Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Barış için Akademisyenler bildirisine imza attıkları için rektörlük kararı ile açığı alınan Prof. Dr. Ayşen Uysal, ‘üniversiteler hep Coşkun’lara kalmadı, İbiş’lere, Çamsarı’lara, Kasman’lara da kalmaz! Saltanatlar çöker, zulüm biter’ dedi.
Barış Bildirisi'ne imza attıkları için Dokuz Eylül Üniversitesi'nden rektörlük kararı ile açığa alınan akademisyenlerden Prof. Dr. Ayşen Uysal, açıklama yaptı. Açıklamasında mücadelenin bitmediğini vurgulayan Uysal, üniversitelerin İbiş'lere, Çamşarı'lara, Kasman'lara kalmayacağını söyledi.
Prof. Dr. Uysal'ın açıklaması şöyle;
Bizler barış talebiyle yola çıktık, talebimizin ve imzamızın arkasındayız. Hiç kimse annesinin sokak ortasında can çekişerek ölmesini çaresizce izlemesin diye, hiç kimse kardeşinin panzerle paramparça edilen bedenini toplamasın, Muhammet ve Furkan'lar yatağında rahatça uyuyabilsin, çocuklar ölmesin diye sesimizi yükselttik. Hala sesimiz gür, hala haykırıyoruz barış ve adalet diye!
Biz barışı talep ettik,
Biz bu suça ortak olmayı reddettik!
Bilim, özellikle de sosyal bilimler toplumsal mücadelelerden ayrı tahayyül edilmez. Bilim, toplum için sorumluluk almayı gerektirir. Diktatörlükse söz konusu olan, baskı ve zulüm her kuruma sirayet etmişse şayet, barış, adalet ve özgürlük için aydın sorumluluğu kaçınılmazdır. Biz bu sorumluluğu üstlendik ve başımızın tacı yaptık. Her türlü bedeli ödemeyi de göze aldık.
Bizler barış talebiyle yola çıkarken bu yolda ilk kıyılanlar, ilk bedel ödeyenler olmadık; 1,5 yıldır çeşitli üniversitelerde meslektaşlarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız ihraç ediliyor, her türlü baskıya maruz kalıyor. Sorumluluğumuz aynı zamanda barış uğruna bedeller ödeyen arkadaşlarımıza karşıdır.
Bu baskı ve zulüm ortamında üniversitelerin rektörleri koltuklarını korumak için gönüllü kulluk ediyor, biat ediyor, bu suça ortak oluyor ve bizzat kıyıcılığa soyunuyor! Bizler bugün bize yapılanı asla unutmayacağız ve hep hatırlayacağız.
Rektörler gelir geçer asıl olan bilimdir, insanlıktır, adalettir, adaletsizlikler karşısında sessiz kalmamaktır! Üniversiteler hep Coşkun’lara kalmadı, İbiş’lere, Çamsarı’lara, Kasman’lara da kalmaz! Saltanatlar çöker, zulüm biter. O zulmü bitirmenin de, barışı inşa etmenin de ancak bizim mücadelemizle mümkün olacağını biliyoruz ve bunun gereğini yapacağımıza, hakikatin dillendiricisi olacağımıza sizlerin önünde bir kez daha söz veriyoruz.
Biatla bir yerlere gelmedik, şüphesiz ki bundan sonra da üniversitelerde kalmayı biat ederek sürdürmeyeceğiz: sorumluluk almaktan kaçınarak yapmadıklarımızdan dolayı suçluluk duymaktansa, yaptıklarımızdan dolayı bedel öderiz. Akademi biat etmez!
Zira bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek! Bu ülkeye barış ve adalet, üniversitelere bilim, demokrasi ve özerklik gelinceye dek…