Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Kanal projesi, 3. Köprü, 3. Havalimanı ile bir bütün. Bu mega projeler, ekolojik tarihsel kültürüyle beraber İstanbul’u ciddi yıkıma uğratacak. Bu yüzden bunların yaptıkları her şey bilim dışıdır” dedi.
SiyasiHaber
İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Kanal mı Yaşam mı? panelinde konuşan Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Kanal İstanbul projesini tek başına ele almamak gerektiğini mega projeleri (3. Havalima, 3. Köprü vb) bir bütün olarak düşünmek gerektiğini söyledi. Yapıcı, bu projelerin kente büyük zararlar verdiğini hatırlatarak, “Kanal İstanbul projesi tek başına bir proje değildir. Birçok mega proje ile bir bütündür. 3. Köprü ve 3. Havalimanı’yla birlikte ekonomik, ekolojik tarihsel kültürüyle beraber İstanbul’u ciddi yıkıma uğratacak. Bu yüzden bunların yaptıkları her şey bilim dışıdır” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanında ekolojik katliamların, kentsel talanların yaşandığını ifade eden ve Kaz Dağları, Hasankeyf ve birçok yıkıma dikkat çeken Yapıcı, “Kanal İstanbul sadece İstanbulluları ilgilendirmiyor. Sınırlı mücadele ile sonuç almak zor” diye konuştu.
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu tarafında Kadıköy’de Eğitimsen 2’Nolu Şube etkinlik salonunda gerçekleşen panelde Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’ndan Koray Türkay ve Polen Ekoloji Hareketinden Cemil Aksu’da konuşmacı olarak katıldı.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’ndan Koray Türkay, Kanal İstanbul’a karşı mücadelenin Gezi direnişinin mirası üzerinden şekillendiğini ifade ederek, birleşik mücadelenin önemine vurgu yaptı. Türkay, yerel ve ulusal mücadelenin bütünlüklü olması gerektiğini ifade etti. Kanal İstanbul projesinin ciddi tahribatlara yol açacağının bilinmesine rağmen rant uğruna yapıldığını aktaran Türkan, “110 milyar TL’nin depreme karşı önlem için değil kanal için yapılması çok kritik. Bu rant projesinin detayları ortaya konmalıdır. Güzergah üzerindeki arsaların fiyatlarını kat be kat arttığına tanık oluyoruz. Ortada korkunç bir rant var” diye konuştu.
Polen Ekoloji Hareketi’nden Cemil Aksu’da ekoloji hareketinin, gençlik hareketiyle buluşmasının önemine değindi. AKP ile birlikte yoğunlaşan özelleştirmelerin ciddi ekolojik yıkımlara neden olduğunu ifade eden Aksu, “Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şirketlerin kaynak arayışları neticesinde ekolojik yıkımın kat be kat arttığına tanık oluyoruz. Son 40 yıla damgasını vuran bir yıkımla karşı karşıyayız” dedi.