Önce Çalışma Bakanı Çelik’in daha sonra Şirket sahibi Aziz Torun’un sırasıyla yaptığı açıklamalar Türkiye’de işçi haklarının ve insan canının değerini bir kere daha ortaya koydu.
Patronsuz/Sahipsiz bir inşaat alanı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Torun Center inşaatındaki 10 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetinin ardından Vali Hüseyin Avni Mutlu ile birlikte inşaat sahasına geldi. Çelik daha sonra özel olarak seçilen basın kuruluşlarına bir açıklama yaptı. Diğer gazetecilerin, işçilerin ve cinayeti protesto için gelenlerin Çelik’in yaptığı basın açıklamasının “kadrajına girmemeleri” için yüzlerce polis Torun Center inşaatını ablukaya almıştı.
Basın açıklamasında Bakan Çelik, 10 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti ile Torun İnşaat’ın adını yanyana getirmemek için büyük özen gösterdi. Torun Center inşaat yerine, cinayet mahalini “Mecidiyeköy’de bahse konu inşaat” sözleriyle geçiştirdi.
Günah keçisi iş güvenliği uzmanı
Açıklamasında ihmali bir ihtimal olarak sunan Bakan, suçu işçileri insanlık dışı koşullarda çalıştırıp, yeterli önlem almayan Torun İnşaat’a değil, işyerindeki iş güvenliği uzmanına yıkmaya çalıştı: “Tabi ki burada ihmali olan özellikle ilgili mevzuat çerçevesinde iş güvenliği uzmanının, iş sağlığı uzmanı bulundurma zorunluluğu var. Bunlar nasıl raporlar verdiler, nasıl bir değerlendirme yaptılar, burada çalışma koşulları ile ilgili durum nedir, savcılık zaten olayın üzerinde.”
O kadar da fazla işçi ölmedi canım!
Konuşmasının devamında yoğun çalışma içerisinde kazanın olmamasının şans olduğunu söyleyerek yaşanan iş cinayetini normalleştirdi: “Bu yoğunluğun içerisinde baktığınız zaman bir anlamda da kazanın olmaması büyük bir şans diyesim geliyor. Çünkü 10 tane can kaybetmişiz. Bunun çok farklı nedenleri olabilir, sebepleri olabilir. Bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkmasında yarar var.”
Aziz Torun, suçlu biz değiliz ölen işçiler
Torun İnşaat GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, şirketin adını anmayan ve suçu iş güvenliği uzmanına yıkmaya çalışan bir Çalışma Bakanının olduğu ülkemizde 10 işçinin hayatını kaybettiği olayı “Sektörel bir vaka” olarak adlandırdı. Ayrıca Torun, suçu yeterince dikkatli olmayan ve hassasiyet göstermeyen işçilere yıktı:
“Çok üzgünüz ama 1500 civarından işçi çalışan bir şantiyede her ne kadar eğitimler verilse de çalışanların aynı hassasiyeti göstermediğini biliyoruz. Bu sektörel bir vaka. Bu olayda da kesinlikle böyle bir sorumsuzluğu ya da kazayı meydana getiren nedeni şirketimize mal etmelerine ya da şirketimizin bu anlamda bir leke almasına asla müsaade etmeyeceğiz.”
Tanıdık bir sahne
Çayda radyasyon olmadığını kanıtlamak için Karadeniz’de çay içmeye giden bakanlar ve en son yüzlerce insanın çeşme suyundan ötürü sağlık problemleri yaşadığı Ankara’da yine televizyonlar karşısında bir bardak çeşme suyunu içen Melih Gökçek’ten tanıdık olduğumuz “bakın ben de kullanıyorum” savunması, Torun tarafından da kullanıldı. İnşaat sahasında çalışan işçilerin defalarca dile getirdiği asansörün zaten bozuk olduğu iddiasını yalanlayan Torun “Birkaç gün önce aynı asansörü ben de kullandım” dedi.