
Her bir tutsaklık hikayesi kendi içinde bir dram barındırır. Ancak Leonard Peltier ve Mumia Abu-Jamal gibi isimlerin, Cuma Özkan ve Ali Osman Köse ile birlikte anılması, bu mücadelenin evrenselliğini ortaya koyar. Dünyanın öbür ucunda da olsalar, “özgürlük ve eşitlik” idealleri uğruna tutsak olan bu insanların isimleri, dayanışma eylemlerinde beraber yazılmalıdır.
(Başka isimler de eklenebilir. Örneğin yıllardır mektuplaştığım tutsaklardan Aynur Epli, Ali Baba Arı ve Resul Baltacı da hapishanede 30 yıllarını doldurup tahliye beklerlerken, sudan nedenlerle infazları ertelenen tutsaklardan bazıları. [ii]
Adana F Tipi hapishanesinde tutsak olan Zeki Kayar, tam 30 yılını doldurmuş özgürlüğüne kavuşacakken, geçmiş yıllarda yazdığı bir makale nedeniyle doğrudan “infazı yandı”. 6 Yıl fazladan yatacak.)
Ne yazık ki, Cuma Özkan ile Ali Osman Köse’nin ve daha sayamayacağımız kadar çok politik tutsağın adı, Leonard Peltier, Mumia Abu-Jamal ve Corc İbrahim Abdallah için kampanya düzenleyen uluslararası kurumlar tarafından yeterince bilinmemektedir. Bu, büyük bir eksikliktir ve uluslararası dayanışma ağlarının, Türkiye’deki bu insanlık dramlarına da daha fazla odaklanması gerektiğini göstermektedir.
Adalet arayışı, coğrafi sınır tanımadan, tüm tutsaklar için yükseltilmesi gereken ortak bir çığlıktır.
Kaynakça
[1] https://bianet.org/haber/lubnanli-devrimci-georges-ibrahim-abdallah-40-…
[i]: “Dünyanın En Ağır Mahpuslarından İkisi Türkiye’de” https://www.evrensel.net/haber/294059/dunyanin-en-agir-mahpuslarindan-ikisi-turkiyede
[ii] “01.07.2025 itibariyle, Türkiye’de, toplam 304.848 kapasiteli 402 hapishanede 410.135 mahpus tutuluyor. Temmuz 2025 itibarıyla, Türkiye’deki hapishanelerin toplam kapasitesi 304.848 iken, hapishanelerde kapasitenin %34.54 üzerinde, 105.287 mahpus tutulmaktadır. Temmuz 2025 itibarıyla hapishanelerin doluluk oranı %134.54 ulaşmıştır. https://cisst.org.tr/
[iii] https://www.nethaberajansi.com/543-f-oturmasi-ali-osman-kose-serbest-birakilsin-h13230.html [iv] “Sizin Veysel” kitabının yazarı Ethem Dinçer, Veysel Güney’in idam mahkemesinde yer alan savcı Mete Göktürk’le yaptığı görüşmeyi şöyle aktarıyor: “Savcı Göktürk, Veysel’in üzerinden çıkan eşyaları ve cenazeyi Babası Ali Güney’e teslim edilmek üzere, Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim ediyor. Yüzbaşı eşyaları veriyor ama cenazeyi teslim etmiyor.” https://www.indyturk.com/node/372106/haber/mezars%C4%B1z-bir-%C3%B6l%C3%BC-veysel-g%C3%BCney