CHP, TMSF’nin şirketlere kayyım olarak atanmasını öngörene 7539 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğünün durdurulması ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AYM’ye başvuruyu yaptıktan sonra yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
”Bir gece alınan bir kararla mal varlıklarının tamamına TMSF kayyım olarak atanabilir, tasfiye edebilir ve siz ertesi sabahı diploması olmayan, iş yeri ve mal varlığı sermayesi kalmamış bir vatandaş olarak kalabilirsiniz.
‘Bir kez daha Anayasa Mahkemesi önünde hukuk arıyoruz. Ancak eş zamanlı olarak gerçekleştirilen işler var, eylemler var bunların altını çizmek isterim. Biz şu anda Anayasa Mahkemesi önündeyiz ama dün gece Ekrem İmamoğlu avukatı gözaltına alındı. Onu itibarıyla Ekrem İmamoğlu’nun avukatının avukatları Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ı emniyette savunma gayreti içerisindeler. Adeta Ekrem İmamoğlu’na dokunan yanar zihniyetiyle her türlü hukuki girişimden öte saldırı nitelenebilecek eylemleri gerçekleştiriyorlar. Bir kere daha söyleyelim ki burada dirençle, kararla adaletten, hukuktan, demokrasiden yana olmaya devam edeceğiz. Tayfun Kahraman’ın Anayasa Mahkemesi’ne başvursunun üzerinden 15 ay geçti. Hem Tayfun Kahraman’ın hem de Gezi tutuklularının tamamının artık daha fazla bekletilmeden Anayasa Mahkemesi tarafından dosyalarının ele alınması ve haksız tutukluluklarının önlenmesini bekliyoruz.”
‘Mal varlığı açısından da kimsenin bu memlekette garantisi yoktur’
“Bugün 7539 sayılı yasanın her halükarda iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması için mahkemeye başvurumuzu teslim ettik. Neydi konu? TMSF’nin şirketleri kayyım atama yetkisi. Bu yetki sonrası biliyorsunuz yaptığı açıklamalar nedeniyle TÜSİAD başkanı ve icra kurulu başkanı da gözaltına alınmış ve adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Yasa neyi öngörüyor? Yasa, ilgili şirketlere veya mal varlığı değerlerine 4 Şubat 2025 tarihinden itibaren beş yıl süreyle TMSF‘nin kayyım olarak atana bilmesini öngörüyor. TMSF‘nin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın şirketlerin genel kurulu yetkilerini kullanabilmesi amir yine TMSF‘nin şirketin veya varlıkların ya da mal varlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya fesih ile tasfiyesine karar verebilmesine amir. Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerin sahiplerinin rızasını aramıyor. İlgili şirkete veya mal varlığı değerlerin satılması veya tasfiye edilmesi için alınan müsadere kararlarının kesinleşmesi de beklenmiyor. Bu karar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil, muhalefetin bütün itirazlarını rağmen geçirildi. Bu karar yürürlükte iken sadece demokratik olarak değil mal varlığı açısından da kimsenin bu memlekette garantisi yoktur. Eğer muhalif torbasına konulmuşsanız üç kuşak boyunca biriktirdiğiniz her türlü mal varlığını TMSF kayyım olarak atanabilir, her türlü tavsiye işlemini yapabilir, üstelik de azınlık hisse sahiplerinin de oradaki iradelerini aramaz. Yani asıl sorumlu tutulan mal varlığı sahibinin değil azınlık hissesi sahiplerinin de herhangi bir şekilde yararı ve çıkarı korunmuyor.”
“Kimse bana dokunamaz diye düşünmesin. Bir gece alınan bir kararla o mal varlıklarınızın tamamına TMSF el koyabilir” diyen Günaydın “Cumhuriyet Halk Partisi bütün bunlara geçit vermeyecek. 102 yıllık siyasal parti tüm kadrolarıyla beraber hukukun içerisinde, demokrasi sınırları içerisinde meşru mücadelesini sonuna kadar yapacak” ifadelerini kullandı.