Yanan sadece ormanlarımız değil. Yanan sadece ağaç, çalı, toprak değil. Yanan evlerimiz, hayvanlarımız, bağımız, bahçemiz, tarihin izi, doğanın sesi… Ve yangın karşısında sessiz kalan bir devlet, eli kolu bağlı bir halk…
Ama sessiz kalmayan bir şey var: Savaş uçağı pazarlıkları. Erdoğan ve Bahçeli iktidarı, bir kez daha halkın vergileriyle oluşan devlet bütçesini yaşama değil, ölümü örgütleyen askeri harcamalara yatırma peşinde. Türkiye, şimdi de 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı almak için Almanya, İngiltere ve İspanya ile pazarlıkta. Her biri ortalama 130–160 milyon dolar arasında olan bu uçaklar için toplam 6 milyar doların üzerinde bir bedel gözden çıkarılmış durumda.
Ölü(me) yatırım
Bu iktidar, S-400 füze sistemi için Rusya’ya milyarlarca dolar ödedi. Karşılığında ABD ambargosu geldi, F-35 savaş uçağı konsorsiyumundan çıkarıldık. Ve S-400’ler, tek bir kez bile kullanılmadan, hangarlarda paslanmaya terk edildi. F-35’ler için ödenen milyarlar da çöpe gitti. Şimdi aynı zihniyet, yeni bir “askeri yatırım hikayesi” uydurup Eurofighter sevdasına düştü.
Oysa ülke yanıyor!
Bu yazın sadece ilk üç haftasında 20 binden fazla hektar ormanlık alan kül oldu. Marmaris, Çanakkale, Hatay, Antalya, Mersin… Her yanda ateşin içinde can veriyoruz. binlerce hayvan,şu ana kadar 16 insan, tarihi yapılar, yerleşim yerleri, tarım arazileri… Telafisi mümkün olmayan yıkımlar yaşıyoruz.
Bu bir ilk değil. Ne yazık ki son da olmayacak. Çünkü küresel ısınmanın da etkisiyle yangınlar artarken, Türkiye hâlâ etkili bir yangın söndürme filosuna sahip değil. CL-215 tipi yaşlı uçaklarla, yetersiz sayıda helikopterle, kiralık Be-200’lerle günü kurtarmaya çalışan bir yapı var karşımızda. Air Tractor AT‑802 gibi ekonomik, hızlı ve etkili yangın müdahale uçaklarından sadece birkaçı alınabildi. Çünkü bu iktidar, afetlere karşı değil, savaşa karşı hazırlanıyor!
Eurofighter değil Air Tractor lazım
Bir Eurofighter kaç yangın söndürme uçağı eder?
Air Tractor AT‑802 tipi etkili yangın söndürme uçaklarının birim maliyeti yaklaşık 3–5 milyon dolar. Yani bir Eurofighter yerine 30 ila 40 yangın uçağı alınabilir.
Planlanan 40 adet Eurofighter’ın maliyetiyle:
* 1200 Air Tractor uçağı,
* ya da devasa afet müdahale merkezleri,
* orman köylerine helikopter pistleri,
* modernize itfaiye araçları,
* arama kurtarma ekiplerine termal dronelardan, yangın kıyafetlerine dek tam donanım
yatırımı yapılabilir.
Ama yapılmıyor.
Cihatçılara milyarlar, itfaiyeye bütçe yok
Çünkü AKP-MHP ittifakı insanı değil iktidarını, doğayı değil rantiye düzenini, yaşamı değil silahı seviyor. Yıllardır Suriye’deki cihatçı çetelere yapılan milyar dolarlık yardımlar, silah transferleri, maaş ödemeleri; yangınlara, sellere, depremlere karşı kullanılmadı. Kullanılmayacak da.
Kurulan onlarca “afet müdahale ekibi” ya göstermelik kaldı ya da içi boşaltıldı. Gerçek ve donanımlı bir sivil afet gücü oluşturmak yerine, paramiliter yapılara yatırım yapıldı. Bu yüzden yangına müdahalede geç kalınıyor, itfaiye personeli temel donanım eksikliğiyle mücadele ediyor, can kayıpları artıyor.
AKP-MHP rejiminin gerçek önceliği
Bu ülkenin gerçekten ihtiyacı olan şey Eurofighter mı, yoksa yaşayan ormanlar, sağlam evler, güvenli şehirler mi?
Bu ülkenin çocuklarının, çiftçilerinin, hayvanlarının, orman köylüsünün, depremzedesinin ihtiyacı olan şey uçan ölüm makinaları değil, yaşama dair yatırımlar.
AKP-MHP iktidarı tüm kaynakları kendi siyasal bekası için harcıyor. Bu savaş uçağı aşkı, iktidarın uluslararası pazarlıklarda kendisine mevzi açma, iç politikada milliyetçi-dinci tabana göz kırpma, yandaş sermayeye yeni ihaleler yaratma hamlesidir. Bu, yaşamı değil kendi saltanatını kurtarma çabasıdır.
Ama ekonomide, siyasette ve doğamızdaki yangın artık katlanılamaz, göz yumulamaz noktaya gelmiş durumda.
Bu yangından çıkışın yolu, önce bu iklim düşmanı, savaş hayranı, rant delisi iktidardan kurtulmaktan geçiyor.
Savaş uçaklarına değil, yangın uçaklarına ihtiyacımız var!
Afetlerde çaresiz kalmaya değil, dayanışmaya ve güçlü müdahale altyapısına ihtiyacımız var!
Ölümü, çatışmayı, kutuplaştırmayı örgütleyen bu iktidara değil, yaşama ihtiyacımız var!