Neonazi Altın Şafak üyesi tarafından katledilen Pavlos Fissas’ın annesi Magda Fissas takip ettiği dava süresince Yunanistan ve dünya halklarından modern faşizm ve neo-Nazi tehlikesine karşı seslerini yükseltmelerini talep etti.
SiyasiHaber
Kimilerince Nürnberg Mahkemeleri’nden sonra en kalabalık faşist grubun yargılandığı Altın Şafak Partisi davası Yunanistan’da sonuçlandı. Altın Şafak, suç örgütü olarak kabul edildi ve üyeleri ceza aldı.
Beş yıldan uzun süren davada Altın Şafak'ın kurucusu ve lideri “ Führer” lakaplı Nikos Miçaloliakos ve altı parti üyesi suç örgütü yöneticiliğinden suçlu bulundu. Mahkeme diğer 18 sanığın ise "suç örgütüne üye olduğuna" hükmetti.
‘Führer’ Mihaliolakos, gazeteci dövmekten gözaltına alınmış (1976), bombalı saldırı yüzünden 13 ay hapis yatmış (1978). Cuntacı ve Hitler hayranı.
Yorgo Kırbaki, “1987’de Türkiye ve Türk düşmanlığı üzerine kurulan Altın Şafak, 1990 sonrası Yunanistan’a yabancı göçmenler gelmeye başlayınca saldırılarını Arnavut, Pakistanlı, Iraklı, Afganlara karşı yoğunlaştırdı. Halkın bir kesiminin sempatisini de kazandı doğrusu. Polisin giremediği göçmen gettolarını basıyorlardı. “Emekli maaşımı çalmalarından korkuyorum. Bankaya benimle gelir misiniz?” diye çağrı yapan yaşlı kadınlara refakat ediyorlardı. 2009 sonunda ekonomik kriz patlayınca da şaha kalktı Altın Şafak” şeklinde anlatıyor Altın Şafak’ı.
Altın Şafak’ın bir üyesinin, ırkçılık aleyhtarı şarkılarıyla tanınan, antifaşist hip-hop sanatçısı Pavlos Fissas’ı yol ortasında bıçaklayarak öldürmesi bardağı taşıran damla oldu. Yunanistan’daki demokrasi güçleri Altın Şafak aleyhine kampanya başlattılar ve Altın Şafak üyeleri gözaltına alındı, haklarında dava açıldı.
Nikolas Stelyo Duvar Gazetesi’ndeki yazısında Pavlos Fissas’ın annesi Magda Fissas’ı anlatıyor, “Her mahkemeyi izledi ve yedi yıl boyunca yerel ve yabancı basına demeçler verdi; biricik oğlunun davasını yakından takip etti. ‘Kâbus’ olarak nitelediği bu dönemde Yunanistan ve dünya halklarından modern faşizm ve neo-Nazi tehlikesine karşı seslerini yükseltmelerini talep etti.”
Magda Fasis, mahkemenin Altın Şafak’ı “suç örgütü” kararını açıklaması üzerine “Başardın oğlum Pavlo” diyerek haykırır.
Alanda toplanan binlerce kişi mahkemenin kararını büyük bir coşkuyla kutlar.
Pavlos Fissas: “I won’t cry, won’t be scared” (Ağlamayacağım, korkmayacağım)
Ι won't cry,I won't be scared
The world became a big prison
and i try to find a way to break free.
I have a place that waits me there,
at a very high top that i have to reach.
That's why i rise again both of my arms
to steal some light from the shining stars.
I can't stand no more down here
man's misery and sadness are suffocating me
I can't stand no more, I couldn't fit with them
I took the other way,not the one that carved for me
It was a hard,cruel,full of traps,
with bad loves and snake friends, road.
It had monsters with weird costumes
stalking through shadows.
Don't stand for a minute if you're about to follow
be strong and don't cry
I took it(the hard road) and gone to the end
and as been written in books by the old sages,
when the sun sets for the last time,
eagles will set up a fire from up above.
To those who betrayed me with back stabs
I want them to know i won't cry.
And to all those old loves
I want them to know i won't cry.
And to those that threaten me with flaming bonds
I want them to know I won't be scared
They can come and find me at the top up high,
I'm waiting them and I won't be scared.
I was told not to make wild dreams
not dare look at the stars
But i never took them seriously
I took the whole world in my hands.
Now they want to build me a nest
of fear and ugliness
of a moanful crying and a heavy chain
that carries the curse of gods and blasphemy.
I won't cry not for once and i won't be scared
I won't let them steal my dreams
free and high,very high i fly
and everybody is jealous of my unbinding wings
And I'm waiting for more brothers to come
to this top that's been waiting for them to come
as long as they won't cry and won't be scared
of this smart fraud the well set up.
Ağlamayacağım, korkmayacağım.
Dünya büyük bir hapishane haline geldi ve ben kurtulmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum.
Ulaşmam gereken çok yüksekte bir yer var, beni bekleyen.
Bu yüzden iki kolumda tekrar yükseliyorum
parlayan yıldızlardan biraz ışık almak için daha fazla aşağıda kalamayacağım, insanın sefaleti ve hüznü beni boğuyor.
Daha fazla katlanamıyorum, onlara uyum sağlayamadım.
Diğer yoldan gittim, benim için çizilmiş olandan değil
Bu yol kötü aşklarla, yılan arkadaşlarla, zor, zalim ve tuzaklarla doluydu
Yolda gölgeleri takip eden garip kostümler giymiş canavarları vardı.
Eğer takip edeceksen bir dakika bile durma
Güçlü ol ve ağlama
Ben zor yolu seçtim ve sona gittim
Ve yaşlı bilgelerce eski kitaplarda yazıldığı gibi
Güneş son kez battığında,
Kartallar yüksekten bir ateş başlatır.
Ve beni arkadan vurarak ihanet edenler
Bilsinler ki ağlamayacağım
Ve tüm eski aşklarım
Bilsinler ki ağlamayacağım
Ve beni ateşli bağlarla tehdit edenler
Bilsinler ki korkmayacağım
Beni gelip en yukarda bulabilirler
Bekliyorum ve korkmayacağım
Bana çılgın hayaller kurmamam,
Yıldızlara bakmaya cesaret etmemem söylendi
Ama ben hiçbir zaman onları ciddiye almadım
Bütün dünyayı avucuma aldım
Şimdi bana korku ve inleyerek ağlamanın çirkinliğinden ve tanrıların lanetini taşıyan ağır zincirden bir yuva yapmaya çalışıyorlar
Ağlamayacağım, bir kere bile ve korkmayacağım
Hayallerimi çalmalarına izin vermeyeceğim
Özgür ve yüksekten uçuyorum
Ve herkes benim (bağlayıcı olmayan?) kanatlarımı kıskanıyor
Ve daha fazla kardeşimin zirveye gelmesini bekliyorum, zirvenin de beklediği
Ağlamayacakları ve
Bu zeki kandırmacadan korkmadıkları sürece
(Çeviri: Lidya Zarif)