Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Ankara’da gerçekleştirilen 7’nci Olağan Kongresi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.Bakırhan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
‘Kürtsüz bir Suriye rejimi düşünülebilir mi?’
Bakırhan, Kürtlerin statüsünün olması gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’nin bu duruma karşı çıktığını söyledi.
Bakırhan, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlerin statü sahibi olmasına engel olmaya çalıştığına işaret ederek, “Gün yok ki saldırılar olmasın. Gün yok ki sivil vatandaşlar katledilmesin. Suriye’de böyle demokrasi gelmez. Suriye 100 yıldır zaten ciddi bir baskı ortamında yaşadı. Şimdi yeni bir rejim inşa edilecekse Kürtsüz bir Suriye rejimi düşünülebilir mi? Alevilerin yok sayıldığı, Hıristiyanların, Ezidilerin, Çerkeslerin, seküler yaşayan Arap Sünni vatandaşların yok sayıldığı bir Suriye düşünülebilir mi? Eğer Suriye tekçi olacaksa Kürt’ün hakkını reddedecekse, Alevileri ve diğer halklar ve inançları yok edecekse, katledecekse, kaçırtacaksa onların yaşadığı bölgeleri insansızlaştıracaksa nasıl yeni bir rejim diyeceğiz? Esad’dan ne farkı var? İşte buradan Türkiye’deki iktidara sesleniyorum. Bırakın Suriye’nin geleceğine Suriye halkları karar versin. Ne işiniz var?” ifadelerini kullandı.
‘Kürtler sizin hasımınız değil’
Bakırhan, Türkiye’nin Suriye tutumuyla ilgili şunları söyledi:
“Asıl dışarıdan Suriye’ye giden en büyük güç sizsiniz. Kürtler, Suriye’nin yüzyıllardır coğrafyasında yaşayan bir halktır. Aferin, Kürtlerin en tarihi kentidir, Kobani direnişin kentidir. Kamışlo, Arapların, diğer etnik ve inanç gruplarının birlikte kardeşçe yaşadıkları, bütün krize rağmen halkların birbiriyle çatışmadığı, eşitçe kardeşçe yaşadığı bir kenttir. Allah aşkına orada güvenlik sorunu varsa burası nedir?
Neymiş? Güvenlik meselesiymiş. Asıl güvenlik meselesi sizin kafanızdaki bu Kürdü yok sayan algıdır. İşte tam da bugün Sayın Öcalan ile giden heyetimiz de görüşmüştü, onu değiştirme zamandır.
Kürtler sizin hasımınız değil, hısımınız olabilir. Kürtlere hasımlık yapmaktan vazgeçin. Kürtler güvenlik sorunu değildir. Güvenlik sorunu kafanızdaki Kürt’ü yok sayan anlayış ve zihniyettir. Bugün onu durdurmanın, yanlıştan vazgeçmenin günüdür. İnsan yanlışını kabul eder. İnsan hatasını kabul eder. Yanlışını kabul etmek erdemdir ama maalesef hala bu politikalara rağmen bu politikalarda ısrar eden bir iktidarla karşı karşıyayız.”
‘Öcalan 94’te ne dediyse hala orada duruyor’
Bakırhan, 1 Ekim’den bu yana süren süreçle ilgili, “Bu süreç en son heyetimizin İmralı’da Sayın Öcalan ile görüşmesiyle devam ediyor. Sayın Öcalan çok önemli mesajlar verdi. Türkiye’deki kimi medya ve yayın kuruluşlarına ve oradaki paralı analistlere bakmayın. Başka bir şey anlatıyor onlar. Emin olun Sayın Öcalan 94’te ne dediyse hala orada duruyor. Bütün kaosa, bütün krize, bürün olanaklara, fırsatlara, tehditlere rağmen hala olduğu yerde duruyor. Demokratik bir çözüm, demokratik bir cumhuriyet, Kürtlerin Türkiye’de eşit haklara sahip oldukları demokratik bir anayasa, birlikte yaşam diyor. Eşit bir yaşam diyor.” diye konuştu.
‘Kürtlerin temel haklarını tanımaya var mısınız?’
Bakırhan, iktidara seslenerek şunları söyledi:
“Bu iktidar ne diyor? Bahçeli konuşuyor. Sayın Erdoğan ne diyor? Diyarbakır’da bir şeyler söyledi. Biz bu kadar netken bütün kurumlarıyla bir irade ortaya koymuşken sizin huzurunuzda iktidara da sesleniyorum. Siz ne diyorsunuz? Buyurun Türkiye kamuoyu ve halklarıyla lütfen paylaşın. Demokrasiden yana mısınız, çatışma ve şiddet yerine demokratik bir zeminden yana mısınız? Gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyor musunuz? 100 yıldır bastırmaya çalıştığınız, yok saydığınız Kürtlerin temel haklarını tanımaya var mısınız?” (MA)