Akademisyen Ceren Damar Şenel’i öldüren Hasan İsmail Hikmet’in müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davada kadın hakları örgütleri, barolar ve eğitim sendikalarının müdahillik talepleri kabul edilmedi.
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ceren Damar Şenel, 3 Ocak 2019 tarihinde “kopya tartışması” bahanesiyle Hasan İsmail Hikmet isimli öğrenci tarafından silahlı ve bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti.
Hikmet hakkında “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılıyor.
Sanık Hasan İsmail Hikmet’in hazır edildiği duruşmaya, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, milletvekilleri ve kadın hakları savunucuları katıldı.
Çok sayıda kadın ve avukat ise duruşma salonunda yer olmadığı gerekçesiyle salona alınmadı.
Duruşma kimlik tespiti ile başlarken, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), İzmir Barosu, Türk Eğitim Sen, Ankara Barosu Başkanlığı Gelincik Merkezi, Çankaya Üniversitesi avukatı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin yanı sıra çok sayıda dernek ve kurum müdahillik talebinde bulundu.
Sanık Hikmet’in avukatı, müdahillik talebinde bulunanların doğrudan zarar görmediğini iddia etti.
Mahkeme heyeti, Ceren Damar’ın ailesi, Çankaya Üniversitesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahillik talebini kabul ederken, diğer müdahillik taleplerini kabul etmedi.
Duruşmada savunma yapan Hikmet, cinayetten önce tedavi gördüğünü, Damar’ı sevdiğini ve aralarında ilişki olduğunu öne sürdü. Bu sırada mahkeme salonundan tepkiler yükseldi.
Sanık Hikmet, olayın olduğu günden itibaren savunmasını değiştirmek istediğini ve ifadesini baskı altında verdiğini de ileri sürdü.
“Yaşamın her alanında var olmak ve yaşamak istiyoruz”
Duruşma öncesi Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.
“Yaşamak istiyoruz” pankartı açılırken, kadınlar “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Yaşam özgür korkusuz”, “Erkek değil gerçek adalet” dövizleri taşıdı.
Platform adına açıklama yapan Hande Kömür, “İktidarın kadına yönelik eşitsizliği körükleyen politikaları, televizyon dizilerinde karşımıza çıkan silah ve şiddet sahneleri, kadını ötekileştiren medya dili ve daha birçok toplumsal aygıtla karşımıza çıkarken kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor” dedi.
“Bireysel silahlanmanın önünü açan söylemler ve uygulamalar, kadınları kolay hedef haline getirerek bizlerin can güvenliğini yok sayıyor.
“Bireysel silahlanmaya karşı herhangi bir önlem almayan iktidar için kadınların hayatının ne kadar ucuz olduğunu, ihbar edildiğinde üzerinden birçok ateşli silah çıkan erkekte, belinde silah taşımayı ‘erkeklik’ olarak görenlerde ve Ceren Damar’ın katilinin silah ve bıçakla rahatça okula girebilmesinde görmekteyiz.
“Tüm ayrıştırmalar ve ötekileştirmelere rağmen biz kadınlar yaşamın her alanında var olmak ve yaşamak istiyoruz! İşte tam da bu sebeple Ankara Kadın Platformu olarak Ceren Damar’ın davasını sahipleniyoruz ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyüterek davanın takipçisi olacağız.”
Duruşma öncesi basın açıklamasında konuşan Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar ise şunları söyledi:
“Bugün buraya kızımız Ceren Demer Şenel’in bir cani bir canavar tarafından iki el silahla vurularak yere yığılmasına rağmen özel imal edilmiş 28,buçuk santim bıçakla 17 bıçak darbesiyle sırtından kalleşçe vurarak katleden bir canavarın bir mahlûkun davasını görmeye geldik.”