Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde işten çıkarılan yemekhane işçileri hastane önünde kurdukları direniş çadırında 8 gündür direniyor. Üniversite yönetiminin taşeron firma aracılığıyla çalıştırdığı işçiler 1 Ocak günü hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmıştı. Siyasihaber.org’a konuşan işçiler: “ Bu çadır bizim onurumuz onların utancıdır” dedi.
Hastane bahçesinde kurdukları çadırda direnişe devam eden işçiler, taşeronlaşma canavarının emek sömürüsüne, karşı karşıya kaldıkları haksızlıklara ve en çok da üniversite yönetiminin bütün bunlara tepkisiz kalmasına öfkeli.
Yemekhane işçileri; DİSK’e bağlı Dev-Sağlık İş sendikası öncülüğünde hastane bahçesinde kurdukları çadırdaki direnişin 8. Gününde Siyasihaber’e konuştu.
Direnişteki işçilerden Sevim Bal “12 yıldır burada çalışıyorum, ama henüz 1 yıllık taşeron firma bizi işten çıkarabiliyor” derken taşeronlaşmanın hak gaspından, emek sömürüsünde başka bir fayda sağlamadığını, herkesin taşeronlaşmaya karşı mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
Bal işten çıkarılmasını ve direniş çadırında verdikleri mücadeleyi şu sözlerle anlattı:
2001’den bu yana çalışıyorum. Ailem ve çocuklarım var geçim sıkıntısı çekiyorum. 2 senelik kredi borcum var.
Taşeron firma rotasyon yapıyoruz diyerek 1 aylığına İstanbul Üniversitesi’ne gönderdi. Ama 3.5 ay orada kaldım. Daha sonra yeni bir taşeron firma ihaleyi alınca bizimle çalışmadı ve işsiz kaldık. 12 yıldır burada çalışıyorum. Henüz 1 yıllık taşeron firma bizi işten çıkarıyor. Bizim şikayetimiz hastane yönetimine. Yasadışı bir şekilde sürdürdükleri taşeronlaşmaya son versinler. Biz işimize iademizi istiyoruz. Bu bizim hakkımız. İşimizi geri alıncaya kadar direneceğiz.”
“5 dakika içinde burayı terk edin” dediler
Taşeron firma yetkilisinin “ismini okuduklarım burada kalsın, diğerleri 5 dakika içinde burayı terk etsin” sözleriyle işten çıkarıldıklarını öğrendiğini belirten Sakine Çelik yaşadıkları süreci şu şekilde anlattı:
“3 yıldır asgari ücretle çalışıyorum. Taşeron firma yaz dönemlerinde 3 aylık ücretsiz izne gönderiyor. Daha sonra çalışmak istediklerini işe geri çağırıyor. Evi ile işi arasında ulaşım mesafesi olan arkadaşlarımız var. Yol parası verilmiyor. Günlük 10 saat çalışıyoruz. Böyle bir ortamda bizi işten çıkardılar.
Ben İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde çalışıyordum. Benimle birlikte 5 kişiyi işten attılar. İ.Ü. Fen Edebiyat Fakültesinde ve Merkez Kampüste toplam 15 kişi işten atıldı.
31 Aralık’ta bizi işten çıkarmışlar. Hiçbirimize haber verilmedi. 1 Ocak’ta toplantı yapıldı. Taşeron firma yetkilisi, “ismini okuduklarım burada kalsın, diğerleri 5 dakika içinde burayı terk etsin” diyerek işten çıkardılar. Ama bize hala ulaşan resmi bir karar ya da yazılı bir belge mevcut değil.
Direniş çadırımızı kurduk işe geri alınıncaya kadar buradayız. Sendikalı olmasaydık böyle bir direnç gösteremezdik. Dev-Sağlık İş’le birlikte birçok sendika bizi yalnız bırakmadı.”
İşten çıkarmaların yasa dışı bir şey olduğunu belirten Dev-Sağlık İş Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Çelik: Sendika olarak taşeron işçilerin hak gasplarına karşı örgütlü mücadele ediyoruz. Taşeronlaşma yasa dışı bir durumdur. Biz sendika olarak taşeron çalışmanın hukuksuz olduğunu ortaya koymak için muazza tespiti yaptık. Çalışma Bakanlığı Müfettişleri’nin incelemeleri sonucu da bu tespiti onayladı. Üniversite yönetimi bu karara itiraz etti ve konu yargıya taşındı. Yargı süreci sonucunda da taşeron çalışmanın hukuksuzluğu onandı. Şuan üniversite yönetimi yasadışı bir şekilde ihale usulü ile taşeron şirketlerle anlaşıyor.
İşten atılan yemekhane işçileri ile ilgili kararda asıl insiyatif üniversite yönetiminde. Yönetimle yaptığımız görüşmelerde, yönetim bizimle alakası yok firmanın kararı, diyerek topu taşeron firmaya atıyor. Taşeron firma da üniversite yönetimini suçluyor.” Siyasihaber.org