DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında Diyarbakır’da düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yaptı. Bölge baroları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı buluşmada, bir yıllık sürecin değerlendirmesi yapıldı.
“Güvenlik değil, müzakere zeminine geçilmeli”
Bakırhan, sürecin güvenlik merkezli anlayıştan çıkarılıp diyalog ve müzakere temelli bir çerçeveye oturtulması gerektiğini belirterek, bu dönüşüm için ciddi bir çaba gösterildiğini söyledi. Mecliste kurulan komisyonun önemli bir adım olduğunu ifade eden Bakırhan, “Bu komisyon sayesinde Kürt meselesi ilk kez meclis zemininde tartışıldı. Bu bizim için kıymetlidir,” dedi.
“Daha cesur adımlar atılabilirdi”
Geçen bir yıllık sürecin önemli kazanımlar getirdiğini, ancak daha ileri adımların da atılabileceğini belirten Bakırhan, iktidarın hak, hukuk ve yerel demokrasi konusunda daha cesur davranması gerektiğini dile getirdi. “Toplumu rahatlatacak adımlar atılabilirdi,” ifadelerini kullandı.
Yol haritası çağrısı
Toplantının artık bir değerlendirme değil, yol haritası hazırlık sürecine dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Meclis Komisyonu toplumun birçok kesimini dinledi. Şimdi bu talepler doğrultusunda kapsayıcı bir yol haritası hazırlanmalı,” dedi.
Meclis’e somut adım çağrısı
Bakırhan, akademisyenler, barolar ve sivil toplum örgütlerinin dile getirdiği önerilerin sadece mecliste kalmaması gerektiğini belirtti. “Eğer bu öneriler hayata geçirilirse, Kürt meselesi büyük oranda çözülebilir,” dedi.
Ekim ayında açılacak meclisin öncelikle temel yasa değişikliklerini gündemine alması gerektiğini belirten Bakırhan, Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, infaz yasası ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin önemine dikkat çekti.
“Demokratik entegrasyon eşit yurttaşlıktır”
Bazı çevrelerin “demokratik entegrasyon” kavramını yanlış yorumladığını söyleyen Bakırhan, bu yaklaşımın asimilasyon ya da teslimiyet değil, herkesin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını hedeflediğini ifade etti. “Demokratik entegrasyon, ortak bir hukuk zemini ve birlikte yaşam formülüdür,” dedi.
Suriye konusu süreci gölgelemesin
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’deki çözüm sürecine engel teşkil etmemesi gerektiğini ifade eden Bakırhan, “Suriye’nin kendi iç dinamikleri var. Türkiye’de başarılı bir çözüm süreci sağlanırsa bu bölgeye de pozitif yansır,” şeklinde konuştu.
“İmralı’daki iletişim koşulları düzenlenmeli”
İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’ın iletişim ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirten Bakırhan, bu konunun artık ertelenmemesi gerektiğini savundu. “Toplumda birçok kesim bu çağrıyı dillendiriyor. Sağlıklı bir iletişim süreci kurulmalı,” dedi.
“Cezaevleri boşaltılmalı”
Siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini belirten Bakırhan, “Seçilmiş kişilerin tutuklu yargılanması demokrasiyle bağdaşmıyor. Hasta tutuklular serbest bırakılmalı, cezaevleri boşaltılmalı,” dedi.
“Hukuki zeminde çözüm şart”
Kürt meselesinin özünde bir hukuk sorunu olduğunu belirten Bakırhan, “Eşit yurttaşlık temelinde, tüm kesimlerin haklarını koruyan bir hukuk sistemi kurulmalı. Bu sadece Kürtler için değil, tüm toplum için gereklidir,” diye konuştu.
“Bu tren herkesi kapsamalı”
Bakırhan, çözüm sürecini bir trene benzeterek, “Bu tren hiçbir durağı atlamamalı, kimse dışlanmamalı. Eğer hep birlikte hareket edersek, demokratik bir cumhuriyet mümkün olur. Bu kez süreci birlikte yürütmeliyiz,” dedi.