Fethullah Gülen Cemaati’ne yakınlığı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinde yer alan Bank Asya’nın 3 Şubat 2015’te bankanın İstanbul’daki genel merkezi dahil birçok merkezine polis baskını yapılmış, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararıyla harekete geçen Tasarruf Mevduatı Fonu (TMSF) bankanın hisselerinin yüzde 63’ünü devralmıştı. Dün ise Asya Katılım Bankası’nın (Bank Asya) temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla tamamen TMSF’ye devredilmesine karar verdi.
BDDK tarafından yapılan açıklamada, Kurul’un 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Bank Asya ile ilgili olarak yaptığı denetimlerin sonucu aktarıldı. Denetimler neticesinde, bankanın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunların, katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğinin ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu nedenle, bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Kanunun 71’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince TMSF’ye devredilmesine karar verilmiştir.”
Bank Asya 1996 yılında Türkiye’nin 6. faizsiz bankası olarak faaliyetlerine başladı. 2005 yılında Asya Katılım Bankası adını alarak sektördeki faaliyetlerini sürdürdü. Bank Asya’ya bankanın içine düştüğü mali sıkıntı yüzünden değil, ortaklık yapısındaki niteliğe ilişkin belgelerin bulunmaması gerekçe gösterilerek el konuldu. Banka, TMSF kontrolünde faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyordu. Bank Asya’nın şube sayısı yaşanan olumsuz gelişmelerden önce 281’di. Bunların 100’e yakını birleştirme gerekçesiyle kapandı.