Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu, Dilovası’nda yaşanan ve 7 işçinin hayatını kaybettiği işçi katliamının ardından yaşamını yitirenlerin ailelerini ziyaret etti. Ziyaretin ardından aileler ve metal işçisi kadınlar birlikte basın açıklaması yaparak adalet talebini yineledi.
Komisyon adına yapılan açıklamada, 8 Kasım sabahına bir işçi katliamı haberiyle uyanıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, yaşları 15 ile 65 arasında değişen 6 kadın işçi ile bir vardiya amirinin meydana gelen patlama sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi.
Kadın Komisyonu açıklamasında, yaşananların bir “iş kazası” değil, göz göre göre gelen bir katliam olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Kasım sabahı bir katliam haberi ile uyandık. Yaşları 15 ile 65 arasında değişen 6 kadın işçi, ardından vardiya amiri olmak üzere toplam 7 kişi patlama sonucunda hayatını kaybetti. Bu katliam, kadın işçilerin çalışmaya mahkûm edildiği insanlık dışı koşulları bir kez daha gözler önüne serdi.”
Açıklamada, çocuk işçiliğin ve kayıt dışı çalışmanın olağan hale getirildiği söz konusu işyerinde, kadınların ucuz işgücü olarak çalıştırıldığına dikkat çekildi. En temel işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı belirtilirken, kamu kurumlarının tüm şikâyetlere rağmen sorumluluklarını yerine getirmediği ifade edildi.
“Kadınlar, kamu otoritelerinin gözleri önünde, İŞKUR’un yanı başında, yapılan tüm şikâyetler yok sayılarak ölümüne çalıştırıldılar” denilen açıklamada, denetimsizlik ve ihmallerin katliamın temel nedenleri olduğu vurgulandı.
Birleşik Metal-İş üyesi kadınlar, yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle dayanışma içinde olduklarını belirterek, bu katliamın ataerkil kapitalist düzenin kadın işçilere dayattığı güvencesiz, esnek ve ucuz çalışma koşullarının bir sonucu olduğuna dikkat çekti.
Açıklamada, “Kadın emeğinin değersizleştirilmesini, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin yok sayılmasını, denetimsizliğin ve sorumsuzluğun bedelinin işçilere ödetilmesini kabul etmiyoruz” ifadeleri yer aldı.
Kadın Komisyonu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizler bu katliamdan sorumlu kamu görevlileri dahil tüm sorumluların hesap vermesi ve başka faciaların yaşanmaması için Dilovası davasının takipçisi olacağız. İnsanca koşullarda çalışmak ve yaşamak için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”
